T24- Avrupa Konseyi’nin anayasa hukuku konusundaki danışma organı olan Avrupa Hukuk Yoluyla Demokrasi Komisyonu’nun Başkanı Gianni Buquicchio, HSYK’nın üye dağılımını gözden geçirmenin iyi bir fikir olduğunu belirtirken, Türkiye’de yargının toplumdan kopuk kişilerden meydana geldiğini söyledi.
Venedik Komisyonu adıyla bilinen Avrupa Hukuk Yoluyla Demokrasi Komisyonu’nun Başkanı Gianni Buquicchio, TÜSİAD’ın görüş dergisi için Bahadır Kaleağası’nın sorularını yanıtladı.
Kaleağası: Türkiye’deki yargı gücünün reformu şu anda HSYK’nın üye dağılımı üzerine odaklanmış durumda. Bu bağlamda, hem ulaşılması gereken hedefler, hem de başarılı bir reform süreci için uygulanması gereken usuller konusunda Türkiye’ye tavsiyeleriniz nedir?
Buquicchio: Yargıyı hükümet müdahalesinden bağımsız hale getirme iyi bir ilkedir ve biz bunu tamamen destekliyoruz. Ancak türkiye’de bu ilkeden her zçoman doğru sonuçların alınıp alınmadığını da sorguluyoruz. Henüz Türkiye’deki durumla ilgili ayrıntılı bir çalışma yapmamız istenmemiş olmakla birlikte, Türkiye’deki Anayasal kurallara baktığınızda gördüğümüz durum Adalet Bakanı ve müsteşarının dışında bütün HSYK üyelerinin sadece ülkenin yüksek mahkemeleri tarafından aday gösterilen kişiler arasından atandığı…
Diğer yargıçların ya da toplumun diğer kesimlerinin bu sürece hiçbir etkisi yok. Bu da ülkede yargının toplumdan kopuk kişilerden meydana gelmesi riskini taşıyor. Bu nedenle HSYK’nın üye dağılımını gözden geçirmenin iyi bir fikir olduğunu düşünüyoruz. Ancak kuralları ‘yargının hükümetin bir aracı haline gelmesi’ riskini ortaya çıkaracak şekilde değiştirmekten kaçınmak gerekir.
Türkiye’yi “Avrupa Demokrasisi” olarak niteleyen Buquicchio, parti kapama konusundaki görüşlerini de şöyle dile getirdi:“Sadece şiddet kullanan veya şiddet kullanımını teşvik eden partilerin kapatılmasını öneriyoruz. Ayrıca, üyelerinin parti tarafından ruhsat verilmeyen bireysel davranışları için bir siyasi partinin tümden sorumlu tutulamayacağının da altını çiziyoruz.”
Buquicchio, laiklik konusunda da, “Ulusal alanda anayasal bir ilke olarak benimsenmiş olan laiklik, anayasa mahkemeleri tarafından korunacaktır; tıpkı Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi’nin laikliği koruma konusunda ne kadar kararlı olduğunu gösterdiği gibi,” görüşünü savundu.“Demokrasi, sivilin her zaman askeriye göre üstünlüğünü gerektirir,” ilkesinin altını çizen Venedik Komisyonu Başkanı, yargıyı hükümet müdahalesinden bağımsız hale getirmeyi desteklediklerini, ancak, Türkiye’de bu ilkeden her zaman doğru sonuçların alınıp alınmadığını da sorguladıklarını belirtti.