Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, dava süreçleriyle ilgili yargılama aşaması bitmeden yapılan eleştirilerin kabul edilemez olduğunu belirterek, "Yargı süreçleri bitmeden, kesinleşmeden bir kararın eleştirilmesi gerçekten doğru değil, mahkemelere tavsiye ve telkin niteliğini taşımaktadır ve bundan sonraki süreç de zehirlenmektedir" dedi. Akarca, "Adaleti rahat bıraksınlar, her şey tıkır tıkır yürür, sistemi içinde yürür ama daha baştan itibaren mahkemeleri baskı altına alacak söylemlerden bütün toplum kesimlerinin kaçınması gerekir" diye konuştu.
Denizli Büyükşehir Belediyesi Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Bölgesel İçtihat Forumu'nun açılış konuşmasını yapan Akarca, insan haklarının, hukukun, hukuki güvenliğin, barışın, refahın ve özgürlüğün en önemli teminatının iyi işleyen bir yargı sistemi olduğunu söyledi.
Temyiz mahkemelerinin içtihatları yaygınlaştırma, eğitici olma, liderlik yapma ve adalet politikalarına katkı sağlama gibi işlevlerinin de bulunduğunu anlatan Akarca, bu mahkemelerin hukuk sisteminin tüm kurumları üzerinde etkili bir kurum olma özelliğinin de bulunduğuna işaret etti.
Yargıtay ceza dairelerinin vergi suçlarına ilişkin bozma oranının diğer suçlarla ilgili bozma oranlarına göre çok daha fazla olduğunu kaydeden Akarca, gelişen teknolojiyle klasik anlamdaki "belgede sahtecilik" ve "dolandırıcılık" suçlarına yeni bir boyutun eklendiğine dikkati çekti.
Bu konudaki yeni suç işleme yöntemlerinin ele alınmasının hukuk sisteminin günün ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kalmaması bakımından kritik önem taşıdığını dile getiren Akarca, "Dolandırıcılık ve belgede sahtecilik suçları, uygulamalı, sık karşılaşılan suçlar arasında yer almaktadır. Bu suçlara ilişkin içtihatların doğru bir şekilde bilinmesi ve takip edilmesi, büyük sayılara ulaşan davaların da doğru bir şekilde sonuçlandırılması anlamına gelir" diye konuştu.
Mahkemelerin vereceği gerekçeli kararların kalitesinin halkın yargıya duyduğu güveni daha da arttıracağına işaret eden Akarca, bu konuda son bir yılda kapsamlı ve sistematik çalışma yürütüldüğünü, gerekçeli karar yazım rehberinin geliştirildiğini, rehberin gelecek yıldan itibaren uygulamaya gireceğini bildirdi.
"Yapay zeka tabanlı içtihat merkezi" ile ilgili de bilgilendirme yapan Akarca, şöyle konuştu:
"Rehbere uygun şekilde yazılacak gerekçeli kararlar, 2023 yılında faaliyete geçecek olan yapay zeka tabanlı Yargıtay İçtihat Merkezi aracılığıyla yaygınlaştırılacaktır. Bizim Yargıtay olarak 5 yıldır 6 milyonun üzerinde içtihadımız internet üzerinden takip edilebilmektedir ama bu içtihatların büyük bir kısmı artık güncelliğini yitirmiş, değişikliğe uğramış ve bu nedenle de burada gerçekten de o bilgiye net bir şekilde ulaşmak mümkün olmamaktadır. Herkes, işine geldiği bir şekilde bir içtihada ulaşıp bunu sunabilmektedir. Benzer konularda hem bozma hem onama kararlarına sıklıkla rastlıyoruz. Bu da bizim kendi öz eleştirimiz."
Yargı ve mahkemelerin kararlarına yönelik eleştirilerin insaf ve vicdan ölçüleri içinde bilimsel yöntemlere, evrensel ilkelere ve hukuka uygun yapılması gerektiğini vurgulayan Akarca, yargılama süreci bitmeden getirilen eleştirilere dikkati çekti.
Yargıtay Başkanı Akarca, şunları dile getirdi:
"Yargı süreçleri devam ederken bir mahkemenin verdiği karar ister beraat, ister mahkumiyet, ister tahliye, ister tutukluluk halinin devamı... Her ne şekilde olursa olsun daha itiraz, istinaf sistemi, temyiz yolu mümkünken başından itibaren bütün yargı mensuplarına yönelik haksız ve ağır saldırı niteliğindeki görüşleri veya ifadeleri bizim kabul etmemiz mümkün değildir.
Yargı süreçleri bitmeden, kesinleşmeden bir kararın eleştirilmesi gerçekten doğru değil, mahkemelere tavsiye ve telkin niteliğini taşımaktadır ve bundan sonraki süreç de zehirlenmektedir. Sonuçta hakim ve cumhuriyet savcılarımız da insandır. Onlar da kamuoyunda oluşan havadan etkilenebilirler. O zaman adaletin gerçekleşmesi ve tecelli etmesi gerçekten zarar görebilir."
Kararlar eleştirilirken yargı mensuplarına saldırı ve haksızlık yapılmaması gerektiğini belirten Akarca, basın mensupları, siyasi güç odakları, sosyal medya kullanıcıları ve kamuoyu oluşturan kesimlerin buna çok dikkat etmeleri gerektiğinin altını çizdi. Anayasa'ya göre mahkemelere tavsiye, telkin ve baskı yapılamayacağını, görüş ve öneride bulunulamayacağını hatırlatan Akarca, "Anayasa'nın bu açık hükmü dururken buna aykırı şekilde söylem geliştiren, yerleştiren insanları bir kez daha anayasal çizgiye, hukuka uygun davranmaya davet ediyorum" dedi.
Konuşmasında avukatlara da seslenen Akarca, mahkeme kararlarıyla ilgili basın mensuplarına yapacakları açıklamalarda dikkatli olmaları gerektiğini ifade etti.
Akarca, sözlerini şöyle tamamladı:
"Mahkemelerimiz, hakimlerimiz ve savcılarımızın onurunu zedeleyecek söylemlerden herkesin kaçınması gerekir. Adaleti rahat bıraksınlar, her şey tıkır tıkır yürür, sistemi içinde yürür. İtiraz, istinaf ve temyiz sistemi var, kanun yolu var, olağanüstü itiraz kanun yolu var, yargılamanın yenilenmesi olayı var, bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesi ve AİHM'e başvurma imkanı var ama daha baştan itibaren mahkemeleri baskı altına alacak söylemlerden bütün toplum kesimlerinin kaçınması gerekir."
Vali Ali Fuat Atik, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, Yargıtay Birinci Başkanvekili ve Ceza Genel Kurulu Başkanı Eyup Yeşil ile hukukçuların katıldığı forumda dolandırıcılık, belgede sahtecilik ve vergi suçları gibi konularda sunumlar yapıldı.