Bursa'da, çalıştığı mağazada kadınlar tuvaletini kullanınca tazminatsız kovulan satış temsilcisi Yargıtay tarafından işyerinde huzursuzluğa yol açtığı gerekçesiyle haksız bulundu.
Bursa'da çalıştığı iş yerinde satış danışmanı olarak görev yapan çalışan, 'kadınlar tuvaletini kullanmış olması' sebebiyle tazminatsız kovuldu.
Bursa 2’inci İş Mahkemesi'ne başvuran mağdur davacı, suçlamaların asılsız olduğunu, yöneticilerinin tüm emir ve talimatlarını eksiksiz yerine getirdiğini ve çalışma performansıyla iş yerini kâr ettiren sayılı satış danışmanlarından biri olduğunu, iş akdinin haksız feshedildiğini ileri sürerek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti, ücret ve prim alacaklarını istedi.
Davalı şirket avukatı ise davacının uzun süredir mesai arkadaşlarına karşı olumsuz tavır ve söylemlerde bulunarak iş yeri huzurunu bozduğunu, bu sebeple defaaten uyarıldığını, anılan sebeplerle davacının iş akdinin İş Kanunu'nun 25/II-d bendi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanamadığını savunarak, davanın reddini istedi.
Mahkeme, davanın kabulüne hükmetti. Kararı davalı şirket temyiz etti. Yargıtay 9’uncu Hukuk Dairesi ise aldığı kararda, "Davacının bayanlar tuvaletini kullanarak bayan çalışanların rahatsız ve tedirgin olmalarına sebebiyet verdiği tutanak altına alınmıştır. Davacının savunmasında arada bayanlar tuvaletine girdiğini açıkça kabul etmesi, davacı tanığı H.F.A.'un da 'Davacının kadınlar tuvaletini kullandığı için işten çıkartıldığını iş yerine gittiğimde kendisinden duydum' demek suretiyle bunu doğrulaması ortadadır.
Feshe konu edilen 11.04.2014 tarihli tutanak tanıklarının tutanağın içeriğini doğrulayan duruşmada alınan ifadeleri karşısında; davacının diğer davranışlarının yanı sıra özellikle bayanlar tuvaletine girmek sureti ile iş yerinde huzursuzluğa yol açtığının anlaşılması karşısında; mahkemece işveren feshinin haklı olduğu kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalıdır. Temyiz olunan kararın, bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir" denildi.