Yargıtay, iş yerindeki kavgada ilk yumruğu atan işçinin tazminatsız şekilde kovulmasının önünü açtı. Yüksek Mahkeme, işverenin kavgaya karışan diğer işçinin işten çıkarmamasının eşit davranma borcunu ihlal ettiği anlamına gelmeyeceğine hükmetti.
Bir etiket ambalaj fabrikasında dedikodu sebebiyle iki işçi arasında tartışma çıktı. Kısa sürede kavgaya dönüşen olay sonrası, işveren kavgayı ilk başlatan işçiyi tazminat ödemeden kovdu. İş Mahkemesi'nin yolunu tutan işçi; 6 sene boyunca baskı ustası olarak çalıştığını, bu tarihte isteği dışında haksız olarak işten çıkartıldığını kıdem ve ihbar tazminatının ayrıca 10 günlük yıllık izin ücretinin de ödenmediğini iddia etti.Kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etti. Mahkemede savunma yapan işveren, kavgayı ilk başlatan davacının daha önce de başka bir kavga olayına daha karıştığını öne sürdü. Mahkeme, kovulan işçiye tazminat ödenmesi gerektiğine hükmetti. Kararı davalı işveren temyiz etti.Yargıtay 9. Hukuk Dairesi emsal nitelikte bir karara imza attı. Kararda; davalı iş yerinde daha önceden karıştığı bir kavga nedeniyle ihtar alan davacının olay günü çalışma arkadaşlarından C. tarafından hakkında dedikodu yaptığı şeklindeki söylenti nedeniyle uyarıldığında, taraflar arasında bu nedenle tartışma yaşandığı ve tartışma esnasında davacının C.l’ye küfür ettiği hatırlatıldı. Kararda şu ifadelere yer verildi: ''Davacının küfür edip onu tehdit ettiği C.I'nin de bunun üzerine elinde bulunan bobini davacıya fırlattığı, davacının iş akdinin iş yerindeki bu tartışma nedeniyle feshedildiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Söz konusu olayda ilk haksız hareketin, davacının çalışma arkadaşı C.’ye küfür edip onu tehdit etmesi oluşu ve davacının daha önceden de başka bir işçi ile tartışması nedeniyle ihtarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı işverenin işçi C.’yi işten çıkartmayıp sadece davacıyı işten çıkarmasının eşit davranma borcunu ihlal ettiği söylenemeyecektir. Açıklanan nedenle davalı işverence yapılan feshin haklı olduğu anlaşıldığından, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. Temyiz olunan kararın bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.'' (İHA)