Yargıtay, estetik cerrahi operasyonlarıyla ilgili emsal niteliğinde bir karar verdi. Yüksek Mahkeme, 15 yaş gençleşme vaadiyle yüz gerdirme ve yağ aldırma operasyonu geçiren bir kadının, yüzünde oluşan hissizlik nedeniyle doktor aleyhinde açtığı davanın reddedilmesini ilginç bir gerekçe ile bozdu. Doktor ile davacı kadın arasında imzalanan sözleşmeyle kadına "daha iyi bir görünüm garantisi" verildiğini belirten Yargıtay, "Doktorun müdahalesinin sadece tıp kurallarına uygunluğu yeterli olmayıp, ayrıca davacının isteklerinin karşılanıp karşılanmadığı, operasyonla ilgili hekimin edimini yerine getirip getirmediği de dikkate alınmalıdır" dedi.
Yargıtay kararına göre, bir estetik cerrahına yüz gerdirme ve yağ aldırma operasyonu yaptıran kadın, yüzünde hissizlik, batma ve duyma kaybı şikayetlerinin geçmemesi üzerine, doktor aleyhine toplam 12 bin 400 lira maddi ve manevi tazminat davası açtı. Dava dilekçesinde kadının doktor tarafından 15 yaş gençleşme vaadiyle operasyona ikna edildiği belirtildi. Yapılan yargılama sonucunda mahkeme, Adli Tıp Kurumu’nun, “hekimin eylemlerinin tıp biliminin genel kabul görmüş ilke ve kurallarına uygun olduğu ve hatasının tespit edilemediği” şeklindeki raporuna dayanarak davayı reddetti.
Bunun üzerine dosya temyiz edildi. Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 15. Hukuk Dairesi de emsal niteliğinde bir karar verdi. Davacı kadın ile operasyonu yapan doktor arasında imzalanan sözleşmenin, estetik amaçla yapılmış olması nedeniyle “hekim ile hasta arasındaki tedaviye ilişkin sözleşmeden farklı olarak eser sözleşmesi niteliğinde olduğu” belirtilen kararda, bu nedenle eser sözleşmesi gereği doktorun kadına "daha iyi bir görünüm garantisi" vermiş olduğuna dikkat çekildi.
Kararda, şöyle denildi:
“Hekimin eyleminin tıp kurallarına uygun olduğu yönündeki görüş yeterli olmayıp, ayrıca davacının isteklerinin karşılanıp karşılanmadığı, ayıplı olduğu iddia edilen yüz germe ve yağ dokusu alma ile ilgili olarak; hekimin edimini yerine getirip getirmediği ya da komplikasyon olup olmadığı araştırılmalıdır”
Yüksek Mahkeme bu nedenle kararın bozulmasına ve davanın 3 kişiden oluşan bir bilirkişi kurulu oluşturulup, kadın da muayene edilerek, hekimin sorumluluğu olup olmadığı konusunda alınacak rapora göre karara bağlanmasına hükmetti.