1 Mayıs 2009’u Taksim’de kutlamak isteyen Naciye Kaplan ve Öztürk Aladağ’a işkence yaptıkları gerekçesiyle yargılanıp beraat eden, dönemin Emniyet Müdür Yardımcısı ve İstanbul Çevik Kuvvet Şube Müdürü Gökhan Özsavaş dahil 6 polis memurunun dosyası yeniden açılacak. Cumhuriyet’ten Hilal Köse’nin haberine göre, üyelerden biri ‘3 polise işkence suçundan ceza verilmeli’ notu düştü.
Kaplan ve Aladağ, Tarlabaşı’nda, Çevik Kuvvet polislerince, yere yatırılıp, cop, tekme ve yumruklarla dövüldü. İki genç Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü’nde de şiddet gördü. Vücutlarındaki darp izleri sağlık raporuyla tespit edildi. Aladağ, ifadesinde “Ellerimiz arkadan kelepçeliydi. Oturmamıza izin verilmedi. Üzerimize su döktüler” dedi. Kaplan’ın ifadesi ise şöyleydi: “Sokağın iki tarafında yüzleri maskeli 10’dan fazla polis sıkıştırdı. Coplandım, tekmelendim. ‘Kaç kişinin altına yatıyorsun?’ gibi küfürler ettiler” dedi.
Müdür Gökhan Özsavaş ve Çevik Kuvvet Şubesi’nde komiser yardımcısı Nuh Mete Damgacı’nın da aralarında bulunduğu 6 polis memuru, “işkence yapmak” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak” suçlarından yargılandı. Dava 24 Aralık 2013’te beraatla sonuçlandı. Yargıtay 8. Ceza Dairesi ise 2015’te eksik inceleme nedeniyle kararı bozdu. Oy çokluğuyla alınan kararda, dosyadaki görüntülerin, sanıkların en son tarihte yakından çekilmiş boy ve sadece yüz fotoğrafları eklenerek, olaya katılanlar tespit edildikten sonra hukuki durumun belirlenmesi gerektiği ifade edildi. Katılanların gözaltına alındıktan sonra emniyete ait kamera kayıtlarının bulunup bulunmadığı sorularak, görüntüler incelendikten sonra delillerin değerlendirilmesi istendi.
Üye Alper Yüksel Bikirli ise karara muhalefet etti. Bikirli, Kaplan’ın, üç polisin kendilerini darp ettiğini söylediğine dikkat çekti. Aladağ’ın da Aktaş’ın ismini verdiğini, incelenen görüntülerde kafasındaki kaskta sarı işaret olan tek kişinin sanık Nuh Mehmet Damgacı olduğunun anlaşıldığını ifade eden Bikirmi, tutanakların ve raporların birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Bikirli ‘Mahkeme kararının, sanıkların işkence suçundan cezalandırılmalarına karar verilmesi gerekçesiyle bozulması gerektiğini’ belirtti.