Yargıtay, sağır-dilsiz işçinin istifasını kabul etmedi

Yargıtay, sağır-dilsiz işçinin istifasını kabul etmedi
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, dikim işi yapan sağır dilsiz bir işçinin "istifa dilekçesini" özel durumunu gözeterek geçerli kabul etmedi. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, sağır dilsiz olan ve yüzde 55 iş gücü kaybı bulunan bir işçi, istifasının ardından ihbar ve kıdem tazminatının ödenmesi talebiyle iş mahkemesinde dava açtı. Mahkeme, işçinin talebini reddetti. İşçinin kararı temyiz etmesi üzerine dava dosyası Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'ne geldi. Dairenin, dosya üzerinde yaptığı inceleme sonunda verdiği kararda, çalışma koşullarında işçi aleyhine esaslı değişiklik olup olmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğu ifade edildi. Kararda, iş hukukunun en tartışmalı alanlarından birini, çalışma koşullarının tespiti ile bu koşulların uygulanması, değişiklik yapılması, işçinin kabulüne bağlı olmayan değişiklik ile işverenin yönetim hakkı arasındaki ince çizginin konulmasının oluşturduğu belirtildi. İş hukukunun, işçi hakları bağlamında sürekli ileriye yönelik girişimci bir karaktere sahip olduğu, iş ilişkilerini düzenleyen her yeni hukuk kuralının, kural olarak eskisine göre işçilere daha fazla hak sağlayan bir niteliğe sahip olması gerektiği vurgulanan kararda, bu anlayıştan hareketle, işçinin haklarının iş ilişkisinin devamı sırasında daha ileriye götürülmesinin, iş hukukunun temel amaçları arasında bulunduğuna yer verildi. Kararda, en azından çalışma koşulları bakımından geriye gidişin işçinin rızası doğrultusunda yapılması gerektiği kaydedildi. ‘Getir götürü kabul etmemekte haklı’ Davaya konu olayda, sağır dilsiz olan ve yüzde 55 iş gücü kaybı olan işçinin hizmet akdinde "dikim işçisi" yazdığına dikkat çekilen kararda, işçinin, mahkemeye çağrılan tanığının da başka bir işle görevlendirildiğini doğruladığı ifade edildi. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararında, şöyle denildi: "Davacı kendisine verilen getir götür işini söylenenleri anlayamayacağı gerekçesi ile kabul etmemiştir. Özrü gözetildiğinde bunda haklıdır. Daha sonra davacıya bir istifa dilekçesi imzalatıldığı görülmektedir. Davacının mevcut durumu nedeniyle medeni hakları kullanma ehliyeti gözetildiğinde anılan dilekçenin içeriğini bildiği kanıtlanmış değildir. Bu nedenle bu istifaya geçerlilik tanınma olanağı yoktur. Böyle olunca iş sözleşmesinin İş Kanunu'nun 22. maddesi gereğince işverence fesih edildiği kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin kabulü yerine reddine karar verilmesi hatalıdır."