T24- Yüksek yargı organları arasındaki gerginlik, Anayasa Mahkemesi’nin kuruluşununun 49. yıldönümü töreninde iyice gözler önüne serildi. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın daha önce “ Yüksek yargı bugüne dek uyumaktan başka bir şey yapmadı, belli günlerde konuşma yapıp mesaj vererek sorun çözülmüyor” diyerek eleştirdiği Yargıtay ve Danıştay başkanları bugünkü törene katılmadı. Kılıç, “Devlet içinde küslük olmamalı, Yargıtay ve Danıştay’a tören davetimizi gönderdik. Takdir onlarındır” dedi.
Anayasa Mahkemesinin kuruluşunun 49. yıl dönümü dolayısıyla Anayasa Mahkemesi binasında tören düzenlendi. Törene, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bazı bakanlar, Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Yusuf Ziya Özcan ve bazı yüksek yargı üyeleri katıldı.Konukları Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ve Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Serruh Kaleli kapıda karşıladı. Kılıç, törende yaptığı konuşmada, 12 Eylül 2010'da yapılan referandum sonucu kabul edilen anayasa değişiklikleriyle Anayasa Mahkemesinde de yapısal ve fonksiyonel anlamda çok önemli değişiklikler yapıldığını söyledi. Haşim Kılıç, yargıda yaşanan olumsuzluklara çözüm bulunması için yapılan değişikliklerin yeni sorunların ortaya çıkmasına neden olmamasını diledi.Anayasa değişikliğinden sonra uygulamada ciddi sorunlar yaşayan Anayasa Mahkemesine çözüm getirenlere yasa hakkında olumlu veya olumsuz değerlendirme yapmadan önce teşekkür eden Kılıç, şunları kaydetti: ''Ancak bu yasanın komisyonlarda ve TBMM'de görüşülmesi aşamasında bazı milletvekillerinin mahkememiz ve üyeleri hakkında yaptığı değerlendirmeler şaşkınlık ve büyük üzüntüyle karşılanmıştır. Mahkememizle ilgili değişiklikler veya öngörülen imkanlar tamamen parlamentonun takdiriyle şekillenmiştir. Söz konusu takdirin bazı milletvekillerinin burada tekrarlamaktan utanç duyduğum sözcüklerle yaptıkları değerlendirmeleri şiddetle reddediyoruz. Kürsü dokunulmazlığının imkanlarından faydalanarak ahlaki ve hukuki temelden yoksun ithamlarla mahkemeyi kirletmeye kimsenin hakkı yoktur. Mahkeme üyelerinin onur ve şerefle yürüttüğü görev sırasında verdiği kararların kimi sevindirdiğini veya üzdüğünü düşünmediğimizi ve ilgilenmediğimizi herkesin bilmesini isteriz. Dostluk ve husumet duyguları mahkeme kararlarının yönlendiricisi olamaz. Hakaret ve suç içermeyen her türlü eleştiriyi saygıyla karşılıyor ve korumak durumunda olduğumuz temel hak ve özgürlükler kapsamında görüyoruz.'' Bize özgü modeller çözümden çok sorun yarattıKılıç, toplumun son yıllarda siyasi, ekonomik, sosyal ve demokratik alanlarda kaydettiği gelişmelerin ülkeyi koruma ve kollama konusunda olağanüstü kurtarıcılara yönelik çağrı dönemini kapattığını söyledi. Sorunların artık demokratik yol ve yöntemlerle çözüldüğü bir sürecin yaşanmak zorunda olunduğunu vurgulayan Kılıç, Türkiye Cumhuriyeti'nin kimlik belgesi olarak da tanımlanan Anayasa'da devletin insan haklarına dayalı, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olarak tanımlandığını belirtti. Kılıç, ''Bu ilkelerin evrensel anlamlarının yapısı değiştirilerek 'bize özgü modeller' yaratılması sorunlarımızı çoğaltmaktan başka sonuç doğurmamıştır. Bu değerlerin evrensel orijinallığı bozulmadan hayata geçirilebilmesi için gerekli olan toplumsal kültür oluşmuştur. Artık bu evrensel gerçekler üzerinde uzlaşma sağlama imkan ve iradesini ortaya koyabilmeliyiz'' dedi.Siyasi Partiler Kanunu'nun demokratik devlet sürecini doğrudan etkileyen siyasi partilerin işleyişine ilişkin konulardaki mevcut olumsuzlukların ilgililer tarafından her vesile ile dile getirildiğini söyleyen Kılıç, şöyle devam etti:''Ancak, son günlerde siyasi hayatta meydana gelen olaylar, anayasa ile siyasi hayatı düzenleyen yasaların içeriğinin ne zaman patlayacağı belli olmayan mayınlarla dolu olduğu gerçeğini bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Sorunlar daha ortaya çıkmadan anayasa ve yasalardaki siyasi hakları etkileyen antidemokratik kuralların acilen ortadan kaldırılması, yasama organının ülke barışına yapacağı en hayırlı hizmet olacaktır. Zira uyuşmazlıkların doğması ile ortaya çıkan çözüm gayretlerinin bedeli ağır olmaktadır.Uygulamalardan ya da yasal düzenlemelerden kaynaklanan olumsuz gelişmeler bahane edilerek toplumun terörize edilmesi, sokakların ve meydanların yaşanmaz hale getirilmesi tarihin hiçbir döneminde sorunları çözmemiştir. Hak ihlallerine karşı terör ve şiddet bağı kurulmadan demokratik tepkilerin gösterilmesi anayasal bir hak olduğu kadar bireylerin ya da örgütlerin görev ve sorumlulukları kapsamındadır. Dileğimiz sorunlar çözülürken demokrasi ile bağın koparılmamasıdır. Hiçbir özgürlük terör ve şiddetin teminatı olamaz. Hak ve özgürlüklerini kullanırken terörle ortaklık kuranların hiç kimseden demokratik tavır ya da sabır beklemeye hakkı yoktur.''Kılıç: Devlette küslük olmamalıTörenin ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Kılıç, törene Yargıtay ve Danıştay’dan katılım olmaması ile ilgili olarak, “Devlet içinde küslük olmamalı, Yargıtay ve Danıştay’a tören davetimizi gönderdik. Takdir onlarındır” dedi.