Bir Yargıtay üyesine dayandırılan "Yargıda her tarikat ve cemaatin kendi WhatsApp grupları var. Haremlik-selamlık toplantı yapıyorlar. Bu artık bir milli güvenlik sorunu" sözlerine yanıt, bir Danıştay üyesinden geldi.
Danıştay üyesi, Yargıtay üyesinin sözlerine karşılık "Meçhul Yargıtay üyesinin durduk yerde bu iddialarda bulunması ister istemez, acaba kendi hakkında rüşvet/borsa iddiaları var da HSK'ca incelenmesi ve soruşturulmasının önüne mi geçmek için bu çıkışı yaptı sorusunu akla getiriyor" ifadelerini kullandı.
Independent Türkçe'den Can Bursalı'nın haberine göre; kulislerde, Yargıtay üyesinin, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı görevini yürütürken Yargıtay'a atanan Yüksel Kocaman, Danıştay üyesinin ise Muharrem Özkaya olduğu konuşuluyordu.
"4 yıl boyunca onurumla, şerefimle, devlet adamı kimliğimle 15 Temmuz'dan sonraki zor dönemde görev yaptım. Herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Aksi halde yalancı ve iftiracı konumundadır" yorumunu yapan Yüksek Kocaman, "Her tarikat ve cemaatin kendi WhatsApp grubu var" sözlerinin kendisine ait olduğu iddiasını yalanlamadı.
Kocaman'ın sözlerinin ardından, yürürlükteki Türk Ceza Kanunu'nu hazırlayan isimlerden Prof. Dr. İzzet Özgenç, sosyal medya hesabından yaptığı çıkışla Yargıtay Başkanlığı'nı göreve davet etti.
"Kendi yapısal sorunlarını çözemeyen, bunların medya aracılığı ile dile getirilmesine ihtiyaç hissedilen yargı, toplumdaki adalet beklentisine cevap veremez" diyen Özgenç, Yargıtay Başkanlığı'na şu çağrıyı yaptı:
"Yüksek yargıyla ilgili iddialarda bulunan kişinin kimliği ortaya çıkmıştır. Bu durum karşısında, Yargıtay Başkanlığı'nca gerekenin yapılması, beklentimizdir."
Paylaşımında "Hâkimin medyaya açıklama yapması, doğru değildir. Hâkime bakış açısını belirleyen, mensubiyeti değil, kararları ve hukukî değerlendirmeleridir" diyen Özgenç, kimliğini saklı tutarak gazetecilere beyan veren bir hakimin yanlış yaptığının bilincinde olduğunu da ifade etti.
Sosyal medyadaki paylaşımlarının ardından Prof. Özgenç, Yargıtay Başkanlığı'na yaptığı çağrıyı yineledi ve ekledi:
"Kamu kurumları bu konuları ciddiye almalı ve gerekli işlemleri yapmalıdır. Ancak gereği yapılmıyor, yapılmış gibi gösteriliyor."
Yargıtay ve Danıştay üyeleri arasındaki polemikle ilgili, kulislerde ismi geçen Muharrem Özkaya'ya da Yargıtay üyesi Yüksel Kocaman'la ilgili "Hakkında bir rüşvet/borsa soruşturması mı var sorusunu akla getiriyor" ifadesinin kendisine ait olup olmadığıyla ilgili olarak Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün bir televizyon kanalında katıldığı programdaki sözlerine atıf yaptı ve şunları söyledi:
"Sayın Adalet Bakanı televizyon programında soruları cevapladığı ve ilgisine göre anayasal kurumları işaret ettiğini de dikkate alarak benim bir şeyler eklememin doğru olmayacağı kanaatindeyim."
Bakan Gül, bir Yargıtay üyesine dayandırılan ve Yargıtay üyesi Yüksel Kocaman'ın da kendisine ait olduğu iddiasını yalanlamadığı "Her tarikatın WhatsApp grubu var" sözleriyle ilgili soruya, "HSK anayasal bir kurum. HSK disiplin anlamında herhangi bir konu varsa ciddi olan her konuyla ilgili elbette bir anayasal mekanizmadır" yanıtını vermişti.