Yargıtay, Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki cunta yapılanması tarafından 15 Temmuz 2018'de gerçekleştirilen darbe girişimini gerçekleştirenlerin kullandığı belirlenen, ByLock programının örgüt üyeliği için yeterli delil olmadığına karar vererek, yeni kararında "Sadece operatör kayıtları yetmez" dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, diğer cumhurbaşkanı adaylarının vaatlerinden de hareketle OHAL’in kaldırılacağını açıklaması, Başbakan Binali Yıldırım’ın da OHAL’in bir kez daha uzatılmayacağını dile getirmesi 'OHAL mağdurları'nda bir beklenti yaratırken, 2 yıldır devam eden 'FETÖ' yargılamalarından farklı kararlar gelmeye başladı.
Cumhuriyet'ten Sinan Tartanoğlu'nun haberine göre Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Eylül 2017’de verdiği kararında, FETÖ yargılamalarının seyrini değiştirmiş, bylock kullanımının FETÖ üyeliği için yeterli delil olduğuna hükmetmişti. Kurul’un kararında “ByLock iletişim sistemi, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilere tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren bir delil olacaktır” ifadesini kullanılmıştı.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun bu kararı tüm FETÖ yargılamaları için de emsal oluşturmuştu. Genel Kurul’un kararındaki “her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik veri tespiti” koşulu, Mart 2018 tarihli Yargıtay 16. Ceza Dairesi kararı ile ayrıntılandırıldı. Daire’nin kararında, “ByLock kullanıcılarının tespitleri açısından operatörler tarafından tutulan CGNAT (HİS) kayıtları bir çeşit üst veridir. CGNAT kayıtları özet veri olması nedeniyle bir iz ve emare niteliğinden olduğundan tek başına kişinin bylock kullanıcısı olduğunu göstermez. Kişiler iradeleri dışında bylock sunucularına yönlendirilmiş olabilirler.
Kişilerin kullanıcı adlarının (User- ID) belirlenememesi ve fakat CGNAT kayıtları ilebylock sunucusuna bağlantı yaptığının tespit edilmesi halinde kişinin gerçek bylockkullanıcısı olduğu ancak henüz User-ID ve şifresinin tespit edilemediği anlaşılabileceği gibi, bylock sunucularına tuzak yöntemlerle yönlendirilmiş olabileceği sonucuna da ulaşılabilir” denildi. 16. Daire, “Ancak operatör kayıtları ve User-ID eşleştirilmesi doğru yapılabilen kişilerin gerçek bylock kullanıcısı olduklarının kabulu gerekeceğinden, kişinin örgütsel gizliliği sağlamak ve haberleşmek amacıyla bylock sistemine girdiğinin ve bu sistemi kullandığının, User- ID, şifre ve grup elemanlarını içerir bylock tespit değerlendirme tutanağı ve CGNAT kayıtlarını içerir belgeler ile kesin olarak kanıtlanması zorunludur” değerlendirmesini yaptı ve Morbeyin uygulaması üzerinden ByLock’a istemi dışında yönlendirildiği tespit edilen bir kişi hakkında verilen hapis cezasını bozdu.
Gaziantep 9. Ağır Ceza Mahkemesi ise Nisan 2018’de; Aktif Eğitim Sen üyesi olan, Bank Asya’da hesabı olan ve çocuklarını FETÖ ile irtibatlı okullara gönderen kişi hakkında beraat kararı verdi. Mahkeme, “Çocuklarını FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisaklı olan okula göndermesinin örgütsel saikle hareket ettiğini göstermeyeceği”ne, “sendikaya üye olmanın örgüt üyeliğine delil olamayacağı”na karar verdi. BankAsya’daki hesap hareketliliği için de mahkeme, kararında “Hesaba para yatırma işlemlerindeki tutarların küçük meblağlar olup kredi kartı ödemelerinde kullanıldığı; sanığın banka hesabını bankacılık işlemleri nedeniyle kullandığı, örgüt liderinin talimatıyla para yatırdığına dair delil olmadığı” gerekçesini gösterdi.