''YASA DIŞI DİNLEME'' İDDİANAMESİ İSTANBUL (A.A) 

-''YASA DIŞI DİNLEME'' İDDİANAMESİ İSTANBUL (A.A) - 11.08.2010 - Bazı iş adamları ile bir emniyet mensubunun da aralarında bulunduğu 35 kişi hakkında, ''Oluşturulan suç örgütü vasıtasıyla şikayetçilerin telefon dökümleri ile kişisel ve sosyal verilerini yasa dışı olarak ele geçirdikleri'' iddiasıyla 1 ile 89 yıl arasında değişen hapis cezaları istemiyle iddianame hazırlandı.   İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 100 sayfalık iddianamede, Frankfurt Emniyet Ataşeliğinin bir yazısı üzerine başlatılan çalışmada, şüpheli Mehmet Yanık'ın bir GSM şirketinde çalışan Fatih Bilir vasıtasıyla kişilerin telefon dökümleri ile baz bilgilerine ulaştığı, temin ettiği görüşme dökümlerini başkalarına para karşılığı verdiğinin belirlendiği anlatıldı.  Yanık'ın, diğer şüpheliler Zafer Çalışkan, Kadir Çelebi, Selahattin Çuhadar, Alaattin Çuhadar ve Olcay Zihni Akay'ı, elde ettiği görüşme dökümlerini kullanarak yönlendirdiği ve bazı kişileri hukuka aykırı şekilde takip ettirip, gizli görüntülerini çektirdiği aktarılan iddianamede, Yanık elebaşılığında oluşturulan suç örgütünün eylemleriyle özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği belirtildi.  İddianamede, örgütün, Murat Gürsoy'un yağma amaçlı olarak kaçırılması, alıkonulması ve darp edilmesi eylemini de gerçekleştirdiğinin belirlendiği kaydedildi. Şüphelilerden iş adamı Erol Güral'ın boşanmak üzere olduğu eşi Melike Tuba Şanlıoğlu ile aralarında tazminat talebine ilişkin anlaşmazlık bulunduğu belirtilen iddianamede, Erol Güral ile babası Rıza Güral'ın, Hüseyin Çağlar, Ahmet Kaşıbeyaz, Ömer Yaprak ve Adil Dilek vasıtasıyla Mehmet Yanık ile bağlantı kurdukları kaydedildi.  Erol Güral'ın, boşanmak üzere olduğu eşinin başka bir erkekle ilişkisi olduğunu kanıtlamaya çalıştığı aktarılan iddianamede, bu nedenle Yanık ile diğer örgüt üyelerinin, Melike Tuba Şanlıoğlu'nun telefon görüşmelerini Güral'a ilettikleri, Şanlıoğlu'nun bazı yakınları ile görüştüğü kişilerin telefon dökümlerinin de elde edildiği anlatıldı.  İddianamede, Şanlıoğlu'nun fiziken takip edildiği ve görüntülerinin çekildiği, hatta bu şekilde elde edilen bazı bilgiler ile fotoğrafların da boşanma davasına ilişkin dosyaya delil olarak konulduğuna yer verildi.  Şüphelilerden Adil Dilek'in, Çeşme'deki oteline yaptırmak istediği eklenti konusunda sorun yaşadığı belirtilen iddianamede, Dilek'in, ruhsatla ilgili işlemleri eski Çeşme Belediye Başkanı Nuri Ertan'ın engellediğini düşündüğünden Mehmet Yanık vasıtasıyla Ertan'ın kişisel ve sosyal verilerini temin ettiği bildirildi. Şüphelilerden Cengiz Pınarbaşı'nın halen Emniyet Genel Müdürlüğü emrinde polis başmüfettişi olarak görev yaptığı, bir emniyet mensubunun akrabası olan Mehmet Yanık ile Eyüp Emniyet Müdürlüğü görevinde bulunduğu sırada tanıştığı belirtilen iddianamede, Pınarbaşı'nın Yanık vasıtasıyla müştekiler Havva Erdem ve Nilay Çin'in telefon dökümlerini elde ettiği kaydedildi.  İddianamede, Pınarbaşı'nın asayiş uygulamasından kurtulmaları için Mehmet Yanık'a bilgi verdiğinin tespit edildiği belirtilerek, bu şekilde örgüt hiyerarşisine dahil olmamakla birlikte örgüt üyelerine yardım ettiği savunuldu.  Müştekiler Fikret Balkan, Esma Göçer, Sibel Ataberk, Tahir Kıran, Ahmet Akyüz, Hasan Tural ve Aslı Sertdemir'in telefon dökümlerinin de örgüt tarafından alınarak, haberleşmenin gizliliğinin ihlal edildiği kaydedilen iddianamede, Mehmet Yanık'ın camiye yardım amacıyla ya da şehit bir başçavuşun ailesine ev alacağını söyleyerek Ahmet Kaşıbeyaz, Adil Dilek, Ömer Yaprak ve Saadettin Ulabay'dan para alması eyleminin de ''dolandırıcılık'' suçu kapsamında kaldığı ifade edildi.  Şüphelilerin bazı eylemlerinin de hazırlık aşamasında kaldığı belirtilen iddianamede, Mehmet Yanık'ın ''suç işlemek amacıyla örgüt kurmak'', ''resmi belgede sahtecilik'', ''haberleşmenin giziliğini ihlal etmek'', ''özel hayatın gizliliğini ihlal etmek'', ''kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak'', ''suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla yağma'' ''kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak'' ve ''ruhsatsız silah bulundurmak'' suçlarından 26 ile 89 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istendi.  İddianamede, diğer 34 şüphelinin de benzer suçlardan 1 ile 39 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılması talep edildi.  Şüphelilerin yargılanmasına önümüzdeki günlerde İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlanacak.  -KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA İLİŞKİN KARAR- Bu arada, soruşturma kapsamında eski milli futbolcu ve futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen ile iddianamedeki bazı şüphelilerin de aralarında bulunduğu 29 kişi hakkında ise birtakım suçlamalara ilişkin kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.  Kararda, Mehmet Yanık'ın, Rıdvan Dilmen'in isteği doğrultusunda Nilay Yılmaz ve Ayşenur Dilmen'in görüşme dökümlerini temin ettiği, bağlantıda oldukları kişilerin isim ve adres bilgilerine ulaştığı belirtildi.  Dilmen'in, Nilay Yılmaz'ın özel hayatının gizliliğini ihlal ettiği kanaati doğmuş ise de mağdurun şikayetçi olmaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığı belirtilen kararda, eski futbolcu Tanju Çolak'ın da haberleşme gizliliğinin ihlali nedeniyle Rıdvan Dilmen'den şikayetçi olmadığına yer verildi.