Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Necla Tülek, Covid-19'un şu an nezle benzeri semptomlarla ilerlediğine dikkati çekerek, "Grip benzeri semptomları yaşayanların kesinlikle Covid-19 ihtimalini düşünmeleri ve PCR testi yaptırmaları gerekiyor. Semptomları olan kişilerin 7-10 gün kadar maske kullanımını sürdürmesi çok önemli." dedi.
Atılım Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Tülek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, artan Covid-19 vaka sayılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Vaka sayılarındaki artışın dünya genelinde yaşandığına ve bunun beklenen bir durum olduğuna işaret eden Tülek, bunun sebebinin çok bulaşıcı olan Omicron varyantı ve alt türleri olduğunu vurguladı.
Tülek, bu varyanta bağlı ölüm oranlarının ise diğer varyantlara kıyasla daha az olduğunu belirterek, "Fakat kümülatif vaka sayısı arttığında buna bağlı olarak hastaneye, yoğun bakıma yatışlar ve ölüm oranları da artıyor. Bu, tüm dünyada beklenen bir tablo." diye konuştu.
Omicron'un BA.4 ve BA.5 alt türlerinin çok daha bulaşıcı olduğunu ama ağır hastalık yaptığına dair henüz kesinleşen bilgilerin bulunmadığını anlatan Tülek, bu varyantlarla birlikte hastalığa ilişkin klinik bulguların değiştiğini, koku-tat alamama, yüksek ateş ve solunum sıkıntısı gibi semptomların çok azaldığını dile getirdi.
Prof. Dr. Tülek, "Şu an Covid-19 kaynaklı en sık gördüğümüz tablo, neredeyse bir nezle ya da hafif üst solunum yolu enfeksiyonu gibi ilerlemesi. Burun akıntısı, burunda tıkanıklık, hapşırma, hafif baş ağrısı, hafif halsizlik gibi belirtilerle karşılaşıyoruz." ifadelerini kullandı.
Kişilerin bu sebeple "grip oldum" düşüncesine kapıldığını vurgulayan Tülek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Grip benzeri semptomları yaşayanların kesinlikle Covid-19 ihtimalini düşünmeleri ve PCR testi yaptırmaları gerekiyor. Şu an test oranlarının düşük olduğunu biliyoruz. Ayrıca bu semptomları olan kişilerin kalabalık ortamlardan uzak durması, kesinlikle maske kullanması ve bu semptomların başlangıcından itibaren 7-10 gün kadar maske kullanımını sürdürmesi çok önemli.
Omicron çok bulaşıcı olduğu için mesafeye de dikkat edilmeli. Genel olarak da herkese kapalı, kalabalık, toplu ulaşım ve iyi havalandırılmayan tüm alanlarda maske kullanmasını öneriyorum."
Yeni hatırlatma dozlarının öneminli olduğunu belirten Tülek, "Daha önce Covid-19 geçirenler daha uzun süre korunabiliyordu. Fakat Omicron için bu geçerli değil. Çok kısa sürede oluşan koruyucu antikorlar hızla yok oluyor. Bu nedenle aşılama önem kazanıyor." dedi.
Aşıların daha önceki varyantlara göre etkisinin bir miktar azaldığını ama hâlâ ağır hastalıktan korumaya devam ettiğini vurgulayan Tülek, "Aşılanan kişilerde hastaneye başvuru yüzde 50'den, yoğun bakıma yatış ise yüzde 80'den daha az. Bu nedenle her şeyden önce aşıların tamamlanması gerekiyor." uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Tülek, hastalığı geçirmemiş, en az 3 ya da 4 doz aşılanmış kişilerden özellikle 50 yaşın üstünde olanlarla, bağışıklığı baskılanmış kişilere mutlaka yeni hatırlatma dozunu önerdiklerini vurguladı.
Bu durumda olmayan kişilere de hatırlatma dozunu tavsiye eden Tülek, "Yaş veya hastalık gibi durumları olmayan kişiler açısından 3 doz mRNA aşısı yeterli olabilir. Fakat burada temasa bağlı, hastalık alma riski yüksek mesleklerde çalışanlara da kesinlikle yeni hatırlatma dozunu öneriyorum." şeklinde konuştu.
Tülek, sonbaharda içeriği varyantlara uyumlu yeni aşıların piyasaya sürülecek olmasına ilişkin de şunları kaydetti:
"Yeni varyantlara karşı geliştirilecek aşıları hepimiz bekliyoruz. Fakat var olan aşıların etkinliği bir miktar azalmış olsa bile hala ağır hastalığı, hastaneye, yoğun bakıma yatışı engellemede çok etkililer. Bu nedenle risk grubunda olan veya riskli karşılaşması yüksek olacak kişilere mutlaka hatırlatma dozu aşılarını zamanında olmalarını tavsiye ediyorum. Aşıların çıkması, çalışmalarının yapılması belli bir süreç alacak ve şimdi biz risk gruplarını korumak zorundayız." (AA)