En yaygın üç mesajlaşma tarzını inceleyerek, bunların nihayetinde kişiliğiniz hakkında ne anlama gelebileceğini paylaşan profesyonel bir yaşam koçu, "Karşı tarafın söylediği her şeye her zaman yanıt veriyorsanız, başkalarına karşı aşırı duyarlısınızdır ve muhtemelen terk edilme korkunuz var demektir" dedi.
Independent Türkçe'nin aktardığına göre; TikTok'ta sık sık kişinin beden dili, aklından geçenler veya gündelik konuşmaları gibi günlük iletişim biçimleri hakkında videolar paylaşan Francesca adlı yaşam koçu, lisans eğitimini Londra'daki Şehir Üniversitesi'nin psikoloji bölümünde tamamladı. Yaşam koçu, yakın zamanda paylaştığı videoda kişilerin mesajlaşırken kullandığı üç farklı tarzı ve bu tarzların kişilik hakkında neler söyleyebileceğini inceledi.
Mesajlaşırken "her zaman konuşmadaki son sözü söyleyenlerin" büyük olasılıkla "terk edilmekten" endişe duyduklarını dile getiren Francesca, "Bu sadece bir beğeni ya da bir emoji ile olsa bile. Ve karşı tarafın söylediği her şeye her zaman yanıt veriyorsanız, başkalarına karşı aşırı duyarlısınızdır ve muhtemelen terk edilme korkunuz var demektir" dedi.
Francesca ikinci mesajlaşma tarzı için "uzun bir paragraf yerine bir sürü kısa mesaj" gönderenleri inceledi. Bu tarz mesajlaşanlar hakkında "Muhtemelen dikkat süreniz kısa ve odaklanamıyorsunuz. Ve muhtemelen siz de Z kuşağındansınız" dedi.
Videosunu "bir sürü emoji kullanan" üçüncü mesajlaşma grubunu ele alarak bitiren Francesca, bu tür mesajlaşmanın büyük olasılıkla "çok hareketli ve dışa dönük birisi olduğunuz" anlamına geldiğini söyledi.
Francesca'nın yanı sıra, yaygın mesajlaşma biçimlerini inceleyen ruh sağlığı odaklı yayınlar da var. Kişinin duygusal sağlığı hakkında bilgi veren, kanıta dayalı bir site olan VeryWellMind'e göre, uzun mesajlar iletişim kurmanın en iyi yolu olmayabilir. Yayın, "Uzun mesajlar göndermek, özellikle de iş yerinde meşgul olan ya da bir projeyi tamamlamaya çalışan kişiler için can sıkıcı olabilir" diye yazıyor.
Site ayrıca, mesajlaşmak "birincil iletişim biçiminiz" olduğu sürece, "derinlemesine konuşmaların metin üzerinden yapılabileceği koşulların" hâlâ mevcut olduğuna da dikkat çekiyor.
The Independent, yorum için Francesca'yla temasa geçse de henüz yanıt alamadı.