Yaşar Kemal zaten şairdir

Yaşar Kemal zaten şairdir

T24 - Yaşar Kemal’in ilk şiir kitabı Bugünlerde Bahar İndi’nin yayımlanacağı haberini verdiklerinde şöyle düşündüm: O zaten şairdir.

İlle de şiir ölçülerinde yazanlar mı şairdir? Onun hikâyeleri, romanları şiirin en hasını, şairaneliğin en yüce örneğini taşırlar.

Şiirlerini okuyunca, Türk şiiri yeni bir ad kazandı diye düşündüm.

Destanları, halk edebiyatını, halk şiirini bilen bir düzyazı ustası elbet şiirde de ustalığını gösterecekti.

Şiirler toplamının başında şair Güven Turan’ın Yaşar Kemal’in şairliği üzerine Gizlenen Bir Şairin İlk Kitabı yazısı, şairin şairi daha iyi anladığını gösteren örnek bir yazı.

İlk paragrafını okuyalım:

“Elbette biliyordum, biyografilerinden, Yaşar Kemal’in ilk gençliğinde şiirler yazdığını... Hem, Toroslar’da âşıklık yapan, ağıt ve destan toplayan bu genç, tutabilir miydi içinde biriken şiiri? Haydi bütün bunlardan habersizdik diyelim, okurken öykülerini, romanlarını, bir yerde durup, kim ‘düpedüz şiir bunlar’ dememiştir ki?

Aloysius Bertrand, Baudelaire, Lautreamont, Rimbaud çoktan belirlemişti ‘düzyazı’nın da şiir olduğunu...”

¡ ¡ ¡

Turan’ın da belirttiği gibi, Ulaş ve Merhaba şiirlerini Zülfü Livaneli bestelemişti, hepimiz ondan dinledik.

Gerçekten de başka sayfada bazı dizelerini aldığımız Kırmızı Deynek şiirini üzerine uzun bir yazı yazılabilir.

Şiirler, bir birikimin, bir yaşanmışlığın ürünüyse insanı daha da etkiliyor. Irgatlık Anıları’nı ben böyle yorumluyorum.

Irgatların yaşantısını bu şiirden öğrenebilirsiniz.

Umut, direnç, Yaşar Kemal’in bütün eselerinde vardır.

Bekle şiiri, bu kavramların şiirdeki halidir:

“Elbet bir gün, bütün çiçekler beyaz açar

Hür ve mes’ut bir şarkı halinde”

Romanı, öyküyü iyi bilen Yaşar Kemal, bizim şiirimizi, şairlerimizi de okumuş.

Ağıt bu dediğimi desteklemiyor mu?

“Bütün tarlalar başaktır

Bütün harmanlar nur”

1940’larda başlayan şiir akımlarını okumuş ama onların ihmal ettiği, halk kültürünün süzülmüş öğelerini o şiire getirdi.

Ben iyi bir yazarın hangi türde yazarsa yazsın, yazdıklarında şiir olduğunu, gizli ya da açık mutlaka şiir yazdığına inanırım. Aksini düşünemem, şiirsiz düzyazının kuruluğu, beni rahatsız eder.

Onun öykülerini, romanlarını sevmemin, edebi bilinçaltındaki şiirsellikten geldiğini, şiir kitabını okuyunca daha iyi anladım.

Kalebent şiiri kitapta en beğendiğim şiirler listesinde epey başlarda yer alıyor.

“Kalebent uyuyor

Gece yarısıdır susun.”

Serenat, onun şiir yelpazesinin çeşitliliğini, zenginliğini gösteriyor.

Şikâyet şiiri halk şiirinin bugünkü söylenişidir:

“Turna bağının gülüyüz

Taşlı dağların yoluyuz

Göğcelim şimdi ölüyüz

Sağı şikâyet edelim”

Yaşar Kemal uzun şiirde de şiirin temposunu düşürmeden, şiir bütünlüğü konusunda da bir örnek sunuyor bize.

Kapı şiirini okursanız, onun iyi şairliği konusunda yargınız güç kazanır.

Hanna’ya Şiirler de dikkatinizden kaçmasın.

Ulaş şiiri, bir kişide bir kuşağın acı serüvenini anlatıyor.

¡ ¡ ¡

Edebiyatta bir dünya ustasının şiirlerini mutlaka okuyun.

Bugünlerde Bahar İndi, Yaşar Kemal, YKY. (Doğan Hızlan - Hürriyet - 15 Eylül 2010)