22 Mart tarihi itibariyle 65 yaşının üzerindeki kişilerin sokağa çıkması kısıtlandı. Düzenleme hayata geçirilmeden önce sosyal medyada yaşlıların evde kal çağrılarına uymaması gündeme oturdu. Tüm bunlara karşılık düzenlemeyle birlikte gözler Türkiye’de yaşlıların durumuna çevrildi. Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre ülkenin 65 yaşın üzerindeki nüfusu 7 milyon 550 bin. Bu sayı her 100 kişiden 9’unun yaşlı olduğunu da ortaya koyuyor. Halk arasında “yaş yetmiş, iş bitmiş” deyimi yerleşik olsa da 65 yaşındaki bireylerin ortalama yaşam süresi 18 yıl. TÜİK verilerine göre 65 yaş üzerindeki kişilerin 142 bini ücretli olarak çalışıyor. İSİG Meclisi de son 2 yılda 65 yaş üzerindeki 213 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını kaybettiğini açıkladı.
TIKLAYIN - 65 yaş üzerinde olanlar ile kronik rahatsızlığı bulunanlara dışarı çıkma sınırlaması getirildi!
BirGün'den Ozan Gündoğdu'nun haberine göre TÜİK'in “İstatistiklerde Yaşlılar” başlıklı çalışmasında 1 milyon 373 bin yaşlının evinde tek başına yaşadığı tespit edildi. Bir çoğu için sosyalleşmek önemli bir sorun. Nüfusun geri kalanı için gündelik hayatın önemli bir unsuru internetken, yaşı 65’in üzerindeki yurttaşların çoğu internet kullanmıyor. TÜİK’in verilerine göre yaşı 16-74 arası olan nüfusun internet kullanma oranı 2014’te yüzde 48,5’ken 65 yaşın üzerinde bu oran sadece yüzde 5’ti. Bir başka hesapla yaşlıların yüzde 95’i internet kullanmıyordu. Aradan geçen 5 yılda yaşlıların internet kullanma oranı 4 katına çıkarak yüzde 19,8’e ulaştı. Ancak 16-74 yaş arasındaki internet kullanım oranı da yüzde 74’e fırladı. Bugün 10 yaşlının 8’inin hayatında henüz internet yok.
Öte yandan emekli maaşlarının alım gücü her geçen gün eriyor. Bu durum yaşlı nüfusu işgücüne katılmak zorunda bırakıyor. 2019 yılı itibariyle 65 yaşın üzerinde 850 bin kişi istihdamda. Bu kişilerin bir kısmı kendi hesabına çalışıyor, bir kısmı işveren, bir kısmı ise başkasının hesabına çalışarak ücret geliri elde ediyor. En zor durumdakiler de ücretliler. Zira her gün düzenli bir işe gitmek zorunda kalıyorlar. Bu kişilerin sayısı TÜİK verilerine göre 142 bin. Ancak bu sayıdaki artış Türkiye’de yaşlılığın durumunu da gözler önüne seriyor. Zira 5 yıl önce 80 bin olan ücretli çalışan yaşlı sayısı bu süre içinde yüzde 77,5 artmış durumda.
Türkiye’de 2020 şubat ayı itibariyle İŞKUR’a kayıtlı ve 65 yaşın üzerinde 9 bin 487 yurttaş bulunuyor. Bu sayıda da son yıllarda artış gözleniyor. 2010’un aynı ayında 3 bin 326 olan yaşlı ve kayıtlı işsiz sayısı 2015’te 5 bin 626’ya çıktı. Bugün itibariyle ülkenin 10 yıl öncesinin 2,8 katı kadar iş arayan yaşlı nüfusu bulunuyor.
Dahası, bu yaşlar için çalışmak ve iş bulabilmek diğer yaşlara göre çok daha zor. Yaşlıların pek çoğu maddi yoksunluktan ötürü çalışmak isteseler de iş bulamadıkları için eve kapanmış durumdalar. Zira değişen işgücü piyasasında bu kuşağın nitelikli bir iş bulması neredeyse imkansız. TÜİK verilerine göre yaşı 65’in üzerindeki yurttaşların yüzde 45’i ilkokul mezunu. Her 100 yaşlıdan sadece 6,6’sı bir yüksekokuldan mezun olmuş durumda. Hal böyle olunca çalışmak zorunda kalsalar bile yaşlıların payına masa başı işler düşmüyor.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) her yıl iş cinayetlerini içeren raporlar hazırlıyor. İSİG meclisinin 2019 yılı raporuna göre geçen yıl 1621 işçi, iş yerinde yaşamını yitirdi. Bunlar içinde 115 işçinin yaşı 65’in üzerinde. 2018 yılı iş cinayetleri de hesaba katıldığında 2 yılda 65 yaş üzerinde çalışırken hayatını kaybeden işçi sayısı 213. Çoğunun ölüm sebebi ise kalp krizi…