İmara açılan Yassıada'daki ağaçların kesildikten sonraki görüntülerin ortaya çıkmasıyla ilgili inşaatı yapan şirketten açıklama geldi. MESA Mesken Sanayii A.Ş., adada sadece birkaç ağacın yerini değiştirdiklerini iddia etti.
İmara açılarak inşaata başlanan Yassıada’daki projenin yürütücüsü MESA Mesken Sanayii A.Ş., adadaki ağaçların kesildiğini gösteren fotoğrafların kamuoyunda paylaşılmasının ardından bir açıklama yayınladı. Şirket, Yassıada’daki görüntülerin, mevsimser değişimler nedeniyle ortaya çıktığını iddia etti. Sadece birkaç ağacın yerinin değiştirildiğini savunan şirket tarafından dün yapılan açıklama şöyle:
”Taahhüt projelerimiz arasında yer alan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait, yatırımı ve işletmesi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne bağlı GTİ Şirketi tarafından üstlenilen Yassıada’da kongre merkezi, otel ve müzeden oluşacak “Demokrasi ve Özgürlük Adası” projesine ilişkin bugün yayınlanan görseller ve yapılan yorumlarla ilişkin aşağıdaki açıklama zarureti doğmuştur.
Bugün basında yayınlanan hava fotoğraflarında mevsimsel değişikliklerle (kış/bahar) birlikte farkı oluşturan ve yeşil alan olarak görünen bölümler, otsu bitkiler ve makilik alanları kapsamaktadır.
Proje kapsamında sadece birkaç ağacın yeri değiştirilmiştir. Buna karşın proje kapsamında Yassıada’daki mevcut ağaç dokusuna, 120 adet yetişkin ağaç eklenecektir. Yapımını üstlendiğimiz proje tamamlandığında, ekli görsellerde (Haber görseli) de görüleceği gibi Yassıada’daki doğal doku, başta ağaçlar olmak üzere üç katına çıkacaktır.”
Adanın imara açılması kararlarının iptali ve yürütmesinin durdurulması için Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, Şehir Plancıları Odası ile birlikte dava açmıştı. Bilirkişi raporuna rağmen mahkeme yürütmenin durdurulması istemini reddetmişti. 10 hektarlık adanın, kayalıkları, kıyıları da içine alınıp 18 hektar olarak inşaata açıldığını belirten Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi Genel Sekreteri Mücella Yapıcı, “Yassıada, birinci derece doğal, tarihi ve arkeolojik SİT alanı. Koruma planı hazırlanarak, yapılacak tüm kazılar, müdahaleler müze denetiminde yapılmalı. Oysa koruma planı yapılmadı. Tüm yetki inşaat şirketi MESA’ya verildi. Şirket kendi kendine, bu korunacak bu korunmayacak, kararı verdi. Hiçbir arkeolojik, çevresel etüt yapılmadan inşaat sürüyor. İstanbul’da her alan arsa olarak görüldüğü için Yassıada’yı da kaybettik. Topografyası yok edildi, korkunç bir tahribat var. Ada dümdüz arsa haline getirildi” dedi.
Arkeologlar Derneği Başkanı Yiğit Ozar, son fotoğrafla adanın üzerindeki katmanların iş makinalarıyla düzleştirildiğinin anlaşıldığını belirterek, “Böylesine önemli arkeolojik katmanları olan bir coğrafyanın hiçbir müze denetimi olmadan, bilimsel araştırma yapılmadan düzlenmesi kabul edilebilir değil. Bir dozerin toprağa her girişinde insanlık tarihi açısından çok önemli bilgiler de kaybediliyor ve neyi kaybettiğimizi bile bilmiyoruz” dedi.
Adalar Savunması’ndan Ömer Süvari ise şöyle konuştu: “2012’den beri bunların olmaması için çok uğraştık ama karşımızda bizi dinleyecek kimseyi bulamadık. Daha ağır sonuçlarla karşılaşacağız. Çünkü Yassıada ve Sivriada, Marmara Denizi ve İstanbul’un doğal yaşamı; nesli tükenen balık ve kuş türleri için çok önemli. Marmara’da mercan, sinerit, karagöz gibi türler sadece bu iki adanın açıklarında kaldı. Onlar da bitecek. Yassıada’da mercan yataklarının üzerine beton döktüler, dinamit kullandılar. İskele, liman yaptılar, adayı genişlettiler. İşin trajik tarafı yapılan inşaatlar kullanılamayacak. Adalar iklimi çok sert. 9-10 ay fırtına olduğu için ulaşım imkânsız olacak.”
Yassıada ve Sivriada’nın inşaat yapımını üstlenen MESA Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Boysanoğlu, şunları söyledi: “Adanın yüzde 60-70’i maki, ağaç değil. Az sayıda çam ağacı vardı, onlar da kaldı. Ada 100 bin metrekare, 50-60 bin metrekare inşaat yapılıyor. Kesilenlerin yerine büyümüş gelişmiş, 5-6 metre çam ağaçları dikilecek.
Ağaç sayısı kesilenin en az 3 katı olacak. Askeriyeye ait, tarihi değeri olmayan lüzumsuz binaların yerine de ağaçlar dikilecek. 1 yıl daha bozkır görünecek ama sonra geçmiştekinden daha yeşil olacak. Öyle beş yıldızlı oteller falan da olmayacak. Devlet büyüklerinin ağırlandığı; bongolov gibi iki katlı binalar, kongre merkezi yapıyoruz. Genişletme yok. Ufak bir iskele bağlantısı var. Mevcut alan üzerine oturuyoruz. Burası 97-98 bin metrekare. Hangi ekoloji bozulacak? Ben de mimarım. Bize bakanlığın verdiği bir proje var ve onu uyguluyoruz.”
İnşaatın yürütücülerine göre proje bittiğinde ada 'eskisinden daha yeşil' olacak.
Yassıada ve Sivriada’nın yapım işini üstlenen ve 30 yıl süreyle işletecek olan TOBB Gümrük ve Turizm İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı Arif Parmaksız Turizm Bakanlığının projesini uyguladıklarını belirterek, “Orası orman değil, maki; kestiğimiz 5 ağaç. Yeni peyzaj planına göre adayı tamamen yeşil alana döndüreceğiz. Kesilen ağaçların yerine üç kat fazla sayıda ağaç dikeceğiz” dedi. 14 Mayıs 2015’te temel atma törenine katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Yassıada’nın İstanbul’un Camp David’i olacağını belirterek, “Yassıada’yı arabuluculuk görüşmelerinin yapıldığı barış adasına; müze ve kongre merkezine dönüştüreceğiz. Yeşil alan kesinlikle bugünkünden fazla olacak” demişti.