Yavuz Çetin gideli 15 yıl oldu; "Yaşamak istemem artık aranızda"
Türkiye’de yetişmiş en önemli gitar virtüözlerinden Yavuz Çetin, 15 yıl önce bugün, 15 Ağustos 2001’de bu dünyaya kendi isteğiyle veda etti. Ardından iki albüm ve hafızalara kazınan gitar soloları, bir de hiç susmayan isyanı bıraktı; 'Yaşamak İstemem Artık Aranızda'.
Yavuz Çetin 25 Eylül 1970’te Samsun’da doğdu. İlk olarak doğduğu toprakların müziğini yaptı: Bağlama, cura çaldı. 15 yaşında gitarla, 17 yaşında elektro gitarla tanıştı. Sonra da elektro gitardan hiç vazgeçmedi. Bunun yanında klavye, davul, bas gitar da çalabiliyordu. İdolü ise Jimi Hendrix’ti.
Kültür Servisi'nin haberine göre, Yavuz Çetin, Marmara Üniversitesi’nde müzik eğitimi alırken Labirent adlı grupla tanındı. Grup 1989’da Yıldız Üniversitesi’ndeki müzik yarışmasında büyük beğeni topladı ve Çetin’in yeteneği ilk burada fark edildi.
1992’de ise onu hem dinleyenlere hem geniş müzik çevresine tanıtan Blue Blues Band kuruldu. Topluluğun diğer üyeleri arasında Batu Mutlugil, Zafer Sanlı, Kerim Çaplı vardı. İstanbul’daki dönemin popüler rock barlarında konserler veren grup uzun yıllar birlikte müzik yaptı.
Yavuz Çetin ilk albümünü 1994 yılında yayımladı. 'İlk' adlı bu albümde Çetin’in besteleri yer alıyordu. Amatör bir şekilde kaydedilen albüm istenilen satış rakamlarına ulaşamasa da Yavuz Çetin’in yeteneğini sergiliyordu. Bu albüm geçen yılın sonunda plak formatında yayımlandı.
Yavuz Çetin, 1990’lı yılların ortalarında MFÖ grubuyla çalışmaya başladı. Bu birliktelik de yıllarca sürdü. Çetin adeta grubun dördüncü üyesi oldu. Sahneyi paylaştığı ya da albümlerine müziği kattığı tek grup MFÖ değildi elbette. Teoman, Deniz Arcak, Sibel Tüzün gibi dönemin popüler sanatçılarıyla, Bulutsuzluk Özlemi’yle birlikte çalıştı.
1999 yılında, ‘Satılık’ adını vermeyi düşündüğü ikinci albümünü hazırlamaya başladı. Bu albümdeki şarkılar aslında Yavuz Çetin’in ruh halini yansıtıyordu. Ancak belki de kimsenin öngöremediği gerçek 15 Ağustos günü yaşandı. Yavuz Çetin, Boğaziçi Köprüsü’nden atlayarak intihar etti.
Müziğinin yanında, ardında bir de oğlunu bıraktı. Yavuzcan Çetin, iki yıl önceki bir söyleşisinde babası için şunları söylemişti:
“Herkes tarafından saygı duyulan ve sevilen bir müzisyen. Evet, böyle bir babanın oğlu olmak özel bir şey katılıyorum. Ama bunun pozitif yönü olduğunu düşünmüyorum. Sonuçta hayatınız da ‘Baba’ diyebileceğiniz bir insan yok. Benim için hani ‘Kelimelere dök’ deseniz, anlatamam nasıl bir his olduğunu.
Yavuz Çetin’in Türk rock müziği için önemli bir insan olduğunu düşünüyorum. Bu güzel insanın devamlılığını istiyorum ve gelecek nesillere de tanıtmak.”