Yaz saatinin sabitlenmesi projesinin fikir babası İstanbul Teknik Üniversitesi akademisyenleri, şikâyetlere çözüm önerdiler:
“Sorun okulların erken başlaması. Aralık ile ocak ayları arasında batı bölgelerinde okullar yarım saat geç başlatılabilir.”
Hürriyet'ten İdris Emen'in haberine göre, Enerji Bakanlığı’nın yaz saati uygulamasını sabitlerken esas aldığı ‘Yaz Saati Uygulaması Güneş Işınımı, Güneşlenme Süresi ve Elektrik Tüketim Verilerine Bağlı Olarak Analizi ve Modellemesi’ adlı projenin sahibi akademisyenler, uygulamadaki sorunun aşılması için okulların geç başlaması gerektiğini söylüyor.
Projeyi yöneten İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Duran Şahin, şikâyetlere ilişkin olarak, “Aralık ile ocak ayları arasında, batı bölgelerinde, ihtiyaç duyulan illerde, çocukların eğitimi sömestr tatiline kadar yarım saat geç başlatılabilir” diyor.
Proje kapsamında 1 milyar veri incelediklerini söyleyen Prof. Şahin, şunları söylüyor:
“Yaz saati uygulamasıyla ilgili ağustos ayında bilimsel bir rapor hazırladık. Bu raporda, her ilin son 6 yılına ait saatlik elektrik tüketimi, güneş ışınımı, güneşlenme süresi ve sıcaklık gibi verilere detaylı olarak bakıldı. Elektrik tüketiminin dışında meteorolojik, ekonomik, sosyolojik ve psikolojik açıdan toplanan veri ve sonuçların analizi ve değerlendirmeleri elde edildi. Değerlendirme sonucunda, kış saati uygulamasından dolayı Türkiye’de ciddi bir enerji kaybının yaşandığı tespit edildi. Raporu Enerji Bakanlığı’na sunduk. Bakanlar Kurulu da yaz saati uygulamasının devam etmesi yönünde karar aldı.” 21 Aralık’tan sonra günlerin uzamaya başlayacağını da hatırlatan Prof. Şahin, “Çocukların erken saatte okula gitmesinden şikâyet ediliyorsa, aralık ile ocak ayları arasında batı bölgelerinde, ihtiyaç duyulan illerde çocukların eğitimi sömestr tatiline kadar yarım saat geç başlatılabilir” dedi.
Yine aynı projenin akademisyenlerden İTÜ Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi Koordinatörü Psikolog Cem Demirbaş da, yılda iki kez yapılan saat değişikliğinin insan psikolojisini olumsuz etkilediğini savunuyor. Demirbaş, “Ortada bir mağduriyet varsa, devlet okulları biraz daha geç başlatabilir. Zaten ben sabah saat 7’de dersin başladığı başka ülke görmedim. Dünya mesai ve okul saatlerinin10 olmasını konuşuyor” dedi.
Yaz saati uygulamasına yapılan yoğun eleştiriler nedeniyle, bazı okulların derse başlama saatini ileri aldığını söyleyen Eğitim Sen İstanbul 1 No’lu şube yöneticilerinden Barış Uluocak, şu bilgileri verdi: “Yaz saati uygulamasından kaynaklı veli ve öğrencilerin şikayetleri doğrultusunda görev yaptığım Fikret Yüzatlı İlkokulu’nda ilk ders zili yarım saat geç çalıyor. Şimdi öğrenciler daha geç okula gelip daha geç okuldan çıkıyor. Sorun kısmen çözülmüş oldu.”
Hükümetin kalıcı yaz saati uygulamasının ardından milyonlarca çocuğun karanlıkta okul yoluna düşmesine veli tepkisi devam ediyor. Bu konudaki sıkıntının çözülmesi için gözler, okul ve mesai saatini belirleme yetkisine sahip valiliklere çevrildi. 5 bin 736 okulda 2 milyon 672 bin öğrencinin, 149 bin öğretmenin bulunduğu İstanbul’da bir valilik yetkilisi, okul zili başlangıç saatlerini değiştirmenin neden zor olduğunu 5 maddede Hürriyet’e şöyle sıraladı:
Başlangıç saatini 07.00 yerine 8.30’a aldığınızda her şey altüst olur. Sabahçılar trafikte daha uzun kalır. Okul için sabah saat 6’da yola çıkan çocuk, bu kez 7’de çıkar, hava yine karanlık olur.
Öğlenciler için ise ders bitiş saati uzar. Onlar da okuldan bu kez gece karanlığında çıkar.
Kamu kurumları ve şirketlerin mesai saati ile okul saatleri çakışacağı için trafik daha da artar.
Çalışan veliler için çocukları servise kim bindirecek, okula kim bırakacak sorunu ortaya çıkar.
Okul servisleri, ders saatlerine göre hem öğrenci hem çalışan servisi yapıyorlar. Dolayısıyla çocukları bırakıp çalışanları almak üzere plan yaptılar. Servis hizmeti verdikleri diğer çalışanlar ne yapacak?