Yazıcıoğlu neden badem gözlü oldu?

BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopter kazasında ölümü Türkiye gündemini sarstı. Milliyetçi liderin ölümüne ilişkin duygusal haberler ve videolar yayımlandı. Radikal gazetesi yazarı Nur Çintay A. ise bugünkü köşesinde 'Kör ölür, badem gözlü olur' atasözünü hatırlatarak, Yazıcıoğlu'yla dünyaları apayrı insanların neden gözyaşlarına boğulduğunu sorguladı. "Yazıcıoğlu neden badem gözlü oldu?" başlıklı yazı şöyle: Bazen ölümün kendisi kadar, bazen belki daha da çok, biçimi sarsıyor galiba bizi. Cinayet ya da vakitsiz, trajik bir kaza: Allak bullak ediyor. Ezilme, parçalanma, aranıp bulunamama, insanı fazladan bir rendeliyor. Gençse, güzelse ya da ünlüyse giden; travması, gümbürtüsü daha sesli ve yaygın oluyor. Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopterinin düştüğü haberinin geldiği gün gazeteden çağırdığım taksinin şoförü, bölgeyi çok iyi tanıdığını, şartların berbat olduğunu söyledi, eliyle tahta niyetine direksiyona vurarak hep. Böyle bir sonu, evet Allah kimseye göstermesin. Çok korkunç, sonrasındaki geçmek bilmeyen saatleriyle de çok isyan ettirici, delirtici bir son. Ama ölümün biçimi, ölene karşı hissiyatımızı değiştirebilir mi? Geçmişi, bağları, ilişkileri silebilir mi? Aynı akşamüstü bir takıcıda karşılaştığım, Yazıcıoğlu’yla dünyaları apayrı birkaç kadın öyle bir samimiyetle ağlaşıyorlardı ki... Ne bu? Mevzubahis kişinin background’una dair cehalet mi? Trajik bir kazanın yarattığı naif hassasiyet mi?