Yemen krizinde Pakistan kilidi

Yemen krizinde Pakistan kilidi

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Tahran ziyareti sonrasında İran; Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’i Yemen krizinde barışçıl bir çözüm bulunması için Umman’dan sonra Pakistan’a yolladı. ABD’nin silah ve havada yakıt takviyesiyle desteklediği Suudi Arabistan, geleneksel müttefiki Pakistan’ı Yemen’de olası kara operasyonuna katılması için zorluyor. İran ise ‘Yemen’e karışma’ mesajı verdi. İslamabad iki arada kaldı.

Suudi Arabistan’ın Yemen’e karşı 10 ülkenin desteği ile yürüttüğü ‘Kararlılık Fırtınası’ operasyonu sürerken kara harekâtı için şiddetle ihtiyaç duyulan Pakistan paylaşılamayan ülke konumuna geldi.

Yemen’e asker gönderdiği takdirde Pakistan içinde Şii-Sünni çatışmasının çıkacağından korkan Başbakan Navaz Şerif karar vermekte zorlanıyor.

Şerif, Türkiye ve İran’ın dahil olduğu bir diplomatik manevrayla krizin barışçıl çözümünü umarken Suudi Kralı Selman ‘asker gönder’ diye bastırıyor.

Yıllardır Taliban ve cihatçı gruplara karşı yürüttüğü savaş nedeniyle Pakistan karadan müdahalede koalisyonun en önemli kartı.

Fehim Taştekin'in Hürriyet'te yayımlanan habere göre, buna karşın İran da Pakistan’ı bu adımı atmaktan alıkoymak için diplomatik hamle yaptı.

İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, ‘Kararlılık Fırtınası’na katılmayarak tarafsızlığını koruyan ve arabulucu olma potansiyeli arz eden Umman’daki temaslarının ardından dün İslamabad’da Başbakan Şerif, Rawaldindi’de Genelkurmay Başkanı Rahil Şerif ile görüştü.

 

Ordu gönülsüz

 

Zarif ateşkes, insani yardım, Yemenliler arasında diyalogun başlaması ve milli mutabakat hükümeti kurulmasından oluşan 4 aşamalı çözüm önerisini dillendirdi.

Pakistan’daki hava da İran’a yakın. Ordunun Yemen’e karışmak istemediği konuşulurken parlamentodaki tartışmalardan da Suud lehine bir sonuç çıkmadı.

Meclisin eğilimi Pakistan’ın taraflar arasında diyalog için uğraşması. Öte yandan Suudi Arabistan’ın Yemen’e yönelik müdahalesi devam ediyor.

Suudilere silah desteği açıklayan ABD, uçaklara da yakıt ikmali de yapıyor.

 

Şerif’i zorlayan faktörler

 

Şerif’i iki arada bir derede bırakan faktörler şöyle:

Pakistan ordusu enerjisinin önemli kısmını Veziristan, Swat ve Bacur’da Tehrik-i Taliban ve Leşker-i Cenkvi gibi örgütlere karşı harcıyor. Ordu için Yemen yük.

Kaide’nin bombalı saldırıları ile zaten terörize olmuş olan Pakistan’ın Şii nüfusu, Yemen’de Husilere saldırıyı kendilerine yapılmış sayıyor. 180 milyon nüfuslu Pakistan’ın  25-30 milyonu Şii. Pakistan ordusu içerisindeki Şii komutanlar da önemli bir denge unsuru.

Sünni İslamcılar dışında Yemen’e asker gönderilmesine destek yok. Pakistan, ekonomik, askeri ve dini eğitim alanlarındaki bağlar nedeniyle S. Arabistan’ın müttefiki. Riyad ayda Pakistan’a 500 milyon dolar havale gönderen 1.5 milyon işçinin patronu. Suudiler işçileri şantaj aracı olarak kullanabiliyor.

Şerif’i darbeci Pervez Müşerref’in yolladığı hapishaneden çıkartan ve Cidde’de yaşamasını sağlayan Suudi Arabistan’dı.

Pakistan’ın uzunca bir sınırın paylaşıldığı İran da bir denge unsuru. Hindistan’la teknik olarak savaş hali sürerken bir de İran’la düşman olmayı kimse istemiyor.

 

Pakistan'a niye baskı yapıyor?

 

Suudi Arabistan’ın Pakistan’ın katılımında ısrar etmesinin nedenlerine gelince:

Pakistan ordusunun Hindistan’la savaşa ilaveten gerilla savaşında deneyim sahibi.

Suudiler Pakistan ordusuna güveniyor. İki ülke arasındaki askeri işbirliğinin uzun bir geçmişi var. 1960’lardan itibaren Suudi Arabistan’da Pakistan’ın askeri garnizonları oldu. 1969’da Güney Yemen’e karşı yürütülen operasyonlarda Pakistanlı pilotlar kullanıldı. 1979’da İran İslam Devrimi’ne karşı Kral Fahd’ın talebi üzerine Ziya-ül Hak, Suudi Arabistan’a asker göndermişti. Binlerce Pakistan askeri 10 yıl boyunca bu ülkede kaldı.

Sonraki yıllarda da Pakistan Suudi Arabistan’daki askeri varlığını danışman ve eğitmen düzeyinde sürdürdü.