Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, bugünlerde TCK 301'den suçlananlarla ilgili dosyaları incelemekle meşgul. Yapılan son yasa değişikliği, TCK 301'den dava açma yetkisini Adalet Bakanı'na vermişti. Adalet Bakanı ile konuşan Sabah yazarı Nazlı Ilıcak, bugünkü yazısında, hangi dosyalar hakkında dava açılabileceğinin ip uçlarını verdi. İşte Ilıcak'ın yazısı:"Dikkat ederseniz, Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesinden artık pek söz eden yok. Çünkü, dava açma iznini Adalet Bakanı veriyor. Geçtiğimiz günlerde Mehmet Ali Şahin'i aradım. Birlikte Adalet Komisyonu'nda görev yaptığımız için iyi tanışırız: "Nazlı Hanım başımı kaldırmadan çalışıyorum; dosyalar yığıldı" dedi. Birden anlamadım, "Ne dosyası?" diye sordum. 301'den suçlanan şahıslarla ilgili 150 civarında dosyayı inceliyor Mehmet Ali Şahin. Çoğunu, fikir açıklaması çerçevesinde mütalaa edip, dava açılmasına izin vermiyor. Ama bazen ağır hakaretler var. Meselâ biri çıkmış "Faşist generaller" demiş. "Ben orduma hakaret ettirmem" diye görüşünü dile getiriyor Şahin. "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Handyside kararı çerçevesinde şoke edici, incitici düşünce açıklamaları, yasaklanamaz. Ama, hakaret kimse için serbest değildir. Dosyaların bir çoğunu eliyoruz, az sayıda kişi hakkında dava açılmasına izin veriyorum" dedi. Mehmet Ali Şahin, özgürlükleri önemsediği için davaları ciddi bir süzgeçten geçiriyor. Ama korkarım ki, farklı bir zihniyet işbaşına gelirse, ki eskiden bunu yaşadık, 301'e dayanarak çok sayıda dava açılabilir. O zaman Adalet Bakanlığı'nın izni, savcı nezdinde, davanın açılması için "ısrar" gibi değerlendirilebiliyor. Nitekim 28 Şubat sürecinde, 301'e kısmen tekabül eden 159'uncu maddeden defalarca yargılanırken savcının "Genelkurmay Başkanlığı şikâyet etmiş, Adalet Bakanı'nın oluru var, takipsizlik veremem, mahkemede beraat edersiniz" dediğine defalarca şahit olmuştum. 301 tehdidi tamamen bertaraf edilmiş değil. Sadece, konjonktürel bir rahatlama söz konusu. "Yapılan değişiklik sonucu 301. maddenin son hali şöyle oldu: 1- Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini veya Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 2- Devletin askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, 1. fıkra hükmüne göre cezalandırılır. 3- Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz. 4- Bu suçtan dolayı soruşturma yapılması Adalet Bakanının iznine bağlıdır.