Yeni Akit Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na "YSK üyelerine hakaret" gerekçesiyle açılan davaya ilişkin olarak, "Hem Yargıtay’ın, hem de Ceza Genel Kurulu'nun içtihadına rağmen, 'ahmak' sözcüğünün hakaret olmadığını iddia eden, ahmak değil de nedir?" yorumunu yaptı.
Karahasanoğlu yazısında, "Benim kimseye ahmak deme niyetim yok..Ama birileri, kamu görevi üstlenen kişileri “ahmak” olarak nitelendirecek kadar şımarmış ise.. Öncesinde bir valiye, “Bana niye VIP’i açmıyorsun, ben iptal de edilmiş olsa belediye başkanıyım” diyerek, “İt” hakaretinde bulunmuş ise.Bir belediye meclis üyesine, “Kayak takımı senin ... girsin” diyerek, kimsenin tasvip etmeyeceği bir küfürü sarfetmişse.. En sonunda da YSK’nın İstanbul seçimlerini usulsüzlükler olduğu gerekçesi ile iptal etmesini yorumlarken “31 Mart’ ta seçimi iptal edenler ahmaktır” demiş ise..Tereddüt eden, Yargıtay’ın ahmak kelimesi için daha önce bir içtihadı olup olmadığına bakar.. Baktığında da.. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 27.10.2009 tarihli, 2009/4-196 E. , 2009/248 K sayılı kararını görür.." ifadesini kullandı.
Karahasanoğlu şunları kaydetti:
"Ne diyor kararda: “Somut olayda; dosyada yer alan CD içerisindeki görüntüler incelendiğinde, klipte herhangi bir hakaret unsurunun yer almadığı, buna karşılık müzik parçasında geçen ve T.C. Başbakanı R.T. E..a yönelik olarak söylendiğinde kuşku bulunmayan, nakarat şeklindeki “...” sözleri ile, “…... ahmak!”, “..”, “…...” ve “…..” dizelerinde geçen, “..., ahmak, ..., ..., ...,” kelimelerinin, gerek tek başlarına, gerekse parçanın bütünü içerisinde ihtiva ettikleri anlamları itibarıyla kamu görevlisi olan katılanı toplum içerisinde küçük düşürücü nitelikte olduklarının kabulü gerekmektedir.” Daha başka hakaret sözcükleri var ama.
Ceza Genel kurulu, 13 yıl önce, çok net şekilde, “ahmak” kelimesini yazıp, ardından da “gerek tek başlarına ve gerekse parçanın bütünü içerisinde ihtiva ettikleri anlamları itibarıyla” dediğine göre..
Artık tereddüt kalmamıştır..Ceza Genel kurulu, nihayetinde de şunu söylüyor:“.... sanık tarafından yazıldığında kuşku bulunmayan ve çeşitli internet sitelerinde yayınlanan “Ses Çıkarma” isimli müzik parçasında geçen, “.., ... ahmak, ....” sözcükleriyle, kamu görevlisi olan katılana görevinden dolayı hakaret edildiğinin ve bu suretle 5237 sayılı TCY’nın 125/3-a maddesinde düzenlenmiş bulunan kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçunun unsurlarının oluştuğunun kabulünde zorunluluk bulunmaktadır. Bu itibarla; Özel Daire bozma kararı yerinde görüldüğünden”. Şimdi “ahmak” olmayanlar cevap versin.. Yargıtay’ın, hem de Ceza Genel Kurulu ‘un bu içtihadına rağmen, “Ahmak” sözcüğünün hakaret olmadığını iddia eden, ahmak değil de nedir?
Karar açık.. Yıllar önce verilmiş. Önce Yargıtay 4. Ceza Dairesi bu yönde bir karar vermiş. Aksi yönde ısrar edilince, konu Ceza Genel Kurulu’na gelmiş.. Ceza Genel Kurulu da, “Ahmak hakarettir” demiş..Nokta.."