Yeni çapa “mali kural” mı?

Hükümet, enflasyon hedeflemesine benzer bir çapayı kriz nedeniyle mali harcamalar için gündeme getirmeyi planlıyor. “Mali kural” uygulamasında kamu maliyesi sıkı kurallara bağlanıyor ve bu esaslar dışında kamu harcaması yapılamıyor. Mali kural uygulamasında, ekonomide temel hedeflerden uzaklaşmayı verimsiz kamu harcamaları yönünden önleme amaçlanıyor. 2009 genel yerel seçimlerin yapılacağı bir yıl olacağı için kamu harcamalarının seçim yatırımı gibi harcanmasından endişe ediliyor. Bu endişeyi duyan merkezlerin başında IMF geliyor. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, bankacılara kredileri geri çağırmamaları konusunda uyardı ve “Kendilerinden özellikle istiyorum. Bunun ne demek olduğunu onlar iyi bilirler. Birbirimize sıkıntı yapmayalım” dedi. Bütün ülkelerde hükümetler global krizle ilgili sıkıntılara likidite sağlayarak, faiz oranlarını değiştirerek, finansman ve kredi gibi ekonomik enstürmanlarla gelişmeleri kontrol altına almaya çalışırken Bakan Unakıtan, bankacıları tehdit şeklinde anlaşılabilecek sözlerle uyardı. Funds World Turkey 2008 konferansında konuşan Unakıtan, önce yabancı fon yöneticilerine seslenerek onları Türkiye’de kriz stresini atmaya çağırdı. Unakıtan, “Hoşça vakit geçirebilirsiniz. Türkiye’de batan banka yok. Likidite durumu da fena değil. Toksit kağıt yok. Subprime riskler yok. Rahat edin, sıkıntı duydukça gelin. Boğazda yemek yiyin, efkar dağıtın” dedi. Hamdolsun yatmıyoruz “Dünyada bu krizden etkilenmeyen yok. Afrika’daki kabileler bile bundan etkilenir. Onların da kendilerine göre etkilenmeleri olur. Herkes nasibini alır” diyen Unakıtan, Başbakan’ın ‘Hamdolsun, durumumuz iyi’ sözüne de açıklık getirdi: “Eğer tedbir almasaydık kriz rüzgarının önünde savrulup giderdik. Şimdi evelallah bir şey olmaz. ‘Biz etkilenmeyeceğiz, hamdolsun durumumuz çok iyi’ dedi Başbakan... Ondan dolayı da hiç aldırmıyor hükümet... Böyle saçma laf mı olur arkadaşlar... Emin olun sabahlara kadar çalışıyoruz. Kimse oturduğu yerden, karnından konuşmasın” Mali kural getiriyoruz 2009 bütçesi çalışmalarının bitmekte olduğunu belirten Unakıtan “En önemli husus, disipline riayet ediliyor. Bütçe açığı 1.5’in altında. Yatırımlarımızı da kısmayacağız. Yakında bir de mali kural getireceğiz, bu işi kanunlaştıracağız. Diyeceğiz ki; bütçe açıkları, borçlanma şundan fazla olamaz, asla çıkarılamaz, şu olamaz, bu olamaz... Bunları arka arkaya mali kural halinde koyacağız” dedi. Unakıtan 2008 için 3.9 olarak tahmin edilen büyüme rakamının, 2009’da 3 olacağının beklendiğini söyledi. ‘Ne dediğimi bilirsiniz’ Bankacıların nefesini bile kontrol ettiklerinin belirten Unakıtan şöyle dedi: “Yalnız bu arada bazıları olur da bir paniğe kapılır ’Eyvah, ben ileride bulursam, bulmazsam’ diye... Sakın ha kredilerini geri çağırmasın. Bu iş alemini en fazla etkileyen konudur. Ben bankalarımızla toplantı da yapacağım. Detayları görüşeceğiz. Uyum içerisinde çalışmalarımız devam edecek. Biz bankacılarımıza güveniyoruz. Bir kredi geri çağırması yapmasınlar, adam almıştır, ona göre yapıyor, ediyor falan... ’Şimdi getir krediyi’ ...’Benim krediye daha 6 ay, bir yıl var...’ ’Olsun ben istiyorum’ altına da yazmışlar karınca duası gibi bir şey yazıyorlar. ’At buraya imzayı’ atıyorlar. Orada her şey yazıyor. İstediği an geri alır diye. ‘Vergi mergi yok’ Reel sektörümüzü sıkıntıya sokmasınlar, reel sektör bankacılık birbirine muhtaç, ortada hakem gibi hükümet. Sakın ha yapmasınlar. Kendilerinden özellikle istiyorum. Bunun ne demek olduğunu onlar iyi bilirler. Birbirimize sıkıntı yapmayalım.” Krizde sıkıntıya düşebilecek kesimin KOBİ’ler olacağını, KOBİ’lerin finansman yapısını güçlendirmek istediklerini, bütçeye ödenek koyduklarını, KOBİ’lere ucuz kredi sağlayacaklarını belirten Unakıtan, Türk vatandaşlarının yurtdışındaki mevduatını getirmek için hazırlanan tasarının bu sabah hükümete sunulacağını söyledi. Unakıtan, “Kazançları Türkiye’ye getirdikleri zaman inşaat şirketleri ve gemicilerden vergi alınmıyordu. Bunu genişleteceğiz. Türkiye dışında kazancı olan herkes buyursun getirsin. Vergi mergi, geriye dönük bir şey yok” dedi. Bakan Unakıtan, konuşmasında reyting kuruluşlarına da değinerek, “Reyting kuruluşları herkese bir not veriyor. Onlara kim not versin? Bunların da gözden geçirilmesi gerekiyor” dedi.