AKP Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 64. hükümeti kurmasının ardından hükümetin önünde 3 önemli sorun, çözüm süreci, başkanlık sistemi ve ekonomi olarak öne çıkacak. AKP’nin bundan sonra çözüm süreciyle ilgili nasıl bir tavır izleyeceği terörle mücadelenin kapsamında da belirleyici olacak. Başkanlık sistemi için anayasa değişikliği konusunda muhalefet partilerinden en az birinin desteğine ihtiyaç duyan AKP’nin bu konuda zorlanabileceği belirtiliyor. Ekonomide ılımlı mı yoksa keskin bir politika mı yürütüleceği konusunda Bakanlar Kurulu’nun oluşumu da önemli bir ipucu olacak.
YSK’nın 1 Kasım genel seçim sonucunu en geç 13 Kasım’a kadar açıklaması bekleniyor. Seçim sonucunun Resmi Gazete’de 13 Kasım’da ilan edilmesi durumunda TBMM, 18 Kasım’da yemin töreni için toplanacak. TBMM, en yaşlı üye sıfatıyla CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal başkanlığında toplanacak. 7 Haziran’dan sonra hükümeti kurma görevini vermek için TBMM Başkanlık Divanı’nın oluşumunu bekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, bu kez yemin töreninin ardından görevi Davutoğlu’na vermesi bekleniyor. AKP’nin tek başına hükümet için çoğunluğu sağlaması nedeniyle 64. hükümetin kuruluş sürecinin kısa sürede tamamlanacağına dikkat çekiliyor. Hükümetin kurulmasıyla birlikte ise daha önceden rafa kaldırılan ya da ertelenen konular yeniden gündeme gelecek.
Erdoğan ile Davutoğlu arasında kriz yaratabilecek konular:
Cumhuriyet'ten Emine Kaplan'ın haberine göre, çözüm sürecini buzdolabına kaldıran AKP’nin konuyla ilgili kararı hem TBMM çalışmaları hem de Erdoğan-Davutoğlu ilişkisi açısından önemli olacak. Partide çözüm süreci konusunda izlenen tavrı eleştiren bir kesim bulunuyor. Bu konudaki kararın yeni anayasa çalışmalarıyla bağlantılı olabileceğine dikkat çekiliyor.
Davutoğlu, balkon konuşmasında yeni anayasaya vurgu yaparken başkanlık sistemi konusunda ne kadar ısrarcı olacağı merak ediliyor. Erdoğan’ın bu konudaki ısrarcı tavrı nedeniyle yeni anayasa çalışmalarının başkanlık sistemi tartışmalarına kilitlenmesine kesin gözüyle bakılıyor. AKP’nin tek başına anayasayı değiştirecek çoğunluk için 14 milletvekili eksiği bulunuyor. AKP’nin çözüm sürecini, sınırlı da olsa buzdolabından indirerek HDP ile yeni anayasa için uzlaşma arayaşına girebileceğine dikkat çekiliyor.
Erdoğan’ın Merkez Bankası’na yönelik eleştirileri nedeniyle yeni hükümette ekonomi yönetiminin kime emanet edileceği büyük önem taşıyor. Ali Babacan’ın milletvekilliği adaylığı için Erdoğan’ı zor da olsa ikna eden Davutoğlu’nun, ekonomiyi yine Babacan ve Mehmet Şimşek’e vermek istediği, ancak Erdoğan’ın karşı çıkması durumunda kabine listesinde iki isim arasında kriz yaşanabileceğine dikkat çekiliyor.
Davutoğlu hükümeti hakkında beklentiler ve endişeler şöyle:
Beklentiler
Davutoğlu rüştünü ispat ettiği için her şeye “Evet” demeyecek.
Seçim gecesi mesajlarındaki gibi ‘hukuka saygılı bir iktidar süreci’ yaşatacak.
Çözüm sürecine geri dönülecek, anayasa değişikliği için uzlaşma aranacak.
Muhalifleri ‘hukuk dışı baskı ekonomik yaptırımlarla’ cezalandırmayacak
Endişeler
Erdoğan başkanlık ısrarını sürdürecek, Davutoğlu göz yumacak.
Ülkedeki çatışmalı süreç ve baskı ortamı artırılacak
Çözüm buzdolabında tutulacak, Suriye’ye silahlı müdahale olacak
Medyaya baskı, ‘iş dünyasına vergi kıskacı’ sürecek