Çin’in “yeni İpek Yolu” projesi “Bir Kuşak, Bir Yol” için, 64 milyar dolar hacminde sözleşme imzalandığı açıklandı. Proje için Çin'in başkenti Pekin'de düzenlenen zirve toplantısının kapanışında konuşan Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, bu dev proje kapsamındaki tüm işbirliklerinde piyasa ekonomisinin prensiplerine uyulacağını kaydetti.
Çin'in 2013 yılında duyurduğu "Bir Kuşak, Bir Yol” projesi ile Asya, Afrika ve Avrupa arasında ulaşım, sanayi ve ticaret ağı oluşturulması hedefleniyor. Proje kapsamında Çin devletine ait şirketler tarafından yapılması planlanan kara ve demiryolları ile limanların finansmanının Çin bankalarının vereceği milyarlarca euroluk krediler ile karşılanması öngörülüyor.
Ancak Çin'in bu planları Batı'da endişe yaratıyor. Özellikle bazı Batılı hükümetler, Çin’in milyarca euroluk yatırım projeleri ile dünyada nüfuzunu artırmaya çalışmasından ve bu projelerin gelişmekte olan ülkelerin yüksek oranda borçlanmasına yol açmasından kaygı duyuyor. Amerika Birleşik Devletleri, Çin'i projeyi kullanarak gelişmekte olan ülkeleri ucuz krediler yoluyla borç batağına sürüklemek ve bu ülkeleri önemli varlıklarını satmaya zorlamakla suçluyor. 2017 yılında kredi geri ödemelerini yapamayan Sri Lanka, Çin'in inşa ettiği bir limanını devretmeye zorlanmıştı.
Çin proje kapsamında şeffaflık, sürdürülebilirlik ve yolsuzlukla mücadele sözü veriyor. Devasa projenin yatırım hacmi konusunda bugüne kadar kesin bir miktar telaffuz edilmedi, ancak uzmanlar planların hayata geçirilebilmesi için trilyonlarca dolarlık yatırım yapılması gerektiği tahmininde bulunuyor.
Pekin'de düzenlenen üç günlük zirveye 40'ı devlet ve hükümet başkanları düzeyinde olmak üzere, 100'den fazla ülkeden üst düzey temsilciler katıldı. Avrupalı hükümetler Çin yönetiminin vizyonunu övüyor, ancak ticaretin daha sıkı bir şekilde sürdürülebilmesi için, pazarların açılması talebinde bulunuyor.
Dünyanın önde gelen yedi sanayi ülkesinin oluşturduğu G7 grubundan ilk ülke olarak İtalya'nın projeye katılması tepkiyle karşılanmıştı. Avrupa Birliği'nin önde gelen ülkelerinden Almanya, Fransa, İspanya ve İngiltere ise, Çin ile grup olarak masaya oturmayı tercih ediyor. Avrupa ülkeleri, toplu şekilde hareket ederek müzakerelerde daha iyi sonuç almayı umuyor.