Yeni Şafak gazetesi, "başta ABD ve Almanya olmak üzere çok sayıda Batılı ülkenin Türkiye'ye silah ambargosu uyguladığını" öne sürdü. Haberde, "Batı'nın bir nevi ambargo uyguladığı bu durumun Gezi'den sonra başladığı, 15 Temmuz sonrasında arttığı ortaya çıktı" ifadesine yer verildi.
Haluk Karakaya'nın imzasıyla yayımlanan haberde ayrıca "Batılı müttefiklerinin ihracat kısıtlamasından milli savunma yatırımları sayesinde çok fazla etkilenmeyen Türkiye, ihracat yaptığı kaynaklarını da değiştirmeye başladı. Özellikle, uçak düşürme olayından sonra ilişkilerin düzeldiği Rusya ile yapılan görüşme trafiği arttı. Rus savunma devlerinin Türkiye ile savunma işbirliği konusunda hayli hevesli olduğu öğrenildi" dendi.
Gazetenin "Türkiye'ye örtülü silah ambargosu" başlığıyla yayımlanan (27 Ekim 2016) haberi şöyle:
Savunma konusunda artan silah, mühimmat ve yedek parça ihtiyacına karşı, başta ABD ve Almanya olmak üzere Batılı ülkelerin çoğu Türkiye’ye ihracat kısıtlaması getirdi. Batı'nın bir nevi ambargo uyguladığı bu durumun Gezi'den sonra başladığı, 15 Temmuz sonrasında arttığı ortaya çıktı.
Türkiye, son dönemde terör örgütleri PKK ve DAEŞ'le yürüttüğü mücadelede, müttefikleri tarafından bir kez daha yalnız bırakıldı. Devam eden operasyonlar nedeniyle artan silah, mühimmat ve yedek parça ihtiyaçlarını karşılamak üzere yapılan alım taleplerinde Batılı ülkeler zorluk çıkarmaya başladı. ABD ve Almanya başta olmak üzere Türkiye'nin müttefiki olan çok sayıda ülke geçmişte yaşandığı gibi Türkiye'ye, en çok ihtiyaç duyduğu bu dönemde, ihracat kısıtlaması getirdi. Ancak bu kez Batılı sözde müttefiklerin oyunu tutmadı. Türkiye, ihtiyaç duyduğu malzemeleri alternatif ülkelerden temin etme yoluna gitti. Ayırca son yıllarda artan milli savunma yatırımları da ihracata daha az ihtiyaç duyar hale gelmesini sağladı.
Batılı ülkelerin dolaylı olarak koyduğu bu ambargonun Gezi Olayları sürecine dayandığı, 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminden sonra daha da artan bir seyir izlediği öğrenildi. İhracat kısıtlamasına başlanan zamanın Gezi olaylarına dayanması, Türkiye üzerindeki oynanan oyunları bir kez daha gözler önüne serdi.
Batılı müttefiklerinin ihracat kısıtlamasından milli savunma yatırımları sayesinde çok fazla etkilenmeyen Türkiye, ihracat yaptığı kaynaklarını da değiştirmeye başladı. Özellikle, uçak düşürme olayından sonra ilişkilerin düzeldiği Rusya ile yapılan görüşme trafiği arttı. Rus savunma devlerinin Türkiye ile savunma işbirliği konusunda hayli hevesli olduğu öğrenildi. Ancak Türkiye'nin NATO üyeliği nedeniyle ne ölçüde işbirliği yapılabileceği, artan iletişimin devamında ortaya çıkacak. Rusya'nın Erdoğan-Putin görüşmesinde gündeme gelen uzun menzilliği hava savunma sistemi önerisi konusunda ise henüz teklifinin ilgili makamlara ulaşmadığı bildirildi. Rusya'nın Türkiye'ye Antey-2500 tipi hava savunma sistemini önermesi bekleniyor.