Türkiye'deki bankaların Ocak-ağustos döneminde 33,3 milyar lirayı bulan banka karlarının yıl sonuna kadar 50 milyar liraya çıkması bekleniyor. İş dünyası ile esnaf ve tüccar; söz geçirilmeyen bankaların bürokratlar tarafından korunduğuna inanıyor. Faiz soygununun asıl sorumlularının Merkez Bankası ile BDDK olduğuna dikkat çekiliyor.
Yeni Şafak'ta yer yer alan haber metni aynen şöyle:
Sanayici, tüccar ile tüketicinin şikayet ettiği ve siyaset kurumunun da sıkça eleştirdiği bankalar ‘dediğim dedik’ tavrından vazgeçmiyor. Yüksek karlar elde etmeyi sürdüren bankalara bir türlü söz geçirilemiyor. Bankacılık sektörünün karı yılın ilk sekiz ayında yüzde 25 artışla 33 milyar lirayı aştı. 2016’yı 37,5 milyar liralık karla kapatan bankacılık sektörü böyle giderse 2017’yi 50 milyar lira karla kapatacak.
Ekonominin en önemli aktivitesini yerine getiren sanayiciler, “Bu kadar yüksek karla dönen başka bir sektör var mı?” eleştirisinde bulundu. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Abdurrahman Kaan, kredi faizlerinin yüzde 20'lere kadar çıktığına dikkat çekti. Kaan, "Bir yatırımcı yüzde 20 karı nerede yapacak ki kredisini ödesin Bunu bir sömürü düzeni olarak görüyoruz. Dünyada faizi değil, üretimi arttırdığınız zaman enflasyon düşer. İşsizlik azalır. Dolayısıyla faiz de o zaman düşer" dedi.
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, faiz konusunda gerekli düzenlemelerin yapılmasını gerektiğini belirterek, yüksek faizi Merkez Bankası ve BDDK’nın düzenleyebileceğini söyledi. Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, yüksek faizlerin önüme geçme görevinin Merkez Bankası ve BDDK’da olduğunu ancak bu iki kurumun bankalara gücü yetmediğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yüksek faiz konusundaki eleştirilerinin samimiyetine güvendiğini vurgulayan Şahin, “Ancak bürokratların bankaları savunduğunun görülmesi lazım. BDDK’ın faizlerle ilgili çıkardığı bütün yönetmelikleri gözden geçirmesini talep ediyoruz” dedi.
Tüccar kesiminden çok şikayet aldıklarını söyleyen Şahin, bankaların kredi limitini doldurmak için karşısındaki kişinin ödeme yapamayacağını bile bile kredi vermesini de eleştirdi. Bankaların müşterilerin bütçesine göre kredi vermesi önerisinde bulunan Şahin, “Kredi alan kişi borcu ödeyemeyince batıyor. Asgari ücretli birine 10 bin liralık limitli kredi kart veriyorlar. Herkes o kadar bilinçli değil ki aldığı maaşa göre harcasın” eleştirisinde bulundu.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), ağustos sonu itibarıyla bankacılık sektörünün konsolide olmayan ana göstergelerini açıkladı. Bankacılık sektörünün bu yılın ocak-ağustos döneminde 33,3 milyar lira kar elde etti. Sektörün net karı, ocak-ağustos döneminde 2016’nın aynı dönemine göre yüzde 25,3 arttı. Türk Bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü Ağustos 2017 itibariyle 2 trilyon 989 milyar 909 milyon lira oldu. Sektörün aktif toplamı 2016 yılsonuna göre 258 milyar 873 milyon liralık artış gösterdi.
Ağustos sonu itibarıyla en büyük aktif kalemi olan krediler 1 trilyon 954 milyar 148 milyon lira, menkul değerler 368 milyar 461 milyon lira olarak hesaplandı. 2016 yılsonuna göre sektörün aktif büyüklüğü yüzde 9,5 ve krediler yüzde 12,7, menkul değerler toplamı da yüzde 4,8 arttı. Bankaların kaynakları içinde, en büyük fon kaynağı durumunda olan mevduat Temmuzda 2016 yılı sonuna göre yüzde 10,2 artışla 1 trilyon 601 milyar 230 milyon liraya yükseldi.
Bankaların yüksek karlılıklarını eleştiren TESK Başkanı Bendevi Palandöken ise bankaların yüksek faizler sayesinde haksız kazanç elde ettiğini söyledi. Yüksek faiz uygulamaları nedeniyle esnaftan çok şikayet geldiğini ifade eden Palandöken, “Ekonominin sırtındaki en büyük kambur yüksek faizlerdir. Bankaların elde ettiği karlar 80 milyon vatandaşın cebinden çıkan paradır. Bankalara yaptırım uygulanmalı” diye konuştu. Palandöken, Türkiye ekonomisinin rahat nefes alması ve olası sosyal patlamaların önüne geçmek için faizlerin mutlaka aşağı çekilmesi gerektiğini kaydetti.
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, 12 bankanın kartel oluşturmasına ilişkin davanın Danıştay’da bekletilmesini de eleştirdi. 12 bankanın kartel oluşturup tüketicileri zarara uğrattığı konusunda Rekabet Kurulu’nun kestiği cezanın İdare Mahkemesince kabul edildiğini hatırlatan Şahin, şunları kaydetti: “Danıştay da kabul etmiş, ancak bankalar itiraz ettiği için, aylardır Danıştay bu kararı açıklamayıp bekletiyor. Bekletilme sona ererse 33 milyon işlem için müşteriler hakkını geri alabilir. Danıştay bankaların baskısından kurtarılsın. Danıştay’da bu dosya 13 aydır neden bekletiliyor? Bu konuda sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın el atmasını istiyoruz."