Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, “Türkiye’nin 1988 yılında imzaladığı Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı Sözleşmesi’ndeki çekincelerini kaldırabileceğini öne sürdü. “Yeni hükümet programında kamu yönetimi reformunun da gündeme geleceğini” ifade eden Selvi, “İlk etapta Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'ndaki şerhlerin kaldırılması, yerinden yönetime geçişin önündeki engellerin kaldırılması sağlanacak” dedi.
Türkiye, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı Sözleşmesi’nin yeniden dağıtılan kaynakların yerel makamlara tahsisinin nasıl yapılacağı konusunda yerel yönetimlere danışılması, yerel makamların uluslararası örgütler ve devletlerin yerel birimleriyle iş birliği yapması, yerel makamların kendi iç örgütlenmelerini kendilerinin belirlemesi gibi 10 maddesine çekince koymuş durumda.
AKP, 1 Kasım seçimleri öncesinde açıkladığı seçim beyannamesinde “Merkezi idareden mahalli idarelere yetki ve görev aktarımını, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartında getirilen ilkeler doğrultusunda yasal bir zemine kavuşturacağız” ve “Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartının çekince konulan paragraflarını gözden geçirerek, mahalli idarelere yetki aktarımını sürdüreceğiz” ifadelerine yer vermişti.
Selvi, çözüm süreci kapsamında Doğu ve Güneydoğu’ya giden uçuşlarda “Kürtçe anons, yerleşim yerlerinin eski isimlerinin iadesi gibi adımlar atılabileceğini” de ifade etti.
Abdulkadir Selvi’nin Yeni Şafak gazetesinde Yeni hükümet ve Alevi açılımı başlığıyla yayımlanan (19 Kasım 2015) yazısı şöyle:
Yeni hükümet kurulmadı ama hükümet programı hazır. Seçimlerin hemen ardından Başbakan'ın talimatıyla hükümet programının yazılması için iki ayrı ekip oluşturuldu. Bir ekip hükümet programının ekonomi boyutunu, diğeri ise sosyal tarafını yazdı.
Ekonomi ekibi
Ali Babacan, Cevdet Yılmaz, Lütfü Elvan, Berat Albayrak, Naci Ağbal, İbrahim Turhan, Mehmet Şimşek, Numan Kurtulmuş, Nihat Zeybekçi.
Siyasi heyet
Ömer Çelik, Yalçın Akdoğan, Hatem Ete, Taha Özhan, Mahir Ünal, Ertan Aydın, Taner Yıldız, Mücahit Arslan, Efkan Ala, Faruk Çelik. Ekonomi ekibine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Berat Albayrak eklendi. Berat Albayrak'tan ekibe dahil olmasını bizzat Başbakan Davutoğlu istedi. Hükümet programının yazılımı sırasında Ali Babacan ile Berat Albayrak arasındaki diyalogları merak ettiğinizi tahmin ediyorum. Babacan ve Albayrak'ın karşılıklı olarak birbirlerine jestler yaptıklarını paylaşmak isterim. Ekonomiyle ilgili bölüm yatırımları, tasarrufları ve istihdamı artıracak bir perspektifle hazırlandı. Hükümetin ilk 3 ayda, 6 ayda ve 1 yıl içerisinde yapacaklarıyla ilgili bir eylem planı hazırlandı. Ayrıca bunlar takvime bağlandı. Bunlar, icraatlar ve vaatler ile reformlar olarak ikiye ayrıldı. Bunlar hakkında bazı ayrıntılar vermeye çalışacağım. Ama öncelikli olarak altını çizmek istediğim bir nokta var. Bakanlıkların bölünmesi gündemde değil. Yeni bakanlıkların kuruluşu, reformların ve icraatların gerçekleşmesini olumsuz etkileyebilir kaygısıyla yaz aylarına ertelendi. Yatırım ve büyüme hedefine dönük olarak hazırlanan hükümet programında iş hayatını yakından ilgilendiren bazı düzenlemeler öngörülüyor. Buna göre, istihdam ve iş gücü piyasasıyla ilgili düzenlemeler hayata geçirilecek. Bu kapsamda ilk iş Kıdem Tazminatı Fonu'nun kurulması olacak. Bu konu, iş güvencesi ile birlikte ele alınacak. Fon sayesinde özel tasarruflar da artırılacak. Halen sınırlı sayıda işçinin ulaşabildiği kıdem tazminatından sigortalı tüm işçilerin yararlanmasının yolu açılacak. Vergi yasaları, özellikle Gelir Vergisi Yasası yeniden ele alınacak. İmar rantlarının yani gayrimenkul değer artış kazançlarının vergilendirilmesi sağlanacak. Yatırım ortamının iyileştirilmesi, bürokrasinin azaltılması hedefiyle çalışma sürdürülecek. Yatırımcı için “Tek durak ofis” düzenlemesi tamamlanacak. Böylece iş kurmak isteyen, izin, ruhsat gibi işlemleri yaptırması gereken yatırımcı onlarca kurumu, belediyeyi dolaşmayacak. Tüm işlemleri tek bir noktada tamamlayıp, üretime geçecek, istihdama katkı sağlayacak. Devlet personel rejimi köklü şekilde gözden geçirilecek. Kamu çalışanlarının özlük hakları, statüsü, performans ile birlikte değerlendirilecek. Kamu yönetimi reformu da gündeme gelecek. İlk etapta Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'ndaki şerhlerin kaldırılması, yerinden yönetime geçişin önündeki engellerin kaldırılması sağlanacak. Hükümet kapsamlı bir Alevi reformu getiriyor. Bu konuyu ayrıntılı olarak yazmak istiyorum. O nedenle önce diğer başlıkları sıralayalım: Yeni anayasa AK Parti kendi taslağını güncelliyor. Yeni anayasa yazıyor. Bunun için partinin hukukçuları ile akademisyenlerden oluşan yeni bir ekip kurulacak. Yeni anayasa önümüzdeki yılın son takviminde gündeme getirilecek. Hükümet güvenoyu aldıktan sonra Başbakan, muhalefet liderlerini ziyaret ederek destek isteyecek. Meclis İç Tüzüğü AK Parti Meclis'in daha hızlı ve verimli çalışması için İç Tüzükte değişiklik yapılmasını istiyor. Sayısı yeterli olmasına rağmen bunu tek başına yapmayı planlamıyor. İç tüzük gerilimi yaşanarak pozitif gündemin gerilmesini istemiyor. Çözüm süreci Güvenlik boyutu devam ediyor. Kürt sorununun çözümüne yönelik çok fazla başlık kalmadı. Bölgeye uçuşlarda Kürtçe anons, yerleşim yerlerinin eski isimlerinin iadesi gibi adımlar atılabilir. Anayasa haricinde yapılacaklar var. Ama anadilde eğitim konusu devasa bir tartışma konusu olarak görülüyor. Askeri yargı Askerleri disiplin konuları dışındaki, idari yargı ya da ceza yargısını gerektiren her konu sivil yargının konusu olacak. 1-İstanbul Tahkim Merkezi 1 yıl içinde hayata geçirilecek. 2-Bilirkişi müessesesi kaldırılacak. Arabuluculuk yaygınlaştırılacak. Uzman hakimler gelecek. Bilirkişinin işini onlar yapacak. Hakimlik akademisi gibi süreçler olacak ve 5 yılı bulacak. Alevi reformu AK Parti, sadece yeni bir döneme başlamıyor. Yeni bir dönem başlatmak istiyor. Başbakan, o nedenle sık sık uzlaşma, diyalog ve kucaklaşma çağrısı yapıyor. Gezi süreciyle başlayan toplumsal gerilim parantezini kapatıp, yeni bir başlangıç yapmak istiyor.
Bunun için 3 grup üzerinde duruluyor.
1-Kürtler 2-Aleviler 3-Bunların arasındaki irtibatı sağlayan şehirli gruplar.
Alevi sorununun çözümü konusunda kapsamlı bir çalışma var. Alevi reformu 3 ay içerisinde çıkarılması planlanan öncelikli gündem maddelerinden. En fazla 6 ay içinde çıkarılması amaçlanıyor. Alevi reformunda cemevlerinin statüsü çok önemli bir yer tutuyor. “Geleneksel irfan merkezleri ve cemevleri” diye bir sistem getiriliyor. Alevilerin bir kısmı ise cemevlerine karşı çıkıyorlar. Ama cemevleri de bir gerçek. Hükümet bu konuda bir tarif ya da kısıtlama getirmek yerine tercihi Alevilere bırakıyor. İsteyen cemevi desin isteyen irfan ocakları kapsamında ocak desin. Cemevleri ya da ocakların ibadethane olarak kabul edilmesi, dedelere maaş bağlanması, Diyanet'e bağlanma gibi seçenekler getiriliyor. Ama işin püf noktası, tercih tamamen Alevilere bırakılıyor. İnisiyatif Alevilerde olacak. AK Parti, Alevi sorunununçözümünde pozitif bir yaklaşım içinde. Cemevleri veya ocakların bedava elektrik ve su kullanabilmesi için; imar kanununda, belediyeler kanununda, elektrik piyasası kanununda değişiklikler yapılması gerekiyor. Tekke ve zaviyeler yasası değişmeden bu sorun çözülemez diye bir tez var. Ancak hükümet, devrim yasalarına ve Kemalizme varacak bir tartışmaya neden olma düşüncesinde değil. Alevi sorununun negatif bir tartışmaya sebep olmasını istemiyor. Çünkü bu konudaki yaklaşım çok net: Alevilere bir şablon sunulmuyor. Bir dayatma yok. Alevi sorununun çözümü pozitif bir yaklaşımla ele alınıyor. Birçok konuda tarif ve inisiyatif Alevilere bırakılıyor. Çünkü amaç Alevi sorununu çözmek.