Yeni Şafak'ın iletişimci yazarı Ali Saydam: Şimdi İmamoğlu’nun kaybettiği alan, Kılıçdaroğlu için boş bir arsa gibi…

Yeni Şafak'ın iletişimci yazarı Ali Saydam: Şimdi İmamoğlu’nun kaybettiği alan, Kılıçdaroğlu için boş bir arsa gibi…

Yeni Şafak'ın iletişimci yazarı Ali Saydam, İstanbul’da kara teslim olduğu saatlerde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Rumeli Kavağı’nda bir balıkçıda Birleşik Krallık Büyükelçisi Dominick Chilcott ile yemek yemesinin önce yalanlanıp sonra da “Karnı acıktı, ara verdi” ifadesiyle kabullenmek zorunda kalınmasının siyaset ve iletişim boyutunda birçok garabeti de görünür kıldığını savundu.

“’İmamoğlu görevinin başında değildi’ algılaması da ‘Pandora’nın Kutusu’nu açan anahtardı”  diye yazan Saydam, insanların 20 saate kadar arabalarında mahsur kaldığı, evlerine saatlerce yürüyerek ulaştıkları bir günde, İmamoğlu’nun koordinasyon merkezindeki çalışmalara nezaret etmesi gerektiğini yazdı.

Krizlerde ve iletişiminin yönetiminde “öncesi, sırası, sonrası” planlamasında İmamoğlu’nun başarısız bir sınav verdiğini savunan Saydam, özetle yazısına şöyle devam etti: Balıkçıda yemekte olduğunun önce inkâr edilmesi ve iletişim ekibinin bununla ilgili sorulara kaçamak yanıtlar vermesi, iddiayı soran gazetecilerin yalancılıkla, trollükle suçlanması, güven ve itibar eksenindeki gediği daha da büyüttü…

Bu ifadeler, suçu karşı tarafa atma çabası da içeriyor ki iletişim çalışmalarında işe yaradıkları pek görülmemiştir. Hatta tersine işlerler…

İmamoğlu’nun karla gelen krizi ve onun iletişim boyutunu yönetememesi birine avantaj sağlıyor aslında… O biri, Kemal Kılıçdaroğlu… Bilindiği gibi Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili araştırmalarda İmamoğlu’nun altında kalıyor; bu da iki de bir önüne getiriliyordu…

Şimdi İmamoğlu’nun kaybettiği alan, Kılıçdaroğlu için boş bir arsa gibi… Oraya kendi adını yazdırabilmeyi başarırsa ‘krizi fırsata çevirmenin’ bir örneğini izleriz…”

Yazının tamamını okumak için tıklayın