Yeni Şafak Temsilcisi: Bölgede operasyonlar ocak sonuna kadar sürecek, asker bahara kadar kalacak

Yeni Şafak Temsilcisi: Bölgede operasyonlar ocak sonuna kadar sürecek, asker bahara kadar kalacak

Cizre, Silopi ve Sur başta olmak üzere bölgede süren çatışmalar  ve sokağa çıkma yasakları tartışılmaya devam ederken, Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, operasyonlar için bitiş tarihi verdi. Selvi, "Ocak ayı sonuna kadar operasyonların süreceği anlaşılıyor. Ama yanıltıcı olmasın. Operasyonlar bitse de bahar ayına kadar asker bölgede kalacak" dedi. Selvi, yazısını "Çünkü operasyonların ardından şehirlerin patlayıcılardan temizlenmesi gerekiyor. Operasyonun bitmesi demek işin bittiği anlamına gelmiyor" ifadeleriyle sürdürdü.

Abdülkadir Selvi'nin Yeni Şafak gazetesinin bugünkü (14 Ocak 2015) nüshasında yayımlanan yazısı şöyle:

İspanya ETA'yla mücadelede en büyük desteği komşusu Fransa'da almıştı. İspanya- Fransa sınırının Fransa tarafındaki ETA kamplarına ortak karşı operasyon yapılıp, terör karargahı ortadan kaldırıldı. Fransa'daki korunaklı alanlarını kaybeden ETA, İspanya içinde bir daha tutunamadı. Hele Madrid Tren İstasyonu'nda sivillerin ölümüne yol açan bombalama eylemi yapınca 5 milyon İspanyol ETA'ya karşı yürüdü ve örgüt silahlı mücadeleyi bırakma kararı aldı. IRA'yla barış sürecini yöneten İngiltere Başbakanı Tony Blair, ”Bu süreçte en büyük desteği ABD Başkanı Bill Clinton'dan aldım” diyecekti. Clinton'un desteği çok önemliydi. Çünkü IRA'nın en büyük geliri ABD'deki varlıklı İrlandalılardı. Tony Blair ayrıca her kriz anında Bill Clinton'un taraflar arasında devreye girdiğini, “Sorun çözümü” olarak sürece çok önemli katkı yaptığını anlatmıştı. IRA ile barış anlaşmasının imzalanacağı basına açıklanmıştı. Ancak son anda bir kriz patlak verdi. Blair, Clinton'u devreye soktu. Böylece Hayırlı Cuma Anlaşması imzalanabildi. Terörle mücadelede uluslararası dayanışma önemli olduğu için, Charlie Hebdo baskınından sonra dünya liderleri Paris'te teröre karşı birlikte yürümüşlerdi. Bizim terörle mücadelede hiçbir zaman böyle bir şansımız olmadı. PKK, önce komşumuz Suriye'de, sonra Irak'ta kamplarını kurdu, Türkiye'de katliamlar yaptı. Şimdi de komşularımızdaki ateş, Türkiye'ye taşınmaya çalışıyor. 11 Eylül'de New York'un güvenliğinin Afganistan'dan ve Irak'tan başladığını, Paris saldırısında ise Fransa'nın güvenliğinin Şam'dan başladığını gördük. Afganistan, Irak, Suriye yanarken New York'ta, Londra'da, Paris'te, Brüksel'de güven içinde yaşanamayacağı ortaya çıktı. Terör kimi zaman gitti Paris'te vurdu kimi zaman ise Sultanahmet'te Batılıları buldu. IŞİD, şimdiye kadarki terör örgütlerinden farklı bir strateji izliyor. IŞİD eylemlerinde özellikle Batı dünyasının korkusunu hedef alıyor. Hatırlarsanız ABD, Guantanamo Kampı'nda Müslümanlara turuncu tulumlar giydirip, onlara işkence etmişti. DEAŞ da turuncu tulumlar giydirdiği Batılı rehinelerin kafasını kesiyor. Böylece Batı kamuoyuna korku salıyor. DEAŞ her eylemini seçerek yapıyor. DEAŞ'ın, Suriye'den Irak'a yöneldiğinde ilk eylemi neydi? Türkiye'nin Başkonsolosluğu'nu basıp, çalışanlarımızı rehin almak oldu. Böylece dünyaya mesaj verdi. Türkiye'nin uzun süre kendisine karşı hareketsiz kalmasını sağladı. Sonra Suruç, Ankara ve nihayet Sultanahmet'teki canlı bomba eylemleri geldi. Türkiye yeni bir terör dalgası ile karşı karşıya. Burada hedef sadece AK Parti iktidarı ya da Erdoğan değil, burada hedef Türkiye… Ankara'yı Şam, İstanbul'u Halep yapmak istiyorlar. 2013 Gezi kalkışmasından bu yana Türkiye, 17-25 Aralık darbe girişimleri ve 20 Temmuz 2015 tarihinden bu yana PKK, DHKP-C ve DEAŞ'ın eşzamanlı terör saldırıları ile cephe ülke durumunda. O nedenle PKK'nın DEAŞ'tan, bir farkı yok. O nedenle PKK'nın şehir savaşları ile DEAŞ'ın canlı bomba eylemleri aynı planın bir parçası. PKK, şehir savaşlarıyla yeni bir konsepte geçti. Türkiye'de Kobani türü kantonlar oluşturmak amacıyla başlattığı şehir savaşlarında yenilgiye uğradı. Sur'da, Cizre'de, Silopi'de başarısız oldu. Bu Kürt sorununun çözüldüğü, PKK'nın bittiği anlamına gelmiyor. PKK hem şehir savaşlarını kaybediyor hem de Kürtlerin önemli bir bölümünü. Peki sokağa çıkma yasağının sürdüğü bölgede operasyonlar ne zamana kadar devam edecek? Bu sorunun cevabını alabileceğim yetkililerle konuşuyorum. Zaman vermek istemiyorlar. Ama operasyonlar Şubat ayı başında ama patlayıcıların temizliği bahar aylarına kadar sürer deniliyor. Silopi'de kontrolün tamamen ele geçirildiği, Cizre'de ana karargaha girildiği söyleniyor. Cizre, pilot bölge seçildiği için 8-10 kat daha fazla mühimmat yığılmış. Ocak ayı sonuna kadar operasyonların süreceği anlaşılıyor. Ama yanıltıcı olmasın. Operasyonlar bitse de bahar ayına kadar asker bölgede kalacak. Çünkü operasyonların ardından şehirlerin patlayıcılardan temizlenmesi gerekiyor. Operasyonun bitmesi demek işin bittiği anlamına gelmiyor. Bu kez yarım bırakılmayacak. El yapımı bombaların döşendiği yerlerde etkisiz hale getirilmesi gerekiyor ki, halk evlerine yerleşebilsin. Sivil kayıplar olmasın. 15 metrekarelik alana 5 tane EYP tuzaklanmış. Operasyonlar bitip, şehirler patlayıcılardan temizlendikten sonra asker bölgeden çekilecek. Ama polis kalıcı. PKK'nın şehir savaşları ilan ettiği yerlerde, mahalle karakolları kurulacak. “Kale Kol”ların yapılması için hummalı bir çalışma yürütülüyor. Operasyon yapıldıktan sonra bölge tekrar terör örgütüne bırakılmayacak. Cizre, Sur, Silopi gibi yerlere silah ve mühimmatın girmesini önlemek için kontrol noktaları kurulacak. Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu, “Şırnak, Hakkâri, Mardin, Ağrı, Van, Bitlis ve Muş'ta, kritik 38 noktaya “yüksek güvenlikli geçici polis noktası” kurulacak. Aralarında İstanbul, Ankara, İzmir, Aydın, Adana, Mersin'in bazı mahallelerinin de bulunduğu 29 il ve 129 ilçede, 190 noktada “kalıcı polis noktaları kurulacağını yazdı. PKK şehirlerde yenilgiye uğratıldıktan sonra hayatın normale dönmesi ve halkın kazanılması gerekiyor. 1- Güvenliğin kalıcı hale getirilmesi. 2- Sur başta olmak üzere tarihi yapıların ayağa kaldırılması. Sur'da tarihi dokunun ayağa kaldırılması için hemen kollar sıvanacak. 3- Sur, Cizre ve Silopi gibi evlerin tahrip olduğu yerler başta olmak üzere şehir savaşlarının yaşandığı bölgelerde kentsel dönüşüm devreye girecek. PKK mağduru olan insanların evlerine kavuşması için TOKİ hızlı bir şekilde konut inşasına girecek. Operasyon bittikten sonra yapılacak çok iş var. PKK'nın boşalttığı yerleri tekrar PKK'nın doldurmasına izin vermemeliyiz. Yoksa bunca iş boşa gider. Sadece devletin yapacakları ile biz bu işin altından kalkamayız. Sivil seferberlik gerekiyor. Fiziki şartların düzeltilmesinin yanısıra “Kardeşlik hukuku” nu ayağa kaldıracak, “Sevgi köprüleri” inşa etmeliyiz.