Yeni Şafak Temsilcisi: Rus uçağının düşürülmesinde asıl hedef Erdoğan ve Putin

Yeni Şafak Temsilcisi: Rus uçağının düşürülmesinde asıl hedef Erdoğan ve Putin

Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, "Suriye başta olmak üzere Ortadoğu şekillendirilirken, Rus uçağının düşürülmesiyle birlikte Putin'in karizması mı çizildi? Putin'in karizması çizildi de bu iş burada duracak gibi gözükmüyor. Eğer fırsat bulurlarsa, Erdoğan'ın karizmasını da çizmek isteyeceklerinden kuşku yok. Allah'tan ki düşen Rus uçağıyla birlikte bu plan deşifre oldu" dedi. Selvi, yazısını "Çünkü Rus uçağının düşürülmesinde asıl hedef, Erdoğan ile Putin'di" ifadeleriyle bitirdi.

Abdülkadir Selvi'nin Yeni Şafak gazetesinin bugünkü (9 Aralık 2015) nüshasında yayımlanan yazısı şöyle:

Meclis'te dün grup toplantıları vardı. O nedenle Meclis, neredeyse iğne atsan yere düşmeyecek kadar kalabalıktı. Liderlerin gündeminde ise Rus uçağının düşürülmesi konusu vardı. Meclis'te iktidar ve muhalefetten birçok kişiyle konuşma imkanım oldu. Bir çoğunun kafasında Rus uçağının düşürülmesiyle ilgili soru işaretleri vardı. Rusya'ya ekonomik yaptırım kararı alındığında buna uymayacağını ilan eden bir ülkeyiz. Ambargo sürecinde Rusya'nın nefes borularından biri olduk. Rusya Devlet Başkanı Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan için, “mert adam” demesinin bir nedeni de buydu. Rusya'nın en zor dönemlerinde dünyayı karşımıza alma pahasına destek verirken, Suriye'de operasyonlara başlayan Rusya'yı kendimize neden hasım ettik? Kritik bir soru. İran boyutunu ise Başbakan gündeme getirdi. “Biz İran'ı en zor günlerinde yalnız bırakmadık. Bütün dünya İran'ın karşısındayken biz BM'de Brezilya ile birlikte ambargolara karşıel kaldırdık” Suriye'de İran'la karşı cephelerde yer aldık. “Tahran'ın güvenliği Şam'dan başlar” diyen İran, Esed rejiminin en güçlü destekçisi oldu. Irak'ın bu hale gelmesinde ABD'den sonraki en büyük faktör İran oldu. Irak Başbakanı İbadi'nin tansiyonu yükseltmesinin arkasında da yine İran var. Sanki Irak yönetimi ülkenin her tarafına hakimmiş? Sanki Türkiye ilk kez asker değişimi yapıyormuş? Başika bölgesinde yıllardır Irak'ın tek bir devlet memuru görev yapabildi mi? Irak yönetimi başkent Bağdat'ın bile bir bölümüne hakim değil ki, Başika'ya hakim olsun. Irak askeri, kaçtığı için Musul,DAEŞ'ın eline geçti. Ayrıca Başika, Irak Anayasa'sının 140. maddesine göre Mahmur, Bertalla, Şengal, Zumen gibi sorunlu bölgede yer alıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dediği gibi, “DAEŞ terör örgütü bölgede herkesin kullandığı kukla” ya da Ortadoğu'da her kapıyı açacak bir maymuncuk. DAEŞ üzerinden Suriye ve Irak, iki ülke üzerinden ise Ortadoğu yeniden dizayn ediliyor. Soğuk savaş döneminde dahi ancak Baas rejimleri üzerinden bölgede etkili olabilen Rusya, tarihinde ilk kez Ortadoğu'ya yerleşti. Herkes hesabını doğru yapsın. Rusya, Suriye'de kalıcı. Ortadoğu şekillendirilirken sadece siyasi etkisiyle değil, artık askeri gücüyle masada. Rusya'nın ardından parlamentosundan karar çıkardıktan 40 dakika sonra operasyon yapan İngiltere, Suriye'ye gelmeye hazırlanan Almanya, daha önce aktif olarak sahada bulunan ABD ve Fransa'nın hesabı da Ortadoğu'nun paylaşımında söz sahibi olmak değil mi? Rus uçağının düşürülmesinde gri alanlar var. Uçak düşürülmeden önce önleyici tedbirler uygulanamaz mıydı? Fiziki engellemeler yapılmadan önce, tercihimiz neden uçağın vurulması oldu. Angajman kuralları gereği uyarılan uçak, hava sahamızı terk ettikten sonra, ikinci uçak hava sahamızdan çıkmak üzereyken neden vurduk? Türkiye Rusya arasındaki krizin çözülmesi için, perde arkasında bir takım çalışmalar yapılıyor. İlişkilerimizin düzelmesine yetecek mi belli değil. Ama Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin bozulması için 17 saniye yetti ama düzelmesi için 17 gün yetmeyecek. Rus uçağının düşürülmesinden sonra Suriye ve Irak'ta şimdilik elimiz kolumuz bağlandı. Stratejik öneme sahip olan Cerablus operasyonunu yapamadık. Rus uçağını 24 Kasım günü düşürdük. Cerablus operasyonu ne zaman yapılacaktı? Her an düğmeye basılacak olan bir operasyondu. Hangi kuvvetlerin kullanılacağı, kuvvetlerin karadan nereden gireceği, havadan hangi hedeflerin bombalanacağı belirlenmişti. Özgür Suriye Ordusu 11 bin kişilik bir kuvvetle karadan girecekti. Karadan girecek olan sınırlı sayıdaki Amerikan ve Türk Kuvvetleri de belirlenmişti. Tarihi Cerablus operasyonu ile birlikte eni 98 kilometre, derinliği 61 kilometre olan bir alan DAEŞ'ten temizlenip, ABD ile birlikte kontrolümüze girecekti. Böylece PYD'nin Fırat'ın batısına geçip, Azez'le Kobani arasındaki hattı kontrol etmesinin önüne geçmiş olacaktık. Uçak düştü, büyük operasyon durdu. Ayrıca Irak'ta 1996 yılından bu yana yaptığımız asker değişimi ve orada bulunan üslerimiz uluslararası bir sorun haline getirilmeye çalışıldı. Yetmedi Rusya'nın füze sahasında olduğu gerekçesiyle sık sık Irak hava sahasını kapatması nedeniyle Kandil'e yönelik operasyonlarımız geriledi. Bir uçak düştü şimdilik üç işimiz durdu. Bir taşla üç kuş vuruldu. Rus uçağının düşürülmesinden önce bazı merkezlerde Türkiye'nin Suriye'de tek başına kara operasyonlarına girmesi yönünde cesaretlendirici çalışmalar yapılıyordu. Ama Türkiye bu tuzağa düşmedi. Suriye iç savaşının bir parçası olmadı. Ortadoğu cehennemine girmedi. Rusya Devlet Başkanı Putin'in, ”sırtımızdan hançerlendik” sözünün üzerinde durmamız gerekiyor. Ortadoğu yeniden şekillendirilirken kritik bir hamle yaptık. İncirlik Üssü'nü ABD'ye açtık. Sadece ABD'ye değil, koalisyon ülkelerine. Bir yanda DAEŞ'e karşı ortak koalisyonda yer aldığımız ABD öncülüğündeki Batı dünyası, diğer yanda ise ilişkilerimiz çok iyi bir noktada olduğu Rusya. Suriye'nin kaderinin belirleneceği masada biz her iki tarafla da ilişkileri güçlü olan bir ülke olarak yer alacaktık. Şimdi ise Suriye'deki askeri gücü nedeniyle masaya çok güçlü bir şekilde oturacağı belli olan Rusya ile kriz halindeki bir ülke konumundayız. Tam aksine Türkiye ile Rusya'nın, Putin ile Erdoğan'ın en çok güç birliği yapması gereken bir sürecin içindeydik. Oysa tam aksi oldu. Suriye konusunda ABD ile Rusya arasındaki ilişkilere dair, Türkiye tarafından bir kuşku var. Buna, ”Derin kuşku” da denilebilir. ABD ile Rusya'nın Suriye planının yüzde 80'inin ortak olduğunu ifade ediyoruz ama aralarında gizli bir anlaşma olduğundan da kuşkulanmıyor değiliz. İki nokta ön plana çıkıyor. Suriye başta olmak üzere Ortadoğu şekillendirilirken, Rus uçağının düşürülmesiyle birlikte Putin'in karizması mı çizildi? Putin'in karizması çizildi de bu iş burada duracak gibi gözükmüyor. Eğer fırsat bulurlarsa, Erdoğan'ın karizmasını da çizmek isteyeceklerinden kuşku yok. Allah'tan ki düşen Rus uçağıyla birlikte bu plan deşifre oldu. Çünkü Rus uçağının düşürülmesinde asıl hedef, Erdoğan ile Putin'di.