AKP Milletvekili Metiner: Yüzde 41 almış bir parti olarak bize iktidar şansı tanımaları lazım

AKP Milletvekili Metiner: Yüzde 41 almış bir parti olarak bize iktidar şansı tanımaları lazım

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın erken seçim kararı alması için gereken 45 günlük sürenin dolmasına 10 gün kala, AKP-CHP arasındaki görüşmelerin olumsuz sonuçlanması, köşe yazarları ve siyasetçilerin farklı yorumlarına sebep oldu. AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, erken seçim kararının 45 günlük sürenin dolmasını beklemeden alınabileceğine dikkat çekerek "Kendi içlerinde hükümet çıkarabiliyorlarsa ne ala. Ama kendi içlerinde çıkartamıyorlarsa, o zaman yüzde 41 almış bir parti olarak bize iktidar şansı tanımaları lazım" yorumunu yaptı.

Bugün gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak, Erdoğan'ın "45 günlük süreyi esnetme yetkim yok" yönündeki ifadelerinin Anayasa'ya uygun olmadığını belirterek, "Mutlaka Kılıçdaroğlu'nu görevlendirmesi lazım. Tayyip Erdoğan bunu deklare etmişti, esnetemem Anayasa’ya göre, bunlar lafı güzaf. Anayasa 45 günlük süreci mecburi olarak göstermiyor. Her türlü ihtimali değerlendireceksiniz. CHP kendine göre temaslarda bulunacak. Belki MHP ile uzlaşma sağlayabilir, ikna edebilir" dedi.

Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi de AKP ve CHP arasındaki görüşmelerden koalisyon çıkmamasıyla ilgili olarak, "İki lider de bence Türkiye'de bir hükümet modeli ortaya çıkarmak için mesafe sarf ettiler. Bu partiler neticede seçimlere gidecekler" dedi.

 

Selvi: AK Parti de kendi döneminde bir şeylerin bozulduğunu kabul ederek koalisyona girmez

 

CHP'nin, AKP ile neden koalisyon kurduğunu izah edebilmek için güçlü bir hükümeti tercih ettiğini söyleyen Selvi, "CHP restorasyon hükümeti öneriyor. AK Parti de kendi döneminde birtakım şeylerin bozulduğunu kabul ederek koalisyonq girer mi, girmez" ifadelerini kullandı.

CNN Türk'te, Doğan TV Ankara Temsilcisi Hande Fırat'ın sorularını yanıtlayan Abdülkadir Selvi, şunları söyledi:

"AK Parti CHP ile kuracağı dört yıllık güçlü bir koalisyon hükümetinde Türkiye'nin geçmiş hükümet modellerini, koalisyon geçmişlerini düşündüğünde yıpranacağını düşündü. Merkezin sağı ve solu yıprandığında, iki uç partinin güçleneceğini gördü.

Onun yerine süresi sınırlı, Türkiye'yi yeniden seçimlere götürecek bir hükümet modelini tercih etti. CHP ise böyle bir hükümet modeli yerine, en azından AK Parti ile neden koalisyon kurduğunu izah edebileceğini güçlü bir hükümeti tercih etti.

 

'Partiler, bakanlık ve yatırımcıları paylaşmak yerine ilkeleri konuştular'

 

Yaşı daha ileri olanlar hatırlayacaklardır, koalisyon hükümeti kurulduğunda, kimse üstüne almaz ama onunla da örtünmek zorundadır. Bu kerhen bir başvurulan bir yol olabilir. Bence iki parti bakanlıkların paylaşımını, yatırımcı kuruluşları paylaşmak yerine ilkeleri konuştular. Bence saygın bir yolu tercih ettiler.

Ancak tablo şu ki, geçmişi yüz yıla varan, mücadele içinde olan iki parti, bir araya geldiğinde uzun süreli bir hükümet yapmaya henüz müsait değil, hazır değil. CHP restorasyon hükümeti öneriyor. AK Parti de kendi döneminde birtakım şeylerin bozulduğunu kabul ederek koalisyon girer mi? girmez.

Onun yerine seçimlere götürelim diye yeni formül geliştirildi. Anlaşılan o ki, taraflar bu yeni formülü iyi karşılamadı. Bundan sonra artık Türkiye seçime gidecek."

 

AKP Milletvekili Metiner: Yüzde 41 almış bir parti olarak bize iktidar şansı tanımaları lazım

 

AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner de erken seçim için 45 günlük sürenin beklenmeyebileceğine işaret ederek, "Bizler parlamentoyu çalıştırırız, meclis içinde bir çözüm buluruz. Ben Meclis Başkanımızın eğer diğer siyaset partilerimiz uygunlarsa 45 günlük sürecin bitiminde ya da bitiminden önce yeni bir formülasyonda anlaşabileceğimiz kanaatindeyim" dedi.

7 Haziran Genel Seçimleri öncesinde, AKP dışındaki partilerin bir arada hareket ettiğini iddia eden Metiner, "Kendi içlerinde hükümet çıkarabiliyorlarsa ne ala. Ama kendi içlerinde çıkartamıyorlarsa, o zaman yüzde 41 almış bir parti olarak bize iktidar şansı tanımaları lazım" ifadelerini kullandı. Metiner, sözlerine şöyle devam etti:

"Uygun bir seçim takvimi belirlenir, o zaman 45 günlük süre bitmeden önce de sonra da Meclis içinde böyle bir çözüm bulunabilir. Ama hayır ben dışardan da destek vermem, geçici hükümette de yer almam diyorlarsa o zaman biz de yer almayız. ne olacak? Bu ülke çocuk oyuncağı değil ki. Sayın Bahçeli'ye bunu yakıştıramıyorum. İçimdeki ses sanki son tahlilde, tehlikeli viraja girilmeden önce Bahçeli’nin buna dur diyeceği kanaatindeyim. 45 günlük süre esnetilemeyeceği için, herkes cumhurbaşkanını hedef tahtasına oturtulmasını iyi niyete oturtamayız."

 

Nazlı Ilıcak: Mutlaka Kılıçdaroğlu'nu görevlendirmesi lazım

 

Bugün gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak, hükümeti kurma görevi verilen Davutoğlu'ndan sonra bu görevin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na verilmesi gerektiğini söyledi. "Süre doldu, hadi bakalım seçim" denmesini doğru bulmadığını söyleyen Ilıcak, 45 günlük sürenin Anayasa tarafından mecburi olarak gösterilmediğine dikkat çekti. CHP'nin de temaslarda bulunabileceğini söyleyen Ilıcak, şu ifadeleri kullandı:

"Sanki şimdi süre doldu hadi bakalım seçim... Mutlaka Kılıçdaroğlu'nu görevlendirmesi lazım. Tayyip Erdoğan bunu deklare etmişti, esnetemem Anayasa’ya göre, bunlar lafı güzaf. Anayasa 45 günlük süreci mecburi olarak göstermiyor. Her türlü ihtimali değerlendireceksiniz. CHP kendine göre temaslarda bulunacak. Belki MHP ile uzlaşma sağlayabilir, ikna edebilir. Bunun için bastırmak gerekiyor.

Yoksa çok kötü gelişmenin, geleneğin başlangıcı olur. Burada kötü niyet var. Gevşek davranıldı. Şimdi yan çizdiğini ben görüyorum. Böyle bir anayasal zorunluluk yok. İkincisi de anayasayı defalarca çiğneyen bir hükümetle karşı karşıyayız. Mutlaka ve mutlaka üzerinde durmamız gereken konu Kemal Kılıçdaroğlu'nun görevlendirilmesi."