Yeni Şafak yazarı: Ekonomideki canlılık alt gelir grubundaki insanlara yansımıyor; servet sahiplerine geçici süreli ek vergi

Yeni Şafak yazarı: Ekonomideki canlılık alt gelir grubundaki insanlara yansımıyor; servet sahiplerine geçici süreli ek vergi

Yeni Şafak yazarı Hasan Öztürk,  pandemi döneminde ihracatta rekor kırıldığını, bazı sektörlerin büyüdükçe büyüdüğünü ancak “gelir adaletsiziği” yüzünden, büyüme ve ekonomideki bu canlılığın alt gelir grubundaki insanlara yansımadığını belirterek “Servet sahiplerine geçici süreli ek vergi" diye yazdı.

Öztürk, 18 Mayıs 2021’de “Zenginden alın, fakire verin” başlıklı yazısını hatırlatan Öztürk,  bu yazısının üzerinden 4 buçuk ay geçtiğini pandemi kısıtlamalarının kalkmasının ardından bazı sektörlerin bir nebze nefes aldığını belirterek “Ama dar gelirlinin, gündelikçilerin, fakir fukaranın sıkıntıları azalmadı. Bugünlerde ‘fahiş fiyat artışı’ üzerinden dar gelirliler, ücretliler büyük sıkıntı çekiyor” dedi.

Pandemi döneminde ihracatta rekor kırıldığını, bazı sektörlerin bırakın daralmayı, büyüdükçe büyüdüğünü ifade eden Öztürk, özetle yazısına şöyle devam etti:

Bunların tamamı, ekonomik göstergeler açısından olağan üstü değerli, önemli gelişmeler.

Ne var ki ‘gelir adaletsiziği’ yüzünden, büyüme ve ekonomideki bu canlılık alt gelir grubundaki insanlarımıza yansımıyor.

O yüzden bugün 4.5 ay önce yaptığımız öneriyi bir adım daha ileri götürerek öneride bulunmak istiyoruz.

Zenginden alın, fakire verin..!

Servet sahiplerine geçici süreli ek vergi

Nasıl, 1999 yılında yaşadığımız deprem sonrası ekonomik kayıplarımızı azaltmak için, 'Özel İletişim Vergisi' adı altında bir vergi konmuşsa…

Ona benzer ve kesinlikle ücretlilerin dışarıda tutulacağı örneğin ihracatçılara, sermaye gruplarına, büyük sanayicilere ve bu dönemde servetine servet katanlara belli bir dönem için 'ek vergi' getirilmesini öneriyorum. Bu verginin tamamının alt gelir grubuna aktarılmasını öneriyorum.

Zor mu? İmkânsız mı?

Gelir adaletsizliği yüzünden sıkıntı çekenlerimizin elinden tutmazsak, yarın bir gün toplumsal barışı bozulmuş bir Türkiye’de hiç kimse rahat edemez."

Yazının tamamını okumak için tıklayın