Yeni Şafak gazetesi yazarı Yusuf Kaplan, "Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkması için nasıl mücadele ettik, Erdoğan’ın talimatı vermesi bu işe son noktayı koydu" görüşünü savundu.
Kaplan, "İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasına dair talimatı verdi Cumhurbaşkanı Erdoğan sonunda. Aileyi dinamitleyen bir sözleşmeydi İstanbul Sözleşmesi: Yaratılıştan gelen cinsel kimliği beğenmeyip değiştirmeye soyunan, toplumsal cinsiyet eşitliği masalıyla cinsel tercih yönelimini kişiye bırakan, Yaratıcı’ya meydan okumaya kalkışan sapkın bir türün varlığını, ilişki biçimlerini meşrulaştıran, zamanla sapkın eşcinsel evliliklerin önünü sonuna kadar açan ürpertici bir sözleşme bu!" değerlendirmesinde bulundu.
Kaplan, "Türkiye’nin bu sözleşmeden çıkması için nasıl mücadele ettik öyle! Erdoğan’ın Sözleşme’den çıkılması talimatı vermesi, bu işe son noktayı koydu. Ne kadar yuva yıkıldı! CEDAW’la başlayan, Süresiz Nafaka ile dayanılmaz boyutlar kazanan haksız, hukuksuz bir süreç var... Aileyi aldım adım dinamitleyen, toplumsal dokularımızı tarumar eden berbat bir süreç... Ailenin çökertilmesene göz yumulamaz! Kadın cinayetlerine, şiddetine de göz yumulamaz! Kadına cinayeti, tecavüzü, şiddeti önlemenin yolu, aileyi zayıflatmak olabilir mi?! Bu nasıl bir mantık! Sapla samanı karıştırmakta üstümüze yok gerçekten!" düşüncesini dile getirdi.
Kaplan, "Oysa ailenin en güçlü olduğu bir toplum bizim toplumumuz, şu çivisi çıkmış dünyada. O yüzden ailenin çökertilmesi ve neslin yok edilmesi gibi küresel lobilerin güdümünde derin, karmaşık ve çok cepheli bir saldırı var ülkemize karşı! Hükûmet, her bakımdan daha dikkatli olmak, bu ülkeyi ayakta tutan toplumu, aileyi, değerlerimizi korumak zorunda. Aileyi, toplumu, değerlerimizi koruyamayacak bir hükümet olabilir mi! Hükûmete baskı yapan, komisyonlara sızan küresel baronların sözcüsü ve gözcüsü gibi hareket eden bazı kişiler olabilir. İstanbul Sözleşmesi bu lobilerin baskısı ile kabul edildi ve ne kadar büyük zarar verdi bu topluma! Çok zor ve zorlu bir süreçten geçiyoruz... Sınırların ortadan kalktığı küresel bir dünyada küresel lobilerin ulusal hükümet yapılarına sızmaları artık daha kolay. Ama bunların farkına varılıp deşifre edilmeleri de her şeye rağmen imkânsız değil, en azından." ifadesini kullandı.
Yazının devamı için tıklayın