Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yakınlığı ile bilinen ve AKP cenahının görüşlerini dikkatle takip ettiği ilahiyatçı Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman, “Çift cinsiyetli olanlar mümkün ise tedavi edilir, değilse diğer özürlüler gibi yaşarlar, kulca sabrederler” görüşünü savundu.
Karaman, “Çift cinsiyetli yaratılanları ve doğuştan eşcinselliği neyle açıklayacağız? Kur’ân’da, 'Biz erkek ve dişi yarattık' diyor." sorusuna şu yanıtı verdi:
"Allah Teâlâ insanı erkek ve dişi yaratmıştır. Üreme ve yaşama bakımından da her birinin karşı cins ile evlenip aile olmaları -sayı bakımından- mümkün ve yeterli olmaktadır, bir denge vardır.
Çift cinsiyetli olanların çoğunda biri daha güçlüdür, ona göre tasnife girer, erkek veya kadın kabul edilir ve ona göre hayatını sürdürür. Biyolojik olarak eşit veya belirsiz olanlar ise milyarlar içinde oldukça azdır, istisnaidir; bunlar mümkün ise tedavi edilir, değilse diğer özürlüler gibi yaşarlar, kulca sabrederler, dünya hayatında ebedî mutluluğu kazanmaları için bu durum avantaj da olabilir.
Çift cinsiyetlilik Allah’ın yaratmasındaki düzenin, kulları tarafından çeşitli fiillerle bozulması ve bunun kalıtım kanunlarına göre aşağıdaki nesillerde az da olsa görülmesinden ibarettir.
Hâsılı Allah bir erkek bir dişi yarattım diyor ve öyle de yapmıştır, çift cinsiyetli olan insanı da üreme kuralları çerçevesinde yaratan Allah’tır; ama o, üçüncü bir cins değildir, bir cinsin çeşitli sebeplerle arızlanmışıdır.
Eşcinsellik konusunda yıllardır ve bütün dünyada yapılan araştırmalar bir kütüphane oluşturur. “Doğuştandır, doğuştan değildir” şeklindeki iki karşıt tez, taraflarınca savunulmaktadır.
Benim tatmin olduğum ilmî açıklamalara göre eşcinsellik doğuştan (Allah’ın böyle yaratması sonucu) değildir.
Bu konuda gazetemizde 28 Haziran’da başlayıp birkaç yazılık devam eden önemli bir yayın oldu. Oradan kısa bir kısmını aktarayım:
Eşcinsellik doğuştandır yalanı nasıl ortaya çıktı?
Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada başta çocuk ve gençler olmak üzere toplumlar, LGBT aktivizminin propagandasına maruz kalıyor. Verilere göre eşcinsel eğilime sahip insan sayısında ciddi bir artış söz konusu.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Prof. Dr. Zeki Bayraktar, Dr. Mustafa Merter, Prof. Dr. Sefa Saygılı, Prof. Dr. Ahmet Akın ve Dr. Şöhret Karaduman, eşcinselliğin toplumların ikna edilmeye çalışıldığı gibi doğuştan olduğunu değil, sonradan meydana geldiğini ve eşcinsellik geninin olmadığını açıkladı.
Eşcinsellik doğuştan mı gelir, sonradan mı ortaya çıkar?
Prof. Dr. Zeki Bayraktar: Eşcinselliğin genetik olduğuna, doğuştan olduğuna dair hiçbir bilimsel kanıt yoktur. Aksine, bunun böyle olmadığına dair kanıtlar vardır. 1970’li yıllardan itibaren birçok kanıt vardır, fakat en son 2019 yılında bu konuda yapılmış en kapsamlı yayın Science Dergisi’nde yayınlandı. Amerika, İngiltere ve Kanadalı bilim adamları öncülüğünde yaklaşık 500 bin kişinin genetik verileri ve cinsel yönelimleri incelendi ve şu sonuç ortaya çıktı. Diyor ki: “Eşcinsellik geni diye bir şey yoktur. Genetik faktörler cinsel yönelimler ve cinsel davranışlarda belirleyici değildir. Çok minimal bir etkileri vardır, %1’lik bir nüfusta bazı etkiler var ama o %1’lik nüfusta bile etkili olamıyor.”
Karaman, kendisine ait internet sitesinde, kendisini Sünni olarak ifade eden bir kadının, “Alevi ile evlenilir mi?” yönündeki sorusuna “Eğer bilerek Aleviliğini koruyorsa, Alevilere ait olup İslam ile bağdaşması mümkün olmayan inançları ve uygulamaları muhafaza ediyorsa o genç ile Sünni bir kız evlenemez” yanıtını vermişti. Karaman'ın tepki çeken sözlerinin ardından suç duyurusunda bulunulmuştu.
TIKLAYIN - Mehmet Y. Yılmaz yazdı: - Bulgurcu Hoca, yanıtını niye sildi?