Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan, yazar Mario Levi ve 12 yaşındaki Umut Öz’ün sokak köpeklerinin saldırısına uğramasını köşesine taşıdı.
Levi’nin saldırıyı duyurmak için attığı tweette kendisini “köpek dostluğum buna rağmen devam ediyor” yazmaya mecbur hissettiğini savunan Kılıçarslan, “Barthes’in meşhur cümlesi geldi aklıma: ‘Faşizm, konuşma yasağı değil, söyleme mecburiyetidir.’” dedi.
Kılıçarslan “Hep söyledim, yine söyleyeceğim. Sokak köpekleri sorununu modern batının hallettiği yöntemlerle halletmememiz için çalışan 'köpek sever çete'nin tek derdi mama ve benzeri şeyler üzerinden devasa paralar götürmektir ve takdir edersiniz ki 'hayvan sevgisi' böyle bir şey değildir. Köpek sever çetenin çalıştığı asıl alansa zavallı hayvancağızları gerçekten seven ve önemseyen insanların duygularını suiistimal etmektir.
Mesele 'endüstriyel ve ticari' bir meseledir anlayacağınız. Ve bu ticari meselenin en can alıcı noktası 'duyarlılık faşizmi' diyebileceğimiz bir faşizm üretmeye çabalamasıdır.” düşüncesini dile getirdi.
Kılıçarslan, Hollanda Feyenoord kaptanı, milli futbolcu Orkun Kökçü’nün LGBT renklerinden oluşan kaptanlık pazubendini takmayı reddetmesinin ardından gösterilen tepkilere de değindi.
Orkun bunu yapmayı “inancım gereği” diyerek reddettiğini yazan Kılıçarslan, özetle yazısına şöyle devam etti:
"Tek başına LGBT kampanyası iptal ettiren Orkun’un cezasız kalması söz konusu bile olamaz. LGBT faşizmi ne yapıp edip o hesabı keser. Çünkü 'duyarlılık faşizmi' tam olarak budur.
Demedi demeyin. Bir mücadele hattı, haklarımızı savunacak bir dil geliştirmezsek bu “duyarlılık faşizmi” meseleyi Orkun Kökçü’yü sokak köpeklerine yem etmeye vardıracak.”
Yazının tamamını okumak için tıklayın