Yeni Şafak yazarı Öztürk: Bu camia, Aydın Ünal’ın dost uyarılarına tahammül edemeyecek duruma gelmişse, tehlike çanları çalmaya başlamış demektir

Yeni Şafak yazarı Öztürk: Bu camia, Aydın Ünal’ın dost uyarılarına tahammül edemeyecek duruma gelmişse, tehlike çanları çalmaya başlamış demektir

Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk’ten, eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e sert eleştiriler yönelttikten sonra Yeni Şafak’ta yazmayı bıraktığını duyuran eski AKP milletvekili ve yazar Aydın Ünal’a destek geldi. Öztürk, “Aydın tam olarak yapıcı eleştiri yapan, üslubunda hassas ve içeride duran biriydi. Ancak onun yapıcı, nazik eleştirileri bile tahammülsüzlük yaratmış ve baskı görmesine neden oldu” diye yazdı.

Ünal vedasını "Kaçışımız korkudan değil, pervasızlıktan; tehditten değil, aldırmazlıktan, gözü dönmüşlükten, hırstan kaçıştır" sözleriyle duyurmuştu.

TIKLAYIN: AKP'li Aydın Ünal'dan Yeni Şafak'a veda

 

Öztürk’ün “Eleştiri ahlakı ve özeleştiriye tahammül” başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle: 

Aydın Ünal neden veda etti?

 

Uzun yıllar Ankara’da beraber çalıştığım ve Yeni Şafak’ta birlikte köşe yazarı olduğumuz değerli dostum Aydın Ünal’ın veda yazısı, bu zorluğu anlatan en iyi örneklerden biri olarak tarihe kaydoldu.

 

Aydın tam olarak yapıcı eleştiri yapan, üslubunda hassas ve içeride duran biriydi. Ancak onun yapıcı, nazik eleştirileri bile tahammülsüzlük yaratmış ve baskı görmesine neden olmuş ki, yazı hayatına ara vermek ve “kaçmak” zorunda kaldı:

 

“Kaçışımız düşmandan değil, ‘dost’ görünenden kaçıştır. Kaçışımız korkudan değil, pervasızlıktan; tehditten değil, aldırmazlıktan, gözü dönmüşlükten, hırstan kaçıştır. Kaçışımız, masumane kaygılarla dostça uyarılarımızı sınırsız iştihalarının ve kifayetsiz ihtiraslarının önünde mania olarak görenlerin iftiralarından, ithamlarından kaçıştır. Kaçışımız Rahmet-i Rahman’adır.” (21 Ocak 2019 Yeni Şafak)

 

Tehlike çanları çalıyor

 

Aydın Ünal gibi, bizlerin gençlik yıllarından beri yaptığı şey, iyiliği teşvik etmek, kötülüğü önlemek ve eğri kılıç olmaya çalışmaktır. Bu bizim din anlayışımızın parçasıdır aynı zamanda. Bu anlayışa göre eleştiri ahlakı, yapıcı olmaktır.

 

Gazetemizin tüm okuyucuları Aydın Ünal’ın yapıcı eleştiri yaptığına şahittir. Ancak buna bile tahammül edemeyen, ‘gözü dönmüş, kifayetsizlerin’ varlığından şikâyet ederek kalemini kırdı Aydın.

 

Eğer bu camia Aydın Ünal gibi, ömrünün en verimli çağlarını AK Parti’ye, devlete ve ülkesine hizmet etmekle geçirmiş bir kişinin dost uyarılarına tahammül edemeyecek duruma gelmişse, tehlike çanları çalmaya başlamış demektir. Aklımızı başımıza alıp düşünmeliyiz.

 

Bu arada Yeni Şafak ailesini, Aydın’ın da dediği gibi, takdirle anmak gerekir. Gerçekten yapıcı eleştiri ve özgürce fikirlerimizi yazmak konusunda, şu anda birçok gazeteciye nasip olmayacak bir zemin oluşturdular. Takdire şayan bir durumdur. İyi ki varlar.

 

Yazının tamamı için tıklayın