Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “paralel yapı” dediği Gülen cemaatinin yeni derin devleti oluşturmayı hedeflediğini yazan Yeni Şafak yazarı Hikmet Genç, “Mavi Marmara bir turnusol kâğıdı oldu... Mavi Marmara'yla, bu paralel yapının merkezini ve tarafını öğrendik... Ardından 7 Şubat'ta Hakan Fidan üzerinden hasta yatağındaki Erdoğan'ı indirmeye çalıştılar... Hedefleri belli oldu ... Lakin operasyon başarılı olamadı... (it ürüdü, MİT yürüdü!..) 17-25 Aralık ile beraber, paralel yapının tıyneti ve ihaneti kabak gibi ortaya çıktı” dedi.
Hikmet Genç, muhalefetin Ekmeleddin İhsanoğlu’nun ortak Cumhurbaşkanı adayı olarak göstermesini de eleştirerek yazısında, “İşte kutsal ittifak adına ulusalcı, milliyetçi, liberal, Paralel..vs, aynı 'çatı' altına girersen olacağı bu!... Böyle durumlarda ne halt yiyeceğini bilemezsiniz... Ee, n'apalım, aynı 'çatı' altındasın, kaçmak, gitmek, 'ekmek' yok... Düşman Erdoğan karşında, durumu idare edeceksin!... Ne aşağı, ne yukarı, ne de paralel tüküreceksin!... Her şey Ekmek için!” ifadesine yer verdi.
Hikmet Genç’in Yeni Şafak gazetesinin bugünkü (25 Temmuz 2014) nüshasında yayımlanan, ‘Aynı 'çatı' altındasın, 'paralel' de olsa tükürmeyeceksin!...’ başlıklı yazısı şöyle:
Hepimiz feci gaza gelmiştik... Haklıydık...
Onca darbe, muhtıra, ara rejim tecrübesi yaşamış, onca kez demokrasisi iğdiş edilmiş bir ülkenin vatandaşıydık...
Dolayısıyla askeri vesayet sona eriyor, statüko çatırdıyor düşüncesi iyi gelmişti...
Sonra anladık ki, amaç cuntayı bitirmek, derin devleti tasfiye etmek falan değil...
Yeni derin devleti oluşturmak...
Zira darbeyle ülke yönetmek demode... Başarısız olma ihtimali yüksek ve riskli...
Üstelik kaos içerisinde bir Türkiye kimsenin işine yaramaz...
Ülkeyi yönetmenin en iyi yolu, o ülkenin tüm kurumlarını, sinir merkezlerini ele geçirmiş bir yapıyla, örgütle anlaşmak, çalışmak... ( Emniyet ve yargı elindeyse ve bir de, parlamentoda mebzul miktarda tuzluğun varsa yeter zaten!...)
Hele böyle bir örgütün merkezi senin kucağındaysa, iş bitmiştir demektir...
Biz bunu anladık...
Mavi Marmara bir turnusol kâğıdı oldu... Mavi Marmara'yla, bu paralel yapının merkezini ve tarafını öğrendik...
Ardından 7 Şubat'ta Hakan Fidan üzerinden hasta yatağındaki Erdoğan'ı indirmeye çalıştılar...
Hedefleri belli oldu ... Lakin operasyon başarılı olamadı... (it ürüdü, MİT yürüdü!..)
17-25 Aralık ile beraber, paralel yapının tıyneti ve ihaneti kabak gibi ortaya çıktı...
Biz gördük..., o yüzden emniyetteki paralel örgüte karşı yapılan operasyonu yazıyoruz, fikir beyan ediyoruz...
Ama bakıyorum da Ergenekon, Balyoz gibi davalarda ortalığı ayağa kaldıran ulusalcılar şaşkın ördek gibi!... Ne diyeceklerini bilemiyorlar...
Aynı şekilde bazı liberallerin ve milliyetçilerin durumu da aynı...
Kızsınlar mı, sevinsinler mi?...
Doğan Grubu ne manşet atacağını bilemiyor... Aşağı tükürseler sakal, yukarı tükürseler bıyık...
E bunlar tükürmeden de duramazlar!... İşleri zor birader...
Ergenekon'a, Balyoz'a canhıraş bir şekilde itiraz edeceksin... Kurumlar itibarsızlaşıyor diye isyan edeceksin... 'Sahte deliller üretiyorlar' diye ortalığı ayağa kaldıracaksın... 'Herkesi hukuk dışı dinliyorlar' diye bas bas bağıracaksın... 'Bunlar; F tipi ve hepsi vatan haini...' diyeceksin...
Eee, sonra?!...
İtiraz ettiğin o F tipi paralel yapıya operasyon yapılıyor...
Operasyona itiraz var mı?...
Yok...
Peki destek var mı?...
O da yok!...
Operasyona destek vermiş olsan;
Seçimlerle gitme imkân ve ihtimali olmayan Erdoğan'a ve hükümete darbe planlamış, senin ağzını sulandırmış paralellere ihanet etmiş olacaksın...
Zira artık paralellerle aynı çatı altına girmişsin, çok ayıp olacak!... Ve daha da kötüsü, Erdoğan'ın yanında yer olmuş olacaksın ki, bu zaten kendi başına bir felaket!...
Operasyona karşı çıksan;
Seni inim inim inleten, seni dinleyen, yıllarca dert yandığın F tipi yapının hesap vermesine karşı çıkmış olacaksın!...
Bu da kötü!...
İşte kutsal ittifak adına ulusalcı, milliyetçi, liberal, Paralel..vs, aynı 'çatı' altına girersen olacağı bu!... Böyle durumlarda ne halt yiyeceğini bilemezsiniz...
Ee, n'apalım, aynı 'çatı' altındasın, kaçmak, gitmek, 'ekmek' yok... Düşman Erdoğan karşında, durumu idare edeceksin!...
Ne aşağı, ne yukarı, ne de paralel tüküreceksin!...
Her şey Ekmek için!...