Yeni savcı Ferhat, Berna ve Utku için 15 yıl istedi

Yeni savcı Ferhat, Berna ve Utku için 15 yıl istedi

 

T24 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirilen Roman Buluşması'nda "parasız eğitim istiyoruz, alacağız" yazan pankart açtıktan sonra haklarında açılan davada tutuksuz yargılanan Berna Yılmaz, Ferhat Tüzer ve Utku Aykar'ın yargılanmasına yeni savcı ile devam edildi. Savcı Adem Özcan; Ferhat, Berna ve Utku’nun ‘terör örgütü üyeliğinden’ 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Daha önce bu davaya bakan ancak geçtiğimiz yıl görev yeri değiştirilen savcı Kasım İlimoğlu Ferhat, Berna ve Utku'nun beraatını istemişti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilen Roman Buluşması’nda “parasız eğitim istiyoruz, alacağız" yazan pankart açtıktan sonra tutuklanan Berna Yılmaz, Ferhat Tüzer ve Utku Aykar'ın yargılanmasına devam edildi. Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde bulunan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuksuz sanıklardan sadece Berna Yılmaz katıldı. Sanıklar Ferhat Tüzer ile Utku Aykar ise duruşmada yer almadı.

Selahattin Günday'ın DHA'daki haberine göre; duruşmada yeni savcı, sanıklar hakkında mütalaasını sundu. Savcı Adem Özcan, Ferhat, Berna ve Utku’nun ‘terör örgütü üyeliğinden’ 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Daha önce bu davaya bakan ancak geçtiğimiz yıl görev yeri değiştirilen savcı Kasım İlimoğlu, 24 Mayıs 2011’de görülen duruşmada, sanıkların eyleminin Anayasal düşünceyi açıklama sınırları içerisinde bulunduğunu belirterek, beraatlarını istemişti.

Ancak bu duruşmada yeni savcı Adem Özcan mütalaanın değiştirildiğini belirtti. Değiştirdiği mütalaayı açıklayan savcı Adem Özcan, Emniyet Müdürlüğü’nün, “DHKP/C terör örgütünün 30 Eylül 2009 tarihinden itibaren ‘Amerika defol bu vatan bizim, Dev Genç’ adlı yurt genelinde kampanya başlatacağı ve örgütün alt seksiyonlarının ‘Eğitim Harçlarının Kaldırılması ve Parasız Eğitim verilmesi’ talepleriyle kampanya başlatacağı" şeklinde ihbarlar aldığı belirtildi.

Başbakan'ın katıldığı toplantıda protesto

Abdi İpekçi Spor Salonu’nda 14 Mart 2010 tarihinde düzenlenen ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı “Roman vatandaşlarımızla buluşuyoruz" konulu toplantıda sanıkların “Parasız Eğitim İstiyoruz Alacağız" içerikli ve “Gençlik Federasyonu" imzalı pankartı açtıklarını belirten Savcı, sanıkların “Parasız eğitim istiyoruz harçlar kaldırılsın hırsızlara verilecek paramız yok" yazılı bildirileri havaya attıklarını ifade etti. Sanıkların, pankartları toplamaları konusunda uyarıldıktan sonra “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek, işkence yapmak şerefsizliktir" şeklinde slogan attıkları ve gözaltına alındıkları belirtildi.

Sanıkların katıldığı bir çok eyleme de yer verilen mütalaada, şu ifadeler yer aldı:

“Sanıkların DHKP/C terör örgütünün alt yapılanması olan Halk Cephesi ve Gençlik Federasyonu isimli oluşumların düzenlemiş olduğu birden fazla eyleme katıldıkları, eylemlerinin süreklilik ve çeşitlilik arz ettiği, sanıkların DHKP/C terör örgütü güdümünde yayın yapan basın ve yayın kuruluşları aracılığıyla verilen talimatlar ve yapılan çağrılar doğrultusunda bu yasadışı gösterilere katıldıkları, bu haliyle sanıkların eylemlerinin bir bütün halinde silahlı terör örgütü üyesi olmak suçunu oluşturduğu, yargılama sonucu elde edilen tüm delillerden anlaşılmıştır."

"Örgüt üyeliğinden cezalandırılsın" dedi

Savcı Adem Özcan bu nedenle sanıklar Berna Yılmaz, Ferhat Tüzer ve Utku Aykar’ın “silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Sanık avukatları mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamak için süre istedi. Avukatlara savunmalarını hazırlamak için süre veren mahkeme duruşmayı erteledi.

Daha önce beraat istenmişti

Daha önce duruşmada görev yapan Savcı Kasım İlimoğlu, Mayıs 2011’deki celsede sanıkların beraatini istemişti. Sanıkların iddia edilen eylemlere gönüllü olarak katılıp katılmadıklarının araştırılması gerektiğini ifade eden savcı İlimoğlu, dernek ve sivil toplum örgütlerinin terör örgütleri ile bağlantısının davanın özünü teşkil etmediğini söylemişti. Anayasada düşünceyi açıklama özgürlüğü ile gösteri ve yürüyüş düzenleme hakkının ayrıntılı olarak anlatıldığını belirten İlimoğlu, silahsız ve saldırısız toplantı ve yürüyüşün önceden izin almadan dahi yapılabileceğinin de ifade edildiğini kaydetmişti. Sanıkların eyleminin Anayasal düşünceyi açıklama sınırları içerisinde bulunduğunu belirten İlimoğlu, sanıkların beraatlarını talep etmişti.