TES AMACIYLA GİRİLMİŞ BİR HABERDİR....
Bu kelimeyi böyle tutkuyla ilk Özal mı kullanmıştı? Her halükârda, marjinal lâfının popüler olması, 1989 sonrasının işidir. Yani Sovyetler Birliği’nin dağıldığı, reel-sosyalizmin çöktüğü, Soğuk Savaş’ın sona erdiği zamanın bir olayı... O iklimde marjinal, aşağı yukarı “hâlâ-komünist” anlamında bir kelime olarak iş gördü. Komünizmin mağlubiyetinin ayan beyan olduğu, dünyanın tek kutuplu, tek istikametli hale geldiği bir devirde komünist-sosyalist fikirlerde ısrar edenlere deniyordu, marjinal. (O ara, merkez sağa intisap etmemekte direnen ülkücülere de marjinal dendi ama bu kullanım fazla uzun ömürlü olmadı.) Komünistler marjinale dönüşmekle komünist olmaktan çıkmış değildiler, hâlâ zararlıydılar ama artık tehlikeli olmaktan çıkmış, alay edilecek hale düşmüşlerdi.