T24- Taraf gazetesi yazarı Dr. Sivilay Genç, 12 Haziran seçimlerinin ardından TBMM'ye ilk defa girecek vekiller için Meclis'te 'hayatta kalma kılavuzu" hazırladı.
Genç'in Sivilay Abla köşesinde yayımlanan (16 Haziran 2011) yazısı şöyle:Yeni vekiller için ‘Alternatif TBMM Rehberi’Sevgili Milletvekilleri,
Türkiye’nin en genç milletvekili evladım Bilal Macit’e yazmıştım ama sonra dayanamadım hepinizle paylaşayım dedim. Milletvekili de olsanız hepiniz benim hastalarımsınız.
Söyleyeceklerim TBMM’nin yabancısı olan çiçeği burnunda vekillerime. Yoksa Kars Belediyesi’nin şehrin sembolü olarak yaptırmak istediği kaşar heykeli yerine büstü yapılması münasip kaçacak kıdemli vekillere değil.
***
1) Meclis’in tüm çalışanları kendilerini kalıcı, milletvekillerini geçici görürler. Bu nedenle genel sekreterden bahçıvana kadar aralarında büyük bir dayanışma vardır. Olası çatışmalarda karşınızda bir bütün olarak duracaklarını bilmelisiniz.
2) Meclis’te iki büyük yemekhane vardır. Bunlardan biri eski binadadır ve sadece milletvekillerine servis yapılır. İkinci yemekhane ise hizmet binasındadır ve “a la carte” usulü çalışır. Sıraya girilerek yemek alınan bu salonda çalışanlar da yemek yer. Ancak milletvekilleri isterlerse sıraya girmezler ve kendilerine garsonların servis yapmasını isterler. Genelde de milletvekilleri sıraya girmez. Çalışanlar bu durumdan nefret eder. Bence siz sıraya girin ve herkesin gönlünü kazanın.
3) Meclis’in tüm kadrolu çalışanları milletvekillerine iş gördürmek isterler. Bu nedenle kuaföründen ayakkabı boyacısına kadar size çok özel muamele yaptığını ispatlamaya çalışır. Garson “Sayın Vekilim her zamankinden değil mi? Az enginar yanına iç pilav ve elma kompostosu” der. Bu güzelliklerin bir gün avucunuza sıkıştırılacak bir tayin, bir atama, bir terfi notu olarak döneceğini aklınızdan çıkarmayın. En iyisi bahsi geçen kişilere kibarlık içinde mesafeli davranmak ve özel muamele görmenin büyüsüne kapılmamak. Ancak erkekleri bekleyen bir tehlike var ki o da berberlerin taleplerini ustura ellerinde tıraşınızı yaparken dile getirmeleri. Kan görmeye dayanamıyorsanız “tamam” deyin.
4) Mecliste en dikkat edilmesi gereken kişiler sekreterlerdir. Sekreterleri görenler, “bunlar buradaydı ve Meclis onların üzerine inşa edildi” diye bir düşünceye kapılır. O kadar oralıdırlar yani. Herkesi tanırlar, herşeye güçleri yeter. Bunun yanında ‘word’de bir sayfa yazı yazabilenleri kendilerini bilgisayar mühendisi gibi hissedebilir. Excel doktora sayılır. Yabancı dil konusunda “Mr. and Mrs. Brown konusu işlenirken elektrikler kesmişti örtmenim” durumundadırlar.
5) TBMM’nin en büyük krizi, birbirleriyle telefonda konuşacak iki vekilin sekreterleri arasında yaşanır. Kurala göre protokolde geride olan vekilin sekreteri hattı karşı sekretere verir, hattın yönetimini alan sekreter diğer vekile “Efendim merhaba, vekilim sizinle görüşecek” der ve vekili bekletmeye alır. Son olarak da protokolde önde olan vekilin telefonuna aktarım yapılır. Bu arada diğer vekil bip bip sesleriyle icra edilmiş Mozart eşliğinde yirmi saniye beklemede kalır. İşte vekilinin bu beklemeyi yaşamasını istemeyen sekreterler arasında “Benim vekilim Fransa Dostluk Grubu üyesi, sizinkisi Küba. Fransa Küba’dan büyük olduğuna göre, vs. vs.” gibi lakırdılara sıkça rastlanır. Siz bunun yaşanmasını istemiyorsanız telefon açmayın mail atın.
6) Meclis’te herkes bir şey satar. Koca Meclis’i ters çevirip silkeleyebilseydik bir marketi dolduracak kadar çok ve çeşitli mamul döküleceğini görürdük. Kadın memurlar daha çok iç çamaşırı, mayo, kozmetik ürünleri ve dut pestili gibi ürünleri pazarlarlar. Erkeklere gelecek olursak ürün yelpazesinin daha zengin olduğu anlaşılır. Kravat, takım elbise, pirinç, bal en çok rağbet gören mallardır. Son zamanlarda organik ürünler bile bulunabiliyormuş. Arada bir satın almak zorunda kalabilirisiniz.
7) TBMM sınırları içinde ağaçlar bile vekiller karşısında el pençe divan dururlar. Vekiller bu durumun yarattığı ruh haliyle “küçük dünyaları ben yarattım, üstüne de imza attım” edasıyla yürürler. Tehlikenin farkında olun ve zaman zaman güvenlik kamerası kayıtlarından yürüyüşünüzü izleyin. Karnınızı ve göğsünüzü öne çıkartıp başınızı sağa sola çevirerek yürüyorsanız virüsü kapmışsınız demektir. Hemen Hacı Bayram’a gidin ve ruhunuzu arındırın.
8) Meclis’in bilgeleri komisyonların eski memurlarıdır. Hepsi birer yürüyen tarihtir ama aynı zamanda çok statükocudurlar. Bilgi almak için iyi kaynaklardır ancak karar vermek için kötü referanstırlar.
9) Soru önergesi vermek, gündem dışı söz almak, kütüphaneden ödünç kitap almak milletvekilliğinin ölçülebilir skorlarıdır. Ne kadar çok olursa o kadar iyidir. Ayrıca gündemle ilişkili olan önergeler medya görünürlüğüne de katkı sağlayacaktır.
10) Meclis İç Tüzüğü en az üç kez hatmedilmesi gereken çok değerli bir kitapçıktır. Görüşmelerde çıkan tartışmaların çoğu usulden kaynaklanır ve burada tüzüğü iyi bilen karşısındakini alt eder.
11) Ankara’da bir restorana gittiğinizde rozetlerinizi çıkarmalısınız. Vekil olduğunuzu anlayınca protokol muamelesi yaparlar, bu da ödeyeceğiniz faturayı şişirebilir.
12) Parlamento muhabirleri aşırı saygılı ve sevecendir. Bu hallerine kanıp vereceğiniz içten demeçler gazete sayfasında sizi can evinizden vurabilir.
13) Meclis’in önünde Genelkurmay ve Jandarma vardır. Sol tarafında Deniz Kuvvetleri ve Harp Okulu, sağ tarafında Meclis Taburu bulunur. Yani üç tarafı askerlerle çevrilidir. Ayrancı semtine açılan arka tarafta ise yüksek bir duvar vardır. Darbe durumunda yüksek duvardan atlamayı göze almalısınız. Ancak sağ kalsanız bile semtin CHP’li seçmenlerinin elinden kurtulamazsınız.-
Toplumsal Onarım ve Siyasal Rehabilitasyon
Anabilim Dalı Başkanı, Ruh ve Sivil
Hastalıkları Mütehassısı