Yeni yılın iki yüzü

Yeni yılın iki yüzü
2008’de kriz, dünyayı olduğu gibi Türkiye’yi de derinden sarstı. Yılın son günleri ise İsrail’in Gazze’ye saldırısıyla kanlı kapandı. Yıl kötü geçince umutlar 2009’a bağlandı. İşte bu yüzden Türkiye yeni yılı belki de her zamankinden daha bir coşkuyla karşıladı. İsrail saldırısı nedeniyle İstanbul Taksim Meydanı’ndaki kutlamalar iptal oldu ama Nişantaşı yeni yılı sokakta karşıladı. Şişli Belediyesi’nin düzenlediği partide, gece yarısına dakikalar kala suni kar yağdırıldı. Saat tam 24.00 olduğunda havai fişek gösterisi yapıldı. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül de açık hava partisine katılarak vatandaşların yeni yılını kutladı. İzmir ve Ankara gibi büyükşehirler başta olmak üzere Türkiye genelinde de renkli kutlamalar yapıldı. Tüm yurtta dilekler krizden, terörden, savaştan, açlıktan ve felaketten uzak hep böyle neşeli bir yıl geçirmek için tutuldu.Çok şükür bugün de doyacak çocukların karnı! Dün Bursa’dan gelen birkaç kare fotoğraf, Öteki Türkiye gerçeğini gözler önüne serdi. 31 Aralık gecesi herkes büyük bir coşkuyla yeni yılı kutlarken, bu kadın hayatta kalma mücadelesi veriyordu. Ne patlayan havai fişekleri ne yılbaşı süsleri ilgilendiriyordu onları ne de çılgınca dans edilen yeni yıl partileri. Haberleri bile yoktu belki de böyle bir dünyanın varlığından... Kimse görmesin diye semt pazarının dağılıp karanlığın çökmesini beklemişlerdi. Gece olunca da pazardan arda kalan çöplerin arasında çocuklarına yedirebilecekleri sağlamlıktaki sebze ve meyveleri seçmeye başladılar özenle. Bir yandan bulabildiklerini pazar çantalarına doldururken, bir yandan da gören olmasın diye etrafı kolaçan ediyorlardı tedirgince...Çok şükür bugün de doyacak çocukların karnı! Dün Bursa’dan gelen birkaç kare fotoğraf, Öteki Türkiye gerçeğini gözler önüne serdi. 31 Aralık gecesi herkes büyük bir coşkuyla yeni yılı kutlarken, bu kadın hayatta kalma mücadelesi veriyordu. Ne patlayan havai fişekleri ne yılbaşı süsleri ilgilendiriyordu onları ne de çılgınca dans edilen yeni yıl partileri. Haberleri bile yoktu belki de böyle bir dünyanın varlığından... Kimse görmesin diye semt pazarının dağılıp karanlığın çökmesini beklemişlerdi. Gece olunca da pazardan arda kalan çöplerin arasında çocuklarına yedirebilecekleri sağlamlıktaki sebze ve meyveleri seçmeye başladılar özenle. Bir yandan bulabildiklerini pazar çantalarına doldururken, bir yandan da gören olmasın diye etrafı kolaçan ediyorlardı tedirgince...