Habertürk'te yer alan habere göre; insanlara güven duygusu vermenin, görev tanımı arasında olduğunu belirten Ardern, tüm dünya liderlerine seslenerek, Müslümanlara destek olma çağrısında bulundu. Ardern, saldırının 7'nci gününde anma törenine başörtüyle katılmış ve konuşmasına hadisle başlayarak, "Peygamber Muhammed dedi ki 'karşılıklı şefkat, merhamet ve sempatileri ile inananlar tek bir beden gibidir. Vücudun herhangi bir kısmı acı çekerse, tüm vücut acı hisseder.' Yeni Zelanda sizinle yasta. Hepimiz biriz" ifadelerini kullanmıştı.
Ardern'in ardından ülkedeki kadınlar, sosyal medya üzerinden İslamofobiyle mücadele kampanyası başlatmış, başörtüsü dayanışmanın sembolü haline gelmişti. Ülke genelindeki anma törenlerine katılan çoğu kadın, Müslüman kadınlara destek olmak amacıyla başörtüsü taktı. Bazı televizyon sunucuları ekrana başörtüsü ile çıkarken, sosyal medyada #headscarfforharmony etiketiyle başörtüsü takan kadınlar fotoğraflarını ve mesajlarını paylaştı.
Öte yandan, saldırıların sorumlusu Brandon Tarrant'ın yazdığı manifestoyu bulundurmanın hapisle cezalandırılması, Yeni Zelanda'da özgürlük tartışmalarına neden oldu.