Yeniçağ gazetesi yazarı Ahmet Takan, Ankara kulislerine yansıyan 'anayasa değişikliği paketi 330'u bulduktan sonra kabinede yapılacak revizyon kapsamında bazı MHP'lilerin bakan olabileceği' iddialarıyla ilgili "Bahçeli, bazı MHP'lilere "Bakan olacaksın" haberi gönderiyor" dedi. Takan AKP-MHP ortaklığı çerçevesinde "Görevden alınacak Bakanların yerine MHP'den isimlere yer verileceği ve bunların arasında icracı Bakanlıkların olacağı da kaydediliyor." diye yazdı.
Ahmet Takan'ın Yeniçağ gazetesinde bugün yayımlanan yazısı şöyle:
Cumhurbaşkanlığı görünümlü başkanlık için AKP ile MHP arasında "komisyon çalışmaları" tiyatrosu devam ededursun!.. Biz yine en sonda söyleyeceğimiz en başta söyleyelim;
Çok kötü kokular yayıldı siyaset kulislerine!..
R. Erdoğan ile Doktor Devlet Bahçeli arasında varılan başkanlık mutabakatı tıkır tıkır hedefe doğru ilerliyor. "Komisyon çalışmaları" tiyatrosunda MHP'nin itirazları üzerine talepleri yerine getiriliyormuş gibi bir algı operasyonu daha yapılacak hepsi o kadar. Cumhurbaşkanını Yüce Divan'a götürecek süreç ile ilgili küçük bir sayı oynaması üzerinde konuşuluyor.
Komisyon tiyatrosunu bir tarafa bırakalım. Süreci biraz daha netleştirebilmek adına, Bahçeli'nin, partisinin dünkü grup toplantısında, AKP'nin Anayasa değişiklik önerilerini genel anlamda makul bulduğunu belirtmesinin ardından şu sözleri bir kaç ay sonrasının habercisi gibiydi;
"FETÖ'nün siyasi ayağı ise gizemini korumaktadır? Öğretmene güç yetiyor da siyasetteki FETÖ'cülere neden dokunulmuyor? Neden bunların üzerine gidilmiyor. Odacı, çaycı, çorbacı biliniyor da hatırlı mevkilerde bulunan FETÖ'cülere neden sıra gelmiyor? Bu gecikmenin sebebi nedir? Bilmediğimiz bir müdahale mi vardır? Yurtta sulh isimli melanetin tepe kadrosunu ne zaman öğreneceğiz? Ve bunları şartlar tamam olursa idam sehpasına ne zaman çıkaracağız?"
Bahçeli, 24 Kasım öğretmenler gününü fırsat bilerek gerçek mağdurları mı hatırlattı?.. Bahçeli, gerçekten kuru ile yaşın birbirinden ayrılmasını mı istiyor?.. Yoksa!.. Bahçeli, AKP iktidarının gerçek FETÖ yüzünü ortaya çıkarmak için müthiş taktik stratejiler mi gerçekleştiriyor?.. Veya, Bahçeli, AKP'yi fena halde köşeye sıkıştırdığından pazarlık payını mı yükseltmeye çalışıyor?..
Aşağıdaki kulis haberlerinden sonra bu soruların yanıtları siz değerli okurlarımıza bırakacağım...
Fakat!.. Benim, somut bilgilere dayanarak edindiğim kesin izlenim; başkanlık paketinin hem Meclis'te 330'u bulması hem de referandum sürecinde tam garantiye alınması için Bahçeli'nin elini güçlendirecek her türlü alt yapı çalışmasına tam yol veriliyor. İşte, yukarıda alıntı yaptığım Bahçeli'nin konuşmasından satırlarda bir alt yapı propaganda çalışması. Şöyle;
Saray ve AKP'deki sağlam kaynaklardan ulaştığım bilgilere göre; başkanlık mutabakatından sonra Bahçeli'nin teknik alt yapı çalışmaları için görevlendirdiği çok özel emekli Büyükelçi ile saray bürokrasisi arasında yapılan çalışmalar son aşamasına geldi. Strateji, "Anayasa değişikliği paketi 330'u bulduktan sonra"ya göre şekillendirildi. R. Erdoğan ve Başbakan Yıldırım'a çok yakın kaynakların iddialarına göre, Bahçeli'nin ısrarla üzerinde durduğu, "FETÖ'nün siyaset ayağı operasyonuna" Anayasa değişiklik paketinin Meclis'ten geçmesinin ardından Bakanlar Kurulu operasyonu ile başlanacak. Başta AKP olmak üzere diğer partileri de kapsayacak eski/yeni milletvekillerine yönelik operasyona da referandumdan sonra start verilecek. Kaynaklar, Bahçeli'nin bu isteğine sarayın "Referandum öncesi kesinlikle olmaz. Sonra.. " diyerek geri çevirdiğini ifade ediyor.
"Anayasa değişikliği paketi 330'u bulduktan sonra" kabinede yapılacak revizyon kapsamının 4-6 arasında bir rakam olacağı söyleniyor. Turpun büyüğü ise heybede!..
Söz konusu kaynaklar, "330'u bulduktan sonra ve kabine operasyonunun ardından" gündeme milli mutabakat hükümetinin geleceğini ileri sürüyor. Görevden alınacak Bakanların yerine MHP'den isimlere yer verileceği ve bunların arasında icracı Bakanlıkların olacağı da kaydediliyor. "330'un ardından" kurulacağı iddia edilen milli mutabakat hükümetinin kamuoyuna sunuluş temel gerekçesi ise şöyle anlatılıyor; "Devlet-millet bekası için."
Milli mutabakat Hükümeti sözleşmesinin alt başlıkları da var!..
"330'un ardından" kamuda istihdam edilmek üzere ayrılan 60/70 bin civarında kadro için MHP'ye yüzde 25 kontenjan verildiği,
Kamudaki üst düzey terfilerde MHP'ye 4'te 1 oranında hak tanınması.
İktidar cephesinde "Bahçeli'nin elinin güçlendirilmesi için" anlatılan bu formüle göre MHP cephesinde durum ne?.
İhraç edilen Ümit Özdağ ile birlikte "hayır"cı 5 milletvekilinin dışında MHP grubunda çok sayıda ismin açıktan seslerini hiç çıkartamasalar da gidişattan duydukları rahatsızlıklar, siyaset kulislerinde ancak kulaklara fısıldanabiliyor. "Eli güçlenecek" Bahçeli'nin de özel ulaklarla bazı isimlerin kulağına "Bakan olacaksın" haberi gönderdiği belirtiliyor. MHP'den isminin açıklanmaması kaydıyla durumu değerlendiren çok önemli bir ismin deyişiyle, "Şu günlerde MHP'de milletvekillerinden caz yapanların sayısı azaldı."
MHP'de Bakanlığa meftun olanlar ile sayısı düşen "caz yapanların" isimlendirmesine girmeyeceğim!..
Gerçekten, merdiven usulü bir çalışma!.. Birilerinin şahsi siyasi istikbal ve hırsları uğruna. Basamaklar birer birer değil, üçer beşer atlanarak çıkılıyor. Milletin vekilleri de basamaklara pas pas ediliyor. Grup toplantısında, hamaseti elleri patlarcasına alkışlayan milletvekilleri köprü geçildikten sonra neler olacağını hiç hesap edemiyor. Yazık!.. Çok yazık!.. Böyle giderse, tarih, Güneş Motel'den daha büyük ve kirli bir skandalı torunlarımıza anlatacak!..