Yeniçağ yazarı Murat Ağırel, Kırklareli Organize Sanayi Bölgesinde bulunan ve yaklaşık 70 yıldır veteriner ilaçları, yem ilaçları konusunda üretim yapan bir kimya fabrikasının 90 markaya sahip olduğunu belirterek, "Sağlık Bakanlığı ruhsatlı fabrikasında üretmesi gereken ürünleri Tarım Bakanlığı ruhsatlı fabrikasında üretiyor. Hayvanlarda kullanılan ilaçlarda ise zararlı ürünler kullanıyor" dedi.
Ağırel, yazısında 2020 yılında gelen firma sahibinin ilaçların içeriğini değiştirdiğini belirterek "İlaçta değişimden önce 1 gram 'Klisen' maddesi olması gerekirken ilacın içerisindeki miktar 300 grama çıkarılmış. 1 gram katılmış ilacın verildiği hayvan 6 ay boyunca ne sütü, ne yumurtası nede kesimi gerçekleştirilebiliyor. Hal böyle olmasına rağmen kullanılan miktar bile bile 300 grama çıkarılmış. Yani 300 kat fazla kullanılmış.1 gram kullanıldığında 6 ay boyunca sütü, yumurtası, eti tüketilemeyen hayvana aynı ürün 300 kat fazla verildiğinde ürünleri ne kadar süre tüketilemez?" diye sordu.
Ağırel, şu ifadeleri kullandı:
"Sağlık Bakanlığının Kırklareli İl sağlık Müdürlüğüne yazdığı yazıda ise "Firmanın veteriner ilaçları üretmek için izin alınan Tarım Bakanlığı GMP sertifikalı Ektoparaziter tesiste el dezenfektanı üretmektedir. Ektoparaziter yani zehirli ürün üreten fabrikada seri üretim kayıtları tutulmadan etiket üzerinde tarih ve seri üretim kodları basılmadan satışa sunulmak üzere kolilerde bekletilen yüzlerce üründen bahsedilmektedir" demiş ve bu üretimin illegal olduğundan bahsetmiş.
Arnavutköy'de bulunan fabrikanın da ruhsatı iptal edilmiş. Ancak Kırklareli'nde bulunan fabrikanın ruhsatı cezai şartları yerine getirdikten sonra tekrar açılmış. Fabrikanın tek vukuatı buda değil. Pandemi döneminde devletin sağladığı kısa çalışma ödeneğinden yararlanan fabrika aynı zamanda işçileri tam zamanlı çalıştığına dair iddialar ve suç duyuruları mevcut.
İşkur müfettişleri fabrikayı denetlemiş ama herhangi bir usulsüzlük görmemiş! Tabii raporlarındaki eksiklikler şikâyet edilmiş ve bir soruşturma başlamış.
Peki, sonuç ne? Sıfır. İnsan sağlığını etkileyecek olan bir olay hakkında nasıl bir prosedür işlemesi lazım? "Cezayı öde kurtul" düzeni bu. Seni beni düşünen yok. Parası olan düdüğü çalıyor. Bu gibi durumlarda Bakanlık koridorlarında dolaşan çantacılar aklıma geliyor…"