Yeniçağ yazarı Yavuz Selim Demirağ, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’e yönelik suikasta ilişkin, "Suikast sırasında yanında olan dayısının oğlu yaralı ve Ankara Şehir Hastanesi’nde yatıyor ama kapıda bir tane bile polis yok. Olayın tek görgü tanığı ve vurulmuş bir kişi olmasına rağmen kapıda onu korumak için bir polis beklemiyor" ifadelerini kullandı.
Yeniçağ yazarı Yavuz Selim Demirağ, Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na katıldı. Ateş suikastına ilişkin olarak konuşan Demirağ, “Suikast sırasında yanında olan dayısının oğlu yaralı ve Ankara Şehir Hastanesi’nde yatıyor ama kapıda bir tane bile polis yok. Olayın tek görgü tanığı ve vurulmuş bir kişi olmasına rağmen kapıda onu korumak için bir polis beklemiyor. Bugün de hiç utanmadan babası dilekçe versin o zaman diyorlar” dedi.
Demirağ, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmelerde şu ifadeleri kullandı:
"34 yıl ceza almış, aranan bir şahıs ve kriminal tipler çakarlı bir araç ile İstanbul’dan Ankara’ya getiriliyor. Ankara’da ünlü üç ayrı kafeteryası olan zengin şaibeli bir iş insanının on dönümlük büyük bir çiftliğinde konuk ediliyorlar ve iki üç gün boyunca tabanca ile atış eğitimi yapıyorlar. Neredeyse 6-7 aydır hazırlanılıyor. Bu uzun bir takip. Sinan Ateş’in bulunduğu bir arkadaşıyla beraber ortak bir ofisi var. Geliş ve gidiş saati ortada. Aynı binada bir başka MHP yöneticisi daha var. Onun da ismi birtakım konularda geçiyor. Oranın son bir aylık güvenlik kameralarının da izlenmesi gerekiyor. Dayısının oğlu yaralı ve Ankara Şehir Hastanesi’nde yatıyor ama kapıda bir tane bile polis yok. Olayın tek görgü tanığı ve vurulmuş bir kişi olmasına rağmen kapıda onu korumak için bir polis beklemiyor. Bugün de hiç utanmadan babası dilekçe versin o zaman diyorlar."
"Bunlar çete ve para karşılığı bu işi yapıyorlar ama 35 yıl hapis cezası almış olan kişinin avukatı MHP İstanbul yönetim kurulunda" diye devam eden Demirağ, konuşmasının devamında şunları söyledi:
"Büyük ihtimal onun aracılığıyla buldular bu katil çetesini. Serdar Öktem şu an gözaltında. Bugünkü gözaltılarla birlikte gözaltı sayısı 30’u geçti. Motosikleti kullanan kişilerin isimlerini ilk ben yazmıştım ve yazdığım için de birçok tehdit aldım. İki tane de özel harekat polisi gözaltına alındı. Polisler, Tolga’yı bir milletvekilinin evinden alıp geliyorlar fakat milletvekili hemen gidiyor ve bana geri verin diyor ve orada bir nöbetçi savcı yardımcısı serbest bırakın diyor. Ortada bir zanlı ve bir milletvekili gidiyor ve o kişiyi geri alıyor. O kişi dün yeniden gözaltına alındı. Adı geçen eski milletvekili Adana’da iki tane dünya şampiyonu kardeşleri tabancayla vurdurdu. Adana’da daha önce Ülkü Ocakları’nda görev yapmış bir kişi öldürttü. Olaydan üç gün önce Süleyman Soylu’nun makamında fotoğraf çektiriyor. Süleyman Soylu ile fotoğraf çektirmek zaten ilginç değil mi? Soylu ne kadar kriminal kişi var ise onlarla fotoğraf çektiriyor."