Yeniçağ yazarı Remzi Özdemir, bankaların kârını yüzde 300 artırdığına işaret ederek "Ülkede halk fakirleşirken bankaların kârlarının patlaması normal mi? Nas deyip faizle mücadele ettiğini öne süren bir siyasi anlayış, tam tersi faiz sistemini güçlendirip halkın daha da borçlanmasına ve fakirleşmesine neden oluyor." diye yazdı.
Özdemir, konut kredisinin yüzde 25 olduğunu bunun da yüzde 70 enflasyon olan bir ülkede avantajlı olduğunu ifade etti. Ancak bankalardan kredi almanın normal gelirli vatandaşlar için mümkün olmadığını ifade eden Özdemir, sistemin bankalara ve zenginlere yaradığına işaret ederek şöyle devam etti:
"Merkez Bankası'nın faiz indirim kararından hemen önce 500 bin liraya satılan bir ev bugün 2 milyon lira. Ve siz bu evi her şeye rağmen almak istiyorsunuz. 1 milyon lira peşinat ayarladınız, gidip 1 milyon lirayı da kredi olarak çekeceksiniz?
Bunun için bankaya gelir belgesi sunmanız lazım. 1 milyon liralık krediyi hangi maaşla çekeceksiniz?
Türkiye'de insanların yüzde 60'ı asgari ücretle çalışıyor. Gittiğiniz banka yine de size bu krediyi verecek diyelim. Hesap yapalım:
1 milyon lira krediyi 60 ay yani 5 yıl vade ile çekeceksiniz Yüzde 2 faiz ile 5 yılda bu parayı bankaya 1 milyon 700 bin lira olarak ödeyeceksiniz. Her ay 28 bin 767 lira taksit ödeyeceksiniz.
Bugün Türkiye'de kaç kişi 28 bin lira ve üstü maaş alıyor? Bu rakam sadece taksit. Sizin mutfak ve benzeri harcamanız olmayacak mı? Demek ki, bu evi kredi ile alabilmek için en az 40 bin lira maaşınızın olması lazım. O halde Türkiye'nin yüzde 80'i bu krediyi alamayacak.
Kim alacak? Parası olan. Yani sistem yine zengine yarıyor."