Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin siyasi partileri seçim ittifakına zorladığını ancak halkın kendilerini mevcut ittifaklardan hiçbirine "yakıştıramadığını" söyledi. Gönüllerinde yatanın "seçime tek başına girmek olduğunu" ancak ittifaklara kapalı olmadıkları mesajı veren Erbakan, İYİ Parti liderliğinde bir üçüncü "sağ ittifak" önerdi.
Erbakan kadına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin ise halen 750 bin erkeğin evden uzaklaştırıldığını belirterek, "Kadını koruyayım derken, erkeği de mağdur etmemek veya da yuvayı yıkmak doğru değil" görüşünü savundu.
YRP Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin 3. kuruluş yıldönümü nedeniyle gazetecilerle bir araya geldi.
Partisinin faaliyetleri hakkında bilgi veren Erbakan 81 ilde 900'den fazla ilde örgütlü olduklarını, halen yaklaşık 170 bin üyeleri olduğunu, 100 bine yakın da ıslak imzalı üye formunun kendilerine ulaştığını, YRP ileaynı süreçte kurulan partilerin 4-5 katından fazla üye sayısına ulaştıklarını vurguladı.
Erbakan, "Medya ambargosu, anket manipülasyonları, yok sayma, 'Kim olursa olsun yeter ki Yeniden Refah olmasın' yaklaşımına rağmen, maddi kaynaklarımız sadece üyelerimizin ve gönüllülerimizin fedakarlıklarına dayalı olmasına rağmen, bu mesafeyi almış olmamız büyük bir başarıdır" dedi.
Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtlayan Erbakan, başkanlık sistemine karşı olmadıklarını ancak mevcut sistemin iyileştirilmesi gerektiğini söyledi.
Erbakan; TBMM'nin güçlendirilmesi, gensoru, güvenoyu mekanizmasının getirilmesini, bakanların milletvekilleri arasından seçilmesini, kuvvetler ayrılığının sağlanmasına dönük adım atılmasını istediklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı'nın da seçimle gelmesini isteyen Erbakan, "Meclisin yasama yönü güçlendirilip cumhurbaşkanlığı kararlarının sınırlarının net şekilde belirlenmesi ve sınırlandırılması sağlanabilir" görüşünü dile getirdi.
Fatih Erbakan, herhangi bir seçim ittifakında yer alıp almayacaklarına ilişkin bir soru üzerine de milletin kendilerini mevcut iki ittifaka da yakıştıramadığını söyledi:
Erbakan, "Öyle olunca biz de o zaman kendimiz girsek daha etkili olacak gibi düşünüyoruz" dedi.
YRP lideri, seçim barajının düşürülmesi ile ilgili bir soru üzerine de AKP ve MHP'nin üzerinrde uzlaştığı yüzde 7'lik barajın da çok yüksek olduğunu, barajı geçmek için 4-4.5 milyon oy gerektiğini belirterek bu rakamın birçok ülkenin nüfusundan fazla olduğunu vurguladı.
Erbakan, kendilerinin yüzde sıfır veya en fazla yüzde 1 barajı önerdiğini söyledi.
Erbakan, "Hiçbir koşulda ittifaklar içinde yer almayacak mısınız, ya da üçüncü ittifak oluşumu içinde yer alır mısınız?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Bizim şu an gönlümüzde yatan bu. Ama Türkiye'de değişik bir konjonktür oluşma ihtimali var. Onun için de 'Kesinlikle hiçbir şekilde ittifak yapmayacağız, bu bizim kırmızı çizgimiz' dememiz doğru olmaz. Üçüncü ittifak önerilerini toplantılarda ifade ettik. Seçmenin sağ partiler olarak nitelendirdiği partilerin bir ittifak çatısı altında bir araya gelmesi... İYİ Parti bunun başını çekebilir. Demokrat Parti Büyük Birlik Partisi, Gelecek Partisi Saadet Partisi, Yeniden Refah...
"Çünkü yıllardır mevcut iktidarın elinde güçlü bir argüman var. Karşı tarafa geçen kim olursa olsun, ne kadar güzel projeler ortaya koyarsa koysun, tabiri caizse 'HDP, CHP kayığına bindin…'İktidarın algıyı oluşturmada imkanları da çok. Gerçekten de etkili oluyor. Orada yer alan Saadet Partisi çok zarar gördü, sıkıntı çekti, hala da çekiyor.
"Öyle olunca bu argümanın iktidarın elinden alınması bakımından böyle bir üçüncü ittifakın kurulması anlamında sinerj oluşabileceğini ifade ediyoruz. Bunun tüm partilere avantaj sağlayacağını düşünüyorum. Benzemezlerin bir araya gelmesi bir sinerji oluşturmuyor. Tam tersine negatif sonuçları olabiliyor."
Muhalefet partileriyle yaptığı görüşmelerde bu görüşleri dile getirdiğini belirten Erbakan, "Seçime de normal zamanında yapılırsa 1,5 sene var. Şimdiden bu olur olmaz demek doğru olmaz. Ama hiçbiri tam olarak kapıyı kapatıp böyle bir şey olmaz da demedi" dedi.
Fatih Erbakan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle görüşlerinin sorulması üzerine de kadını korumak isterken "erkeğin de mağdur edilmemesi gerektiğini" belirtirken, 6284 sayılı "Ailenin Korunması ve Kadına Şiddetin Önlenmesi Yasası"nı eleştirdi:
"Kadına da erkeğe de şiddet olaylarında istatistiklere baktığınızda bu suçların işlendiği sırada suçu işleyen kişinin yüzde 70-80 oranında ya alkolün ya uyuşturucunun etkisi altında olduğu açık şekilde ortadadır. Bu kısmını göz ardı etmemek lazım. Ama aynı zamanda yasal düzenlemelerin yapılmasını, gerekirse cinayet gibi olaylarda idam cezasının getirilmesinin müzakere edilmesi gerektiğini daha önce de birkaç kez söylemiştik. Ama burada temel prensip kadını koruyayım derken erkeği de mağdur etmemek veya da yuvayı yıkmak doğru değil. Bu 6284 dolayısıyla hiçbir delil, ispat olmadan kadının beyanı ile 750 bine yakın babanın evden uzaklaştırılması…
"Bir kere 6 ay evinden uzaklaştırılan baba çoluğundan çocuğundan, ailesinden, eşinden daha da soğuyor. Eşine daha kızgın ve öfkeli hale geliyor. Evden uzaklaştırıldığını anne babasına söyleyemeyip arabasının bagajında uyurken donarak ölen vatandaş var. Kadının çocuğun en güçlü şekilde korunması, cezaların üst seviyelere çıkarılması için gereken adımların atılmalı -ki idam cezası da dahil- ama bunu yaparken dengeli adım atılması, kimsenin mağdur edilmemesi, aileyi, yuvayı parçalamadan yapılması lazım."