DW TürkçeS. Recep Oktay
Türkiye 31 Mart'ta yapılacak yerel seçimlere ilerlerken, vatandaşlar ve şirketler artan şekilde döviz biriktiriyor. Şubat ayının son haftasında vatandaşların ve şirketlerin bankadaki döviz birikimleri 171 milyar dolar oldu. Böylelikle döviz birikimlerinde cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı. Bunun yanında ülkede döviz birikimleri, dolaşımdaki ve bankalardaki paranın yarısına yaklaştı.
Rekorda vatandaşların döviz tercihinin önemli payı oldu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın verilerine göre, vatandaşlar son 5 aydır döviz birikimlerini sürekli artırıyor. Verilere göre 1 Mart ile biten haftada vatandaşların döviz birikimleri 103,6 milyar dolar oldu.
Buna karşılık bankalardaki Türk Lirası mevduatlarında enflasyonun biraz üzerinde seyreden faiz ile beraber ciddi bir artış yaşanmadı. Bu da yurtiçi yerleşiklerin 31 Mart’taki seçim öncesi, Türk Lirası’nı değil de dövizi daha cazip gördüğüne işaret etti.
Vatandaşlarla birlikte şirketler de döviz biriktirme eğilimine devam etti. Şirketlerin döviz birikimleri 1 Mart ile biten haftada 67,4 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Türkiye’de şirketler daha çok maliyetlerini daha iyi yönetmek için dövize yönelmeye başladı. Geçen yılın Ağustos ayında Türk Lirası’nda yaşanan sert düşüşün ardından, tedarikçiler fiyatlamaları dövize endeksli yapmaya başlamıştı.
Traktör yedek parçası üreten ve ihracat da yapan bir KOBİ’nin işletmecisi olan Özkan Aslan da üreticinin hammadde girdi fiyatlarından etkilenmemek için döviz tutmayı tercih ettiğini belirtti.
Aslan, “Tedarikçiler fiyatları dövize endeksliyorlar genelde. Örneğin demiri dolara, plastiği euroya endekslemişler. Dolayısıyla yurt dışına satış yaptıktan sonra döviz geldiği zaman tutabildiğimiz kadar tutmayı tercih ediyoruz. Böylelikle hammadde girdi fiyatlarında oynaklığa karşı korunmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Ekonomistlerin değerlendirmelerine göre vatandaşlar ve şirketler geçen yıl Ağustos ayında yaşanan kur şokunun tedirginliği ve seçimlere yönelik belirsizlik algısı ile dövize yöneliyor.
Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi ve TÜSİAD Ekonomik Araştırmalar Forumu Direktörü Prof. Dr. Selva Demiralp vatandaşların enflasyondaki mevcut seviyeleri tatmin edici bulmamasının da döviz birikimlerinin artmasında etkili olduğunu söyledi.
Prof. Demiralp, “Bankalarda mevduata verilen faiz enflasyon beklentileri gerilediği için düşüyor. Fakat vatandaş beklentiye değil enflasyondaki mevcut seviyelere bakıyor. Enflasyondaki düşüşü tatmin edici bulmayan tasarruf sahibi döviz birikimi tercih ediyor. Bununla birlikte geçen yıl Ağustos ayında yaşanan kur şokunun etkisi ve seçimlere yönelik belirsizlik de bu tercihe yol açıyor” değerlendirmesini yaptı.
Geçen yıl ABD ile Türkiye arasında yaşanan gerilim sonrasında dolar/TL kuru Ağustos ayında 7,23 ile rekor seviyeye yükselmişti. Kurda görülen yükseliş enflasyonu da etkilemiş, Ekim ayında yıllık enflasyon yüzde 25,24 ile yaklaşık 15 yılın en yüksek seviyesine çıkmıştı. Takip eden dönemde kurda normalleşme ile enflasyonda zirveden gerileme eğilimi de başlamış ve Şubat’ta yıllık enflasyon yüzde 20’nin altına gelmişti.
Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu’na göre son günlerde siyaset cephesinden gelen bazı açıklamalar da vatandaşların Türk Lirası’ndan dövize yönelmesine neden oluyor.
Prof. Dr. Kozanoğlu, özellikle son günlerde Rusya ile varılan S-400 anlaşması ile ilgili açıklamaların gerginlik yarattığını, üzerine kamu bankalarındaki kamu mevduatlarına yönelik faiz tavanı gibi düzenlemelerin de vatandaşların dövize yönelmesinde etkili olduğunu belirtti.
Kozanoğlu geçen sene döviz hesaplarına el konacağına ilişkin aslı olmayan söylentiler nedeniyle döviz hesaplarını boşaltan vatandaş ve şirketlerin de yavaş yavaş sisteme geri döndüklerini ifade ederken, bu durumun döviz birikimlerinin artmasına yol açtığını ekledi.