Yeşil ölümün sırrı çözüldü

Hürriyet yazarı Fatih Çekirge, geçtiğimiz haftalarda gündeme getirdiği Türkbükü'ndeki deniz kirliliğinin nedenini edindiği yeni bilgilere dayanarak açıklıyor.***Yeşil ölümün sırrı çözüldü Sadun Boro aramıştı:- Fatih şu anda Mandalya Körfezi’ndeyim. Burada tam bir felaket var. Az ilerisi Türkbükü. Oraya doğru deniz yeşile dönmüş. Dip görünmüyor. Anlamadığım bir şey bir ölüm gibi sarıyor denizi... Yazık çok yazık... Denizden gelen bu "imdat çığlığı"nı yazmıştım. Sonra televizyonlar Boro’yla konuştular. Çevre duyarlılığı bir tepkiye dönüştü... Çevre Bakanlığı’ndan "sizi arayacağız" dediler. O kadar. Sonra ses kesildi... Arayan soran yok. Kimin umurunda... Nasılsa deniz kimsenin değil... Sahibi yok. Yani tarla benim değilse at çöpü gitsin... Deniz benim değilse kirlet gitsin... Ne Çevre Bakanlığı ne de Turizm Bakanlığı en ufak bir tepki vermedi... Ama neyse ki çevre dostları var. Araştırdılar, incelediler ve buldular yeşil ölümün sırrını... Sebep kıyı belediyeleri... Kullandıkları arıtma sistemlerinin deniz dibi deşarj fonksiyonu yok. Yani arıtma tesisi var. Ama o atık suyun kıyıdan çok uzakta denizin dibinde 150 metre toprak altına basılması gerekir. İşte bu yok.. Geleceğin katliamı Bu nedenle atıklar doğrudan denize basılıyor. Böylece denizin üzerinde bir köpük katmanı oluşuyor. Dip görünmez oluyor. Aynı zamanda da yosunlanma başlıyor. Ne yazık ki kıyılarımızın büyük bölümünde durum bu... Yani deniz dibi deşarj sistemi yok. Atıklar kıyıdan denize basılıyor. İşte böyle sevgili balık kardeşim. Pavuryam, Yunusum... Ahtapotum... Önce kör ediyoruz seni... Sonra ölüm... Böyle katlediyoruz çocuklarımızın geleceğini...İlgili haberler:Türkbükü'nde ne oluyor?Mavi bayraklı rezalet!